Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe: Dava, takibe konu icra dosyasına ödenen 753,58 TL'nin istirdatının şartlarının oluşup oluşmadığına dair istirdat davası ile 1,00 TL tutarında manevi tazminat davasıdır.Mahkememizce dava dilekçesi, gelen müzekkere cevapları, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir....
reddi gerektiğini savunarak; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla tedbir talebinin ve istirdat davasının reddini, menfi tespit davasının reddini, davacı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir....
TL maddi tazminat talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davacının ilk icra takibine konu borç için üç adet bono düzenlediğinin ve 94.000,00 TL ödeme yaptığının kesinleşen ... 1 Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2005/520 Esas sayılı dosyası ile sabit olduğunu, yine aynı davacı tarafından açılan menfi tespit istemli ... 1 Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2007/28 Esas sayılı dosyasında feragat nedeniyle red kararı verildiği, taraflar arasındaki protokollerin geçerli olduğunun mahkeme kararı ile kesinleştiği ve bilirkişi raporu ile davacının fazla ödemesinin bulunmadığının da anlaşıldığı gerekçeleriyle istirdat ve tazminat istemine ilişkin davaların reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Başka bir anlatımla; kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Bu dava türü her ne kadar İİK’da düzenlenmişse de dava konusu itibariyle icra hukukuna değil maddi hukuka ilişkindir....
Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Başka bir anlatımla; kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Bu dava türü her ne kadar İİK’da düzenlenmişse de dava konusu itibariyle icra hukukuna değil maddi hukuka ilişkindir....
Mahkemece; konusu, kapsamı, sebebi ve tarafları aynı olan İvrindi İcra Hukuk Mahkemesinin 2006/7 E. 2007/5 K sayılı ilamının taraflar yönünden kesin hüküm oluşturduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava, ilamlı icra takibi nedeniyle mükerrer ödendiği ileri sürülen paranın geri verilmesine ilişkindir. İİK. nun 33/son madde hükmüne göre; ilamlı icra nedeniyle borçlu olmadığı parayı ödemek zorunda kalan borçlu, aynı kanunun 72. maddesi uyarınca istirdat davası açarak paranın geriye verilmesini istemek hakkına sahiptir. Alacaklı, takibin iptaline ilişkin davanın görüldüğü icra mahkemesinin kararına dayanarak, açılan istirdat davasına karşı kesin hüküm itirazında bulunamaz. Çünkü icra mahkemesinin takip hukukuna ilişkin kararları, esas hak bakımından (maddi anlamda) kesin hüküm teşkil etmez. Şu halde mahkemece; işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....
İcra Müdürlüğünün 2009/8229 sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının boşanma kararının kesinleşme tarihine kadar olan süre için nafaka talep edebilecek iken fazladan 13.705,59 TL tahsilat yaptığını, icra takip dosyasından iki kez davalının evine gelinip haciz yapıldığını, davalının boşanma dosyası ve icra dosyaları nedeniyle toplam 4.701,05 TL masraf ve vekalet ücreti ödediğini belirterek; davalıya ödenen 13.705.59 TL'nin istirdadı ile 4.701.05 TL maddi tazminat ve 3.000 TL manevi tazminatın tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevabında; iddiaların ve talebin yersiz olduğunu belirterek, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; manevi tazminat talebinin şartları oluşmadığından reddine, maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacı tarafından fazla ödenen 469.79 TL'nin 14.02.2009 ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki maddi tazminat ve istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın davalı ... yönünden husumet yokluğundan reddine, davalı ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen menfi tespit, istirdat, maddi ve manevi tazminat davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine...