WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/1157 Esas KARAR NO : 2021/254 DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 28/11/2018 KARAR TARİHİ : 08/03/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı aracı Zorunlu Mali Mesuliyet sigortası ile sigortalatmıştır. Davalının işleteni olduğu araç 17/12/2016 tarihin e alkollü .... sevk ve idaresinde ki araç ile ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazası gerçekleşmiştir. Sigortalı araç sürücüsü alkollü olup kusurludur. Davalı yan araç işleten ve sigorta sözleşmesinin tarafı olarak iş bu hasardan sorumludur. İşbu kazada müvekkil sigorta şirketi 82.841,00 TL ödeme yapmıştır....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR ESAS NO : 2023/473 KARAR NO : 2023/517 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 10/07/2023 KARAR TARİHİ : 11/07/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 12/07/2023 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVACININ TALEBİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili alacağının tahsili amacıyla .... Esas sayılı dosyası ile davalı/borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı/borçlunun 12/06/2023 tarihinde borca itirazı üzerine takiplerinin durduğunu, davalı/borçu ile müvekkili arasında 18/04/2023 tarihinde ... plakalı ... model, ... (...) ... otomobil ..., .... şasi nolu, 148800 km'de olan araç için noter huzurunda satış sözleşmesi yapıldığını, ancak satıcı taraf olarak satılanda bildirdiği niteliklerin bulunmadığını, aracının 12/05/2023 tarihinde ... firmasının ......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.03.2004 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 18.11.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Bir kısım davalılar davayı kabul etmiş, bir kısmı zamanaşımı sebebiyle davanın reddini savunmuş diğer bölüm davalılar davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece 10 yıllık hak düşürücü sürenin gerçekleştiği gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Uyuşmazlık 1060 parsel sayılı taşınmaza ilişkindir....

        Asliye Hukuk (İcra Hukuk) Mahkemesinin 2020/11 E. 2020/26 Karar sayılı ilamı ile iptaline karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, ilamsız takibe konu edilen bu senedin kambiyo vasfında olmadığı ve mücerret borç ikrarını havi bir senet olmadığının ispat ve tasdik edildiğini, söz konusu araç satış sözleşmesinin T1 ve Şükran Çekilmiş arasında yapıldığını yani söz konusu satış sözleşmesi ile müvekkilinin bir alakası bulunmadığını, davaya konu senedin kambiyo vasfını yitirmiş olması sebebiyle davacı tarafın alacağını ispatlamak zorunda olduğunu, söz konusu araç satış sözleşmesine dayandığı iddia ve beyan edilen senedi ta'lil ettiğini ve ispat yükünü üzerine aldığını, senet ile araç satış sözleşmesi arasında herhangi bir bağlantı olmadığını, aracın satış bedeli ile senet tutarının birbirini teyit etmemesi nedeniyle senedin bedelsiz kaldığının sabit olduğunu ve sene nedeniyle müvekkilinin davacıya borçlu olmadığını, bu sebeplerle davanın reddine, kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-k.davalılar vekili tarafından, davalı-k.davacılar aleyhine 21.1.1998 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil, karşı davada müdahalenin men’i ve kal ((... ) istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne dair verilen 11.4.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine, 19.6.2006 tarihli ıslah dilekçesindeki istem ise Türk Medeni Kanununun 724.maddesine dayalı tapu iptali ve tescil, karşı dava ise mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi istemlerine ilişkindir....

          Mahkemece toplanan delillere ve tanık beyanlarına göre aracın kazadan önce harici satış sözleşmesi ile dava dışı üçüncü şahsa satıldığı, davalının kaza tarihinden önce malik ve işleten sıfatının sona erdiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kasko poliçesine dayalı rücuan tazminat istemine ilişkindir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 20/d maddesine göre trafikte kayıtlı motorlu araçların noterlerce yapılmayan her çeşit satış ve devirleri geçersizdir. Somut olayda, 27.8.2007 tarihli kazaya karışan ve davalıya ait aracın Aydın 2.Noterliği’nin 31.8.2007 tarih 17628 yevmiye numaralı satış sözleşmesi ile dava dışı kişiye 2011/93 2011/7064 satılmıştır. Bu durumda araç kaza tarihinde davalı adına kayıtlı ve işleteni de davalı olduğundan mahkemece harici satış sözleşmesine ve tanık beyanlarına itibar edilerek davanın reddi doğru görülmemiştir....

            Hukuk Dairesi tarafından temyiz inceleme görevinin Dairemize ait olduğu gerekçesiyle gönderilen dava dosyası üzerinde, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, araç satış sözleşmesine konu çeke ilişkin icra takibine vaki itirazın iptali davası olduğu ve dosyada daha önce Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi'nin bozma ilamının bulunduğu ve davaya bakmakla görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğuna dair verilen görevsizlik kararınında Yargıtay 3. Hukuk Dairesince onandığı anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir....

              Dava konusu araç, 17.10.2008 tarihli noterce düzenlenen kati taşıt satış sözleşmesi ile borçlu tarafından davacı 3.kişiye satılmıştır. Haciz ise aracın trafik siciline 22.10.2008 tarihinde, noter satışından sonra konulmuştur. Davacı bu aracı alırken trafik sicilinde haciz kaydı bulunmadığından iyi niyetle araç mülkiyetini kazanmıştır. Kaldı ki, davacı 3.kişi ile borçlu arasında borcun doğumundan önceki tarihi taşıyan 29.01.2007 tarihli noterce düzenlenen rehin sözleşmeside mevcuttur. Bu sözleşme ile borçlu, dava konusu araç üzerinde davacı 3.kişi lehine 12.500,00 TL. lik rehin hakkı da kurmuştur. Bu durumda hacizden önce davacı 3.kişinin, rehin sözleşmesine konu aracı borçludan hacizden önce satın alındığıda gözönüne alındığında, 3.kişinin istihkak davasının kabulüne, karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

                Dava konusu araç, 17.10.2008 tarihli noterce düzenlenen kati taşıt satış sözleşmesi ile borçlu tarafından davacı 3.kişiye satılmıştır. Haciz ise aracın trafik siciline 22.10.2008 tarihinde, noter satışından sonra konulmuştur. Davacı bu aracı alırken trafik sicilinde haciz kaydı bulunmadığından iyi niyetle araç mülkiyetini kazanmıştır. Kaldı ki, davacı 3.kişi ile borçlu arasında borcun doğumundan önceki tarihi taşıyan 29.01.2007 tarihli noterce düzenlenen rehin sözleşmeside mevcuttur. Bu sözleşme ile borçlu, dava konusu araç üzerinde davacı 3.kişi lehine 12.500,00 TL. lik rehin hakkı da kurmuştur. Bu durumda hacizden önce davacı 3.kişinin, rehin sözleşmesine konu aracı borçludan hacizden önce satın alındığıda gözönüne alındığında, 3.kişinin istihkak davasının kabulüne, karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

                  Dava, ZMSS poliçesi ile sigortalı olan aracın karıştığı kazada üçüncü kişinin zararını karşılayan davacı sigortacının sözleşmeye aykırılık (olay yerini terk) nedeniyle kendi sigortalısına rücu için başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Davacı sigorta şirketinin, davalıya ait aracın ZMSS poliçesini tanzim ettiği ve kaza sonrasında araç sürücüsünün kaza mahallini terk ettiğine ilişkin taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davalı sigortalıya ait araç sürücüsünün kaza mahallinden ayrılmış olmasının tek başına rücu için yeterli olup olmadığı, terkin yanında alkollü araç kullanmak yahut ehliyetsiz araç kullanmak ve yahut kasıtlı olarak zararı getirmiş olmak gibi şartların gerekip gerekmediğine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu