Ek rapor için bilirkişiye verildiği, dosyada mübrez bilirkişi 17/01/2020 tarihli ek raporunda özetle; 05/07/2019 tarihli kök raporun sonuç bölümünde belirttiğim gibi; tarafımdan mantığa dayalı yapılan tespitlere göre, 02/11/2013 tarihli genel kurulda, 29/04/2012 tarihli genel kurulda kabul edilen bütçe ile ilgili karar iptal edilmemiştir. Bütçe iptal edilmediğine göre davalı taraf lehine bu nedenle --- bir hak doğmamıştır. Mevcut olmayan --- bir hakla ilgili hesaplamanın da yapılması mümkün değildir. Davacı kooperatifin davalı .--- tarihi itibarı ile 9.000,00 TL asıl alacak 549,00 TL gecikme faizi olmak üzere toplam 9.549,00 TL alacağının bulunduğu, davacı kooperatifin itirazın iptali hususunda yaptığı talebin haklı olduğu sonucuna varıldığını bildirmiştir....
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda; davaya konu sitede 2005-2008 döneminde iki ayrı yönetimin bulunduğu, davalının mahkeme kararı ile iptal edilen yönetime aidat ödemelerini yaptığı, bu ödemeler kabul edilirse davalının site yönetimine borcu bulunmadığı, iptal edilen yönetime yaptığı ödemeler kabul edilmez ise 1.750 TL aidat ana para borcu bulunduğu belirtilmiştir. Davalının, maliki olduğu iki adet bağımsız bölüme ilişkin ödemesi gereken ve takibe konu döneme ilişkin aidatların tamamını, iptaline karar verilen yönetime ödediği hususunda ihtilaf yoktur. Alanya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/231 esas, 2007/493 karar sayılı kararı gereğince iptal edilen yönetim tarafından toplanan para, makbuz, varsa defter vs....
Asliye Ceza Mahkemesince kararın 25/01/2022 tarihinde verildiği ve istinaf edilmeksizin 02/02/2022 tarihinde kesinleştiği, Anayasa Mahkemesinin 21/04/2022 tarihli ve 2020/87 esas, 2022/44 sayılı kararının 02/08/2022 tarihli ve 31911 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdiği, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 153/5. maddesine göre, Anayasa Mahkemesi iptal kararlarının geriye yürümeyeceği, anılan kararın kovuşturma evresinin ise iptal kararı yürürlüğe girmeden sona erdiği ve mahkemesince karar verildiği anlaşılmakla, yürürlük tarihinden önce hükme bağlanmış veya kesinleşmiş kararlar hakkında yeniden uyarlama yargılaması yapılamayacağı gözetilmeksizin itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir. " şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır. II....
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda; davaya konu sitede 2005-2008 döneminde iki ayrı yönetimin bulunduğu, davalının mahkeme kararı ile iptal edilen yönetime aidat ödemelerini yaptığı, bu ödemeler kabul edilirse davalının site yönetimine borcu bulunmadığı, iptal edilen yönetime yaptığı ödemeler kabul edilmez ise 1.750 TL aidat ana para borcu bulunduğu belirtilmiştir. Davalının, maliki olduğu dört adet bağımsız bölüme ilişkin ödemesi gereken ve takibe konu döneme ilişkin aidatların tamamını, iptaline karar verilen yönetime ödediği hususunda ihtilaf yoktur. ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/231 esas, 2007/493 karar sayılı kararı gereğince iptal edilen yönetim tarafından toplanan para, makbuz, varsa defter vs....
Davalı borçlu tüm takiplere itiraz etmiş, davacılar tarafından itirazın iptali ile birlikte icra hukuk mahkemesinde itirazın kaldırılması da talep edilmiştir. Davacı ... tarafından davalı borçlu aleyhine başlatılan Mersin 4. İcra Müdürlüğü’nün 2009/10739 sayılı icra dosyasında davalı borçlu süresi içerisinde itiraz ettiği, itirazın iptali davasının reddedildiği, Yargıtay denetiminden geçerek kararın kesinleştiği, itirazın geçici kaldırılmasına ilişkin davada ise imzaya itirazın geçici kaldırılmasına karar verildiği, itirazın iptali davası neticesinde takibin kesinleşmediği, Davacı ... tarafından davalı borçlu aleyhine başlatılan Mersin 4. İcra Müdürlüğü’nün 2009/10741 sayılı icra dosyasında davalı borçlunun süresi içerisinde itiraz ettiği, Mersin 1....
, bu doğrultuda ihlalli geçiş vakıasına itiraz etmediğini, takip talebi ile talep edilen geçiş ücreti, ceza tutarı ve süresi içinde ödemesini yapmamış olması nedeniyle talep edilen faiz yasalara uygun olduğundan, itirazın iptal edilerek takibe devam edilmesine cevaz verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/254-148 E.K sayılı kararı ile iptal edildiğini, dava şartının bulunmadığını belirterek davanın reddine ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, dava konusu icra takip dosyasından davalı borçluya gönderilen ödeme emrinin icra mahkemesince iptal edildiği, kararın temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği, dolasıyla usulüne uygun bir ödeme emri bulunmadığından itirazın iptali davası olamayacağı gerekçesiyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 07/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 2009/590 E. sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sonucunda çekin iptal edildiğini, çekin ne şekilde davacının eline geçtiğinin ve hangi temel alacak ilişkisine dayandığının belli olmadığını, davalının herhangi bir kazanç elde etmiş olmadığını ve dolayısıyla sebepsiz zenginleşmenin de sözkonusu olmadığını, davanın reddini ve %40 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davalı tarafından her ne kadar çekin iptal edildiği ileri sürülmüş ise de, davanın hasımsız açıldığı, davacıya karşı ileri sürülemeyeceği, borcun ödendiğinin davalı tarafından ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davalı ... Sigorta vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin işleteni olduğu ve davalı ... Sigorta'ya kasko poliçesi ile sigortalı araç için yapılmış olan poliçenin davacının istemi dışında iptal edildiğini, ödenen primlerin davalı sigortadan iadesi için başlatılan ilamsız takibe borçlu davalı tarafından itiraz edildiğini belirterek takibe vaki itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %40'tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, poliçenin sigortalı davacının istemi ile iptal edildiğini, talep edilen bedelin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....
İdare Mahkemesinin 2013/469 Esas sayılı dosyası ile iptal davası açıldığını ve kabul ile sonuçlandığını, bu idari işlem çalışanlar lehine iptal edildiğinden davalı idare aleyhine kendisine ödenmeyen sosyal denge tazminatının tahsili amacı ile başlattığı takibin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek; itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile ... 3. İcra Müdürlüğünün 2014/6064 sayılı dosyasındaki takibin 7.935,96 TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren yıllık %9 oranında yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafında temyiz edilmiştir. 1-Davacı, eldeki dava ile sosyal denge tazminatının tahsili amacı ile davalı hakkında başlattığı takibe vaki itirazın iptalini istemiştir. Hemen belirtilmelidir ki, davalı bir kamu tüzel kişisi olup, işlem ve eylemleri kural olarak kamusal nitelik taşır....