Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Temyiz Sebepleri Davalı borçlu temyiz dilekçesinde; kira bedellerinin sürelerinde ödendiğini, herhangi bir borçlarının bulunmadığını ileri sürerek bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması ile ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kira ilişkisinden kaynaklanan itirazın kaldırılması ve kiralananın temerrüt nedeniyle tahliyesi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 50., 269., 269/c ve ilgili maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 10. maddesi ile sair yasal mevzuat 3....

    davasının reddi ile lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiği dikkate alındığında İİK'nın 68-son maddesi uyarınca, işlemiş faiz miktarı üzerinden alacaklı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatı verilmesi gerektiği belirtilerek davalı borçlu vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, itirazın kaldırılması talebinin reddine, işlemiş faiz üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, asıl alacağa yönelik itirazın kaldırılması talebinin borçlunun asıl alacağa yönelik itirazının bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

      Sadece yetkiye itiraz hâlinde, alacaklı avukatı MTS üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğini seçerek, UYAP üzerinden entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla borçlunun mal, hak veya alacağı olup olmadığını sorgulayabilir veya yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Yetki itirazını kabul eden avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kabulü” seçeneğini seçerek işlem yapması ve varsa harçları ikmal etmesi zorunludur. Bu işlemleri tamamlaması durumunda MTS dosyası kapatılır. Takip talebinde belirtilen icra dairesinde haciz işlemlerinin başlatılabilmesi için bu dairenin bağlı bulunduğu mahkemede yetki itirazının kaldırılması şarttır. Mahkeme, yetki itirazını dosya üzerinden inceleyip kesin olarak karara bağlar. Mahkemenin yetkili gördüğü icra dairesinde haciz işlemlerinin başlatılabilmesi için yeniden ödeme emri tebliği gerekmez....

      Maddesi “…(6) Duran takip hakkında, 2004 sayılı Kanunun ilgili hükümleri uygulanır.Sadece yetkiye itiraz hâlinde, alacaklı avukatı MTS üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğini seçerek, UYAP üzerinden entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla borçlunun mal, hak veya alacağı olup olmadığını sorgulayabilir veya yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Yetki itirazını kabul eden avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kabulü” seçeneğini seçerek işlem yapması ve varsa harçları ikmal etmesi zorunludur. Bu işlemleri tamamlaması durumunda MTS dosyası kapatılır. Takip talebinde belirtilen icra dairesinde haciz işlemlerinin başlatılabilmesi için bu dairenin bağlı bulunduğu mahkemede yetki itirazının kaldırılması şarttır. Mahkeme, yetki itirazını dosya üzerinden inceleyip kesin olarak karara bağlar....

        -KARAR- Davacı vekili, davalı ile yapılan sözleşme ile tarafların İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkisini kabul ettiklerini, bu nedenle davalının takip dosyasına yapmış olduğu yetki itirazının yerinde olmadığını iddia ederek davalının icra dosyasına yapmış olduğu yetki itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, davacı şirket tarafından müvekkili aleyhine girişilen icra takibine sadece yetki açısından itiraz edildiğini, İİK’nun 50/2.maddesi uyarınca sadece yetki hususunda yapılan itirazın kaldırılmasının İcra Hukuk Mahkemelerinden istenebileceğini, mahkemenin davacının talebini değerlendirmede görevli ve yetkili olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

          Dava dilekçesindeki istem, İİK'nin 269/c maddesi gereğince icra takip dosyasındaki itirazın kaldırılması ve tahliyeye karar verilmesine yönelik olmasına rağmen mahkemece davacının itirazının kaldırılması talebi yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeden yazılı şekilde tahliyeye karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonunda; dava dilekçesindeki istemin İİK'nin 269/c maddesi gereğince icra takip dosyasındaki itirazın kaldırılması ve tahliyeye karar verilmesine yönelik olduğu, ... 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/5 D....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, kısa kararda davanın kabulüne, davalının icra dosyasına yaptığı itirazın kaldırılmasına ve davalının mecurdan tahliyesine karar verildiği halde, gerekçeli kararda davanın kabulüne, borçlunun itirazının kaldırılmasına karar verilmiş, tahliye istemi hakkında karar verilmemiştir. Bu durumda kısa karar ile gerekçeli karar çelişkili bulunmaktadır. 10.04.1992 gün, 1991/7-1992/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması bozma nedeni oluşturur....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle öldürme Hüküm : Zamanaşımı nedeniyle kamu davasının ortadan kaldırılması Taksirle öldürme suçundan, sanıklar hakkında açılan kamu davasının ortadan kaldırılmasına ilişkin karar katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılanın dosyada zamanaşımının gerçekleşmediğine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddine, ancak; Kamu davasının zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince düşmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin 5271 sayılı CMK'nın 223. maddesinde hüküm türleri arasında yer almayan ortadan kaldırma kararı verilmesi,...

                Davacı 06.07.2009 tarihinde açtığı dava ile davalı borçlunun yasal sürede borcu ödemeyerek temerrüde düştüğünü ileri sürerek borçlunun itirazının kaldırılmasını istemeden kiralanandan tahliyesini talep etmiş; Mahkemece de itirazın kaldırılması yönünde hüküm kurulmaksızın yalnızca davalının temerrüt nedeniyle taşınmazdan tahliyesine karar verilmiştir. Davalı takibe itiraz ettiğine göre, İ.İ.K.'nun 68 ve 269/c maddeleri uyarınca mahkemece itirazın kaldırılması konusunda bir karar verilmeden yalnızca tahliyeye karar verilemez. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 8.6.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, takibe itiraz üzerine önce icra mahkemesinde itirazın kaldırılması yoluna başvurmuş olan alacaklı, itirazın kaldırılması talebinin reddi üzerine İİK.67....

                    UYAP Entegrasyonu