Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya hesap bilirkişisine tevdii edilmiş ve bilirkişi mahkememize sunmuş olduğu ... tarihli raporda, davacının davalıdan isteyebileceği rücu alacağının anapara tutarının 29.219,56 TL olduğunu, davacının ödeme yaptığını, rücu edilecek tutarın ve bunu kendisine ödenmesi talebinin bir ihtarnameyle davalıya bildirmediği anlaşıldığından, hem yasal faiz oranıyla hem de o dönemde yürürlükte olan avans faizi oranıyla hesaplama yapıldığını bildirir rapor sunmuştur. Eldeki dava rücuen alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Antalya ... İş Mahkemesinin ... Esas ... Karar sayılı dosyası ile ... tarihli kararında davacı şirketin %40 davacı şirketin ise %50 kusurlu olduğuna hükmedilerek 24.454,64 TL nin faiziyle birlikte davacı şirket ve davalı şirketten müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiği, bu kararın Antalya ... İcra Müdürlüğünün ......

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/724 Esas KARAR NO : 2021/844 DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) DAVA TARİHİ : 22/01/2020 KARAR TARİHİ : 19/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili Mahkememize verdiği dilekçe ile; davalıya ait ... plakalı aracın müvekkili şirket tarafından ... poliçe numarası ile zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalandığını, söz konusu aracın dava dışı üçüncü şahıs ...'nun sevk ve idaresinde iken aynı istikamette sağ şeritte ilerleyen ...'ye ait ... plakalı aracı solladığı sırada ...'nun aracın direksiyonunu kasten sağ tarafa çevirdiğini ve ... plakalı araca çarptığını, ... plakalı aracın çarpmanın etkisiyle kontrolünü kaybederek yolun sağ tarafında nizami park halinde bulunan ...'e ait ... plakalı araca çarptığını, ...'...

      davalı hakkında icra takibine giriştiği, davalının takibe itirazı üzerine takibin durduğu ve davacının "1" yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davası açtığı anlaşılmaktadır....

        Kişiye karşı ödemiş olduğu zararın davalının sürücüsünün olay yerini terk etmesi sebebine ve ZMMS yan şartlarına dayanarak rücusu istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır....

          Esas sayılı dosyasında icra takibine geçildiğini, itiraz sonucu takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu, yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalının alacağın asgari %20'si kadara icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin ikametgahının ...'...

            İcra Müdürlüğü'nün 2017/3643 esas sayılı takip dosyasında, "kredinin 05.10.2011, 05.10.2012 ve 07.10.2013 tarihlerinde ödenen taksitlerinin rücuen alacağı" sebebine dayalı olarak 14.250,00 TL asıl alacak ve 5.784,32 TL işlemiş faizinin tahsili istemiyle 17.03.2017 tarihli takip talebi ile ilamsız icra takibi başlatılmış ve itiraz üzerine takip durmuştur. Davacı taraf, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)'nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptaline karar verilmesi istemiyle eldeki dava açılmıştır. Davalı taraf zamanaşımı define dayanmış ve davanın açılması bakımından hak düşürücü süre itirazında bulunmuştur. İİK'nın 67. Maddesinde itirazın iptali davasının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde açılması gerektiği düzenlenmiştir. Davalı takip borçlusunun itirazının davacı takip alacaklısına tebliğ edildiğine ilişkin icra dosyasında bir belgeye rastlanmamıştır. Dolayısıyla hak düşürücü süre işlemeye başlamadığından bu sürenin geçtiğinden bahsetmek mümkün değildir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davacıya iş yeri sigortası ile sigortalı iş yerinde meydana gelen hırsızlık sonucu çalınan emtia bedelinin sigortalısına ödendiğini, ödenen bedelin rücu amacıyla başlatılan icra takibine davalı tarafça itiraz edildiğini, yapılan incelemede davalı tarafça kurulan alarm sisteminin arızalı olduğunun ve olay saatinde de çalışmadığı anlaşıldığından davalının hırsızlık olayının meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunu belirterek, takibe yapılan itirazın iptali ile davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir....

              Zarar görenler tarafından açılan ilk tazminat davasında, davalı belediyenin hizmet kusuruna dayanıldığı için belediye yönünden idari yargının görevli kabul edilmesi doğru olmakla birlikte, eldeki dava, rücu nedenine dayalı itirazın iptaline ilişkin olduğuna göre, ilamsız icra takibinin itiraz nedeniyle durması üzerine açılan takip hukukuna özgü itirazın iptali davasının, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 1. ve 67. maddelerinde işaret edilen asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir. Yerleşmiş uygulamalar ve Uyuşmazlık Mahkemesi kararlarına göre de (02.02.2009 tarih 2008/397 E-2009/28 K, 02.07.2007 tarih 2007/15E-2007/118 K, 01.07.2004 tarih 2004/43 E-2004/46 K) idari yargıda rücu davası açılamayacağından davanın görülme yeri adli yargıdır....

                Uyuşmazlık, ---- tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacı tarafından yapılan hasar tazminat ödemesinin rücuen tahsiline ilişkin----- esas sayılı dosyasında yapılan takibe itirazın iptali ile icra inkar tazminat talebine ilişkin olduğu, Dava,-----kapsamında ödenen tazminatın, alkollü araç kullanma ve olay yerini terk nedeniyle rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davalının %100 asli ve ağır kusurlu oluşu, sigorta genel şartlarının ----davacının rücu hakkı doğduğuna karar verilmiş ise de----- maddesinde; tazminatı gerektiren olay, işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise, sigortacının sigortalısına rücu edebileceği hüküm altına alınmıştır....

                  İtirazın iptali davasında; takip talebinde gösterilen borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıl olup, takip dayanağı belgelerden başka belgelere dayanılamaz. Diğer bir deyişle takip dayanağı yapılabilecek güçte olup da takipte dayanılamayan belge, itirazın iptali davasında ispat vasıtası olarak kullanılamaz. Takibe etkili olan itirazın iptali davasında ispat davasında ispat edilecek olanın takibe ve borçlunun itirazına konu olan alacak olduğu, bu alacağın sebebinin değiştirilme olanağının itirazın iptali davası için bulunmadığında kuşku bulunmamaktadır. İtirazın iptali davasında yapılan yargılama sonunda: takip tarihindeki duruma göre karar verilir. İtirazın iptali davasında alacak, icra takip tarihi itibarıyla belirlenir. Ancak dava tarihine kadar bir ödeme yapılmış ise, yapılan ödeme düşüldükten sonra kalan alacak yönünden itirazın iptali davası açılmalıdır. Dava tarihinden sonra yapılan ödemeler ise icra müdürlüğünce dikkate alınır....

                    UYAP Entegrasyonu