Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, davalı borçlunun yeşil kart kullandığı dönemlerde vergi mükellefiyet kaydının tespit edildiğini, usulsüz yeşil kart kullanımı nedeniyle yeşil kartın idarece iptal edildiğini, o dönemlere ait Sağlık Müdürlüğüne bağlı çeşitli hastanelerde tedavileri tespit edildiğinden icra takibi başlatıldığını belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, kaymakamlık vasıtası ile yeşil kart aldığını, vergi kaydı olanlara yeşil kart verilmediğini bilmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulü yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, kooperatif ortağı olan davalının 15.05.2011 tarih ve 7 sayılı genel kurul kararıyla belirlenen aidatı ödemediğini, hakkında başlatılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, icra takibine itirazın iptali ile davalının % 20 oranında icra inkâr tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin takip dayanağı genel kurul kararından haberdar olmadığını, ferdileşme yoluyla bağımsız bölüm tapusunu edindiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

      ile %40 icra tazminatına hükmedilmesini istemiş; mahkemece, davalı yönetim tarafından tahsil edilen miktarın dayanağını oluşturan kat malikleri kararı iptal edildiğinden iadesinin gerektiğinden icra takibine itirazın iptaline ve asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatına karar verilmiştir....

        HDnin 2018/2814 esas 2018/5783 karar ve 04.06.2018 tarihli emsal kararının dayanak gösterildiğini, bu karardaki olayda icra emri iptal edildikten sonra ikinci takip başlatıldığını, takibin değil icra emrinin iptal edildiğini, ortada geçerli ve usulüne uygun bir takip var iken ikinci takip başlatıldığını, ancak başlattıkları takibin iptal edildiğini, usulüne uygun bir takip olmadığından ikinci takibin mükerrer olmayacağını, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Eldeki dava İİK 67 madde uyarınca açılmış itirazın iptali davasıdır. Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan itirazın iptali davasının konusu, icra takibine konu edilen alacaklar olup, davanın amacı itirazla duran takibin devamını sağlamaktır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; davalı şirket ile müvekkil şirket arasında imzalanan Abonelik Sözleşmesi ile davalıya 9810609606 müşteri numarası ile taahhütlü 139 adet hat kullandırıldığını, hatların taahhüt süresinden önce iptal edilmesi sebebi ile taahhütname maddeleri gereği Sözleşme İptal Cihaz Temin Bedeli 65.000 TL, Sözleşme İptal Özel Sözleşme İndirimi Ceza Bedeli 2.461 TL ile Sözleşme İptal Cihaz Ceza Bedeli olan 4.785 TL'nin 22.02.2011 son ödeme tarihli faturaya yansıtıldığını, davalının kullanmış olduğu hatlara ilişkin olarak gönderilen 22.02.2011 son ödeme tarihli 88.044,59.TL, 22.03.2011...

            DAVA Davacı alt yüklenici vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin diktiği elbiseleri davalıya teslim ettiğini, bir kısım siparişin ise haksız şekilde iptal edildiğini, bakiye iş bedeli, depo bedeli ile kumaş bedelinin ödenmediğini ileri sürerek, takibe vâki itirazın iptaline, takibin devamına, %20 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı yüklenici vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının cari hesaptan kaynaklanan bakiye alacağının bulunmadığını, dava dışı iş sahibine teslim edilen elbiselerin ayıplı olması nedeniyle reklamasyon faturası düzenlendiğini, siparişlerin bu nedenle iptal edildiğini, %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. III....

              Davalı vekili, davacının çekin zayi nedeniyle iptal davası açmadığını çek bedelinin keşidecisinden tahsil edilmesi gerektiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre taraflar arasındaki ticari ilişkide borcun ödenmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, takibin 1.543.400.000.TL asıl alacağa takipten itibaren 4489 sayılı yasanın ½ bendindeki faiz oranı uygulanmak suretiyle devamına, işlemiş faiz talebinin reddine, davalının %40 oranında tazminatla sorumluluğuna karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, davalı yanca müşteri çeki ile ödenen mal bedelinin çekin kaybolması nedeniyle davacının temel ilişkiye dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir....

                Davalı vekili, icra takibinin yetkiye ve borca itiraz nedeniyle durduğunu, dava konusu icra takip dosyasında ödeme emrinin icra mahkemesince iptal edildiğini, iptal edilen ödeme emrinin bu kez usulsüz olarak tebliğ edildiğini, tebligatın usule aykırı olup, geçersiz olduğuna yönelik itirazın süresi içinde borca ve yetkiye itiraz ile birlikte yapıldığını, bu haliyle davanın itirazın iptali davası olmayıp ancak alacak davası olabileceğini, müvekkili aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları doğrultusunda, yanlar arasındaki sipariş sözleşmelerinde ......

                  Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; takibin dayanağı olan 15.05.2011 tarihli genel kurulda alınan 7 no'lu kararın iptal edilmediği, tüm üyeleri bağlayıcı nitelikte olduğu, davalının da bundan kaynaklanan yükümlülüğünü yerine getirmediği gerekçesiyle, davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verilmiştir. Kararı davalı temyiz etmiştir. 1) Dava, aidat alacağı nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de, takibe konu aidat borcuna dayanak olan davacı kooperatifin 15.05.2011 tarihli genel kurulunda alınan 7 no'lu kararın iptali için dava dışı kooperatif üyesi tarafından açılan dava sonucunda verilen iptale ilişkin .......

                    itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde; İsabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu