İstirdat davası, İcra ve İflas Kanununda düzenlenmiş olmasına rağmen, uyuşmazlığı maddi hukuk bakımından sona erdirme amacına yönelik bir davadır. İstirdat davası normal bir eda davası olup, bununla icra takibi sırasında sebepsiz olarak ödendiği iddia edilen paranın geri verilmesi istenir. İstirdat davasının biri takip hukukuna, diğeri maddi hukuka ilişkin olmak üzere iki şartı vardır. İlk şart, geri verilmesi istenen paranın icra takibi sırasında ödenmiş olmasıdır. İkinci şart ise, maddi hukuk bakımından aslında borçlu olmadığı bir parayı cebri icra tehditi altında ödemek zorunda kalmış olmasıdır (İİK.m.72/Vll). İstirdat davasında önemle vurgulanması gerekli bir husus daha vardır ki, o da; borç olmayan paranın tamamen ödendiği tarihten itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde istirdat davasının açılması gerekir (İİK.m.72/Vll)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat-manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı bankadan aldığı kredi kartlarına ilişkin borcunu ödeyememesi nedeniyle davalı bankanın hesabı kat ederek icra takibi başlattığını ve takip sonucu kendisinden fazla tahsilat yapıldığını, ayrıca maaş hesabına bloke konularak kendisine yaşam hakkı verilmediğini belirterek 10.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....
Davacı vekili 20/11/2013 tarihli dilekçesi ile iş gücü kaybına yönelik maddi tazminat talebini atiye bıraktıklarını, dava konusu çek tahsil edildiğinden menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilmesi gerektiğini belirtmiştir....
-TL.borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin kısmın reddine, ödemelerin takipten sonra olması nedeniyle ve borçtan düşülmüş olmakla istirdat talebinin reddine, ödemelerin mükerrer olmamak üzere icra müdürlüğünce dikkate alınmasına, davacının maddi ve manevi tazminat istemlerinin reddine, kabul edilen miktar üzerinden % 40 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, davalı tarafın tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Taraflar arasında genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan ticari ilişki bulunmaktadır. Davalı bu sözleşme kapsamında verilen bonoya dayanarak davacılar hakkında icra takibi başlatmıştır....
Taraflar arasındaki istirdat, maddi ve manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 6.70 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.09.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi. ........
Şirketi olan 31.10.2013 keşide tarihili 099906 çek nolu 30.000,00- TL bedelinde, 30.11.2013 keşide tarihli 099907 çek nolu 20.000,00- TL bedelinde, 31.12.2013 keşide tarihli 099908 çek nolu 20.000,00- TL bedelindeki üç adet çekin bankaya iade edildiği ve talebin konusuz kaldığı görüldüğünden bu çekler hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 4- İstirdat talebinin REDDİNE 5- Kanıtlanamayan maddi tazminat talebinin REDDİNE 6- Koşulları oluşmayan manevi tazminat talebinin REDDİNE 7- Menfi tespit talebi yönünden alınması gereken 1.773,64 TL karar ve ilam harcı ile, konusuz kalan çekler yönünden 59,30 TL karar ve ilam harcı , maddi tazminat davasının reddi yönünden 59,30 TL karar ve ilam harcı , istirdat davası yönünden alınması gereken 580,64 TL karar ve ilam harcı, manevi tazminat davasının reddi yönünden alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcı olmak üzere toplam 2.532,18 TL karar ve ilam harcından davacı yanca peşin olarak yatırılan 2.484,80 TL nin mahsubu ile 47,38 TL harcın...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat-İstirdat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat ve istirdat davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 12.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstirdat, Tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı istirdat, tazminat davasına dair karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına, 17.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Diğer bir deyişle kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Davacının dava dilekçesi değerlendirildiğinde ise; talebinin eser sözleşmesi kapsamında ödenen fazla iş bedelinin iadesi olduğu, davacının İİK 72. maddesinde düzenlenen istirdat davası ile ilgili bir talebinin bulunmadığı anlaşılmaktadır....
İstirdat davasına ilişkin temyiz incelemesi yönünden ise; İstirdat davası, İcra ve İflas Kanununda düzenlenmiş olmasına rağmen, uyuşmazlığı maddi hukuk bakımından sona erdirme amacına yönelik bir davadır. İstirdat davası, normal bir eda davası olup, bununla icra takibi sırasında sebepsiz olarak ödendiği iddia edilen paranın geri verilmesi istenir. İstirdat davasının biri takip hukukuna, diğeri maddi hukuka ilişkin olmak üzere iki şartı vardır. İstirdat davası açılması için ilk şart, geri verilmesi istenen paranın icra takibi sırasında ödenmiş olmasıdır. Borçlunun, ödeme emrine itiraz etmemesi veya itiraz etmiş olmasına karşın itirazının kesin kaldırılması nedeniyle, kesinleşmiş olan icra takibi dolayısıyla, bu parayı gerek nakden, gerek mallarının haczedilip satılması suretiyle cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kalmış olması gerekir....