beyanlarda bulunduğunun tespit edildiğini, rekabet yasağı sözleşmesiyle davalı için aynı sektörde bulunan rakip firmada çalışma yasağı ve Antalya Bölgesinde 3 yıl süreyle rekabet yasağı sınırlaması getirildiğini beyanla, davalı hakkında başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : KARAR NO : HAKİM : KATİP : DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) DAVA TARİHİ : 27/05/2022 KARAR TARİHİ : 05/12/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının, müvekkili şirkete ait ... isimli spor salonunda ... tarihli iş sözleşmesi ile antrenör olarak çalışmaya başladığını, davalı çalışmakta iken kendi irade ve isteğiyle işinden istifa ettiğini, davalı tarafın istifası sonrası, rekabet yasağını ihlal eder mahiyette eylem ve davranışlarda bulunduğunun tespit edildiğini, davalının sosyal medya hesaplarında yer alan paylaşıma açık fotoğraf ve videolarda ... isimli spor salonunda çalışmaya başladığının anlaşıldığı, ... spor salonu, müvekkili şirket ile aynı...
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı borçlu aleyhine Ayvalık Asliye Hukuk Mahkemesinde haksız rekabet ve tecavüzün tesbiti istemli açılan davanın kabul edilerek yedimine teslim edilen tüplerin müvekkiline teslimine karar verildiğini tüpler için yedimine ödenen 3.000.00 YTL nin tahsili için başlatılan icra takibinin itiraz sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaliyle takibin devamına %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya çıkartılan tebligatta rağmen duruşmaya gelmemiş ve cevap vermemiştir....
DAVA : Haksız Rekabetten Kaynaklanan Tazminat DAVA TARİHİ : 22/01/2016 KARAR TARİHİ : 10/03/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/03/2021 Dava, haksız rekabetten kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Hakimler Savcılar Kurulu 1. Dairesinin 25/06/2020 tarihli 564 ve 586 sayılı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi İş Bölümüne ilişkin kararı uyarınca 20. Hukuk Dairesinin ihtisas alanını düzenleyen 1. bende göre; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda yer alan haksız rekabet, yolcu ve eşya taşıma, deniz ticareti (gemi donatma iştirakigeminin Türk ya da yabancı bandıralı olup olmadığına bakılmaksızın-, deniz kazaları, deniz taşımaları) ile sigorta (hayat, mal, sorumluluk ve deniz sigortaları) ile sigorta ilişkilerinden ve türüne bakılmaksızın tüm sigorta sözleşmelerinden kaynaklanan prim alacaklarına ilişkin davalar yanında İİK 67. Maddesine dayalı itirazın iptali ve İİK 72....
DAVA : Haksız Rekabetten Kaynaklanan Tazminat DAVA TARİHİ : 22/01/2016 KARAR TARİHİ : 10/03/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/03/2021 Dava, haksız rekabetten kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Hakimler Savcılar Kurulu 1. Dairesinin 25/06/2020 tarihli 564 ve 586 sayılı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi İş Bölümüne ilişkin kararı uyarınca 20. Hukuk Dairesinin ihtisas alanını düzenleyen 1. bende göre; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda yer alan haksız rekabet, yolcu ve eşya taşıma, deniz ticareti (gemi donatma iştirakigeminin Türk ya da yabancı bandıralı olup olmadığına bakılmaksızın-, deniz kazaları, deniz taşımaları) ile sigorta (hayat, mal, sorumluluk ve deniz sigortaları) ile sigorta ilişkilerinden ve türüne bakılmaksızın tüm sigorta sözleşmelerinden kaynaklanan prim alacaklarına ilişkin davalar yanında İİK 67. Maddesine dayalı itirazın iptali ve İİK 72....
Zira aksinin kabulü halinde, bu kez gerçekten Türkiye'nin en ücra köşelerindeki şubelerinde çalışsalar dahi, merkezleri üç büyük ilden birinde olan şirketlerin çalışanlarının, TBK'nın 444 vd. maddeleri uyarınca rekabet yasağından kurtulamayacakları sonucu doğar ki bu durumun anılan hükümlerin amacı ile de bağdaşmayacağı açıktır. Dolayısıyla Dairemizce davalının rekabet yasağını ihlal edip etmediğini belirleyebilmek için fiilen çalıştığı iş yerinin bulunduğu adresin esas alınmasının gerektiği, somut uyuşmazlıkta da davalının fiilen Çankırı ilinde çalıştığı ve ticaret merkezi Ankara'da bulunan davacı şirket ile aralarındaki rekabet yasağı hükmüne aykırı davranmadığı sonucuna varılmıştır. Ayrıca davacı vekilince, davalının çalıştığı yerin adresinin Çankırı olarak gösterilmesinin, apaçık haksız rekabet ve sadakat yükümlülüğünü bertaraf etme amacını taşıdığı da ileri sürülmüştür....
Davalı vekili; müvekkiline imzalatılan rekabet yasağı sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davalının çalıştığı firmanın faaliyet alanının davacı şirketin faaliyet alanından farklı olduğunu, sözleşmenin iş verence davalıya zorla imzalattırıldığını, davalının sürekli uzak mesafelere göreve gönderilmesi sebebiyle işten ayrılmak zorunda bırakıldığını, rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli olduğunun kabulü halinde düzenlenen cezai şartın fahiş olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; sözleşmede yer alan yer yönünden yapılan kısıtlamanın hakkaniyete aykırı olduğu bu nedenle geçerli kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1. Dava rekabet yasağı sözleşmesinde yer alan cezai şartın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; iş akdinin sona ermesinden sonra yapılmaması gereken bir hususa ilişkin olan bu davada iş hukukunun uygulanamayacağı, yerleşik yargı kararları gereğince iş akdinin sona ermesinden sonra rekabet yasağının ihlaline ilişkin davalarda ticaret mahkemelerinin görevli olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava, işçinin rekabet yasağına aykırı davranışı nedeniyle cezai şart alacağının tahsili amacıyla yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, davanın görev/dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. İstinaf incelemesi, HMK 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf nedenleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık yönünden re'sen yapılmıştır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; iş akdinin sona ermesinden sonra yapılmaması gereken bir hususa ilişkin olan bu davada iş hukukunun uygulanamayacağı, yerleşik yargı kararları gereğince iş akdinin sona ermesinden sonra rekabet yasağının ihlaline ilişkin davalarda ticaret mahkemelerinin görevli olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, işçinin rekabet yasağına aykırı davranışı nedeniyle cezai şart alacağının tahsili amacıyla yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, davanın görev/dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. İstinaf incelemesi, HMK 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf nedenleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık yönünden re'sen yapılmıştır....
Açıklanan maddi olgu çerçevesinde, davalının eyleminin 5846 sayılı Kanun'un 36. maddesi kapsamında kaldığı, yayımlanan haber içerisinde davacının unvanına ve gazetecinin adına da yer verilmekle iktibas serbestisi dahilinde olmakla, dava dışı gazetecinin pek çok röportajında kullandığı fotoğrafların ve bu arada dava konusu fotoğrafın işlenerek haberin bir unsuru olarak kullanımı, davacı aleyhine bir haksız rekabet fiili olmadığı gibi yine bu açıdan tazminatı gerektirir mahiyette değildir. Davacı yanın, işbu davada, davalıya ait gazetede yayımlanan haberin içeriği ve uslubundan kaynaklanan bir haksız rekabet fiilinin varlığına dayanmadığı, TBK'nın 58. maddesi çerçevesinde bir talebi de bulunmadığı gözetildiğinde davanın reddi gerekirken kısmen dahi olsa kabulü doğru olmayıp Daire çoğunluğunun kararın onanmasına ilişkin düşüncesine katılmıyorum....