davaları açısından dava değerinin belirtilmesi ve bu değer üzerinden harç yatırılması gerektiğini, istirdat davasının belirsiz alacak davası olarak açılmasının mümkün olmadığını, davacı yanın dava dilekçesinde istirdat yönünden miktar bildirmediğini, davacı vekilinin 01/07/2020 tarihli duruşmadaki beyanında ise 2.208 TL yönünde talepleri olduğunu belirtmiş olduğunu, yine aynı davacı vekilinin 10/11/2020 tarihli duruşmadaki beyanında istirdat talebi miktarlarının 5.245,00 TL olarak düzelttiklerini ifade ettiklerini, Mahkeme tarafından ise davacı talepleri aşılarak istirdat davası yönünden 43.970,99 TL'nin müvekkilinden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş olduğunu, Mahkemenin istirdat yönünden vermiş olduğu kararın usul ve yasaya aykırılık teşkil etmekte olduğunu, davacı vekilinin dava dilekçesinde talep miktarını belirtmemesi usul ve yasaya aykırı olduğu gibi, 01/07/2020 tarihli duruşmadaki beyanında ise 2.208 TL yönünde taleplerini ıslah yapmaksızın ve harcı tamamlamaksızın 5.245,00...
davaları açısından dava değerinin belirtilmesi ve bu değer üzerinden harç yatırılması gerektiğini, istirdat davasının belirsiz alacak davası olarak açılmasının mümkün olmadığını, davacı yanın dava dilekçesinde istirdat yönünden miktar bildirmediğini, davacı vekilinin 01/07/2020 tarihli duruşmadaki beyanında ise 2.208 TL yönünde talepleri olduğunu belirtmiş olduğunu, yine aynı davacı vekilinin 10/11/2020 tarihli duruşmadaki beyanında istirdat talebi miktarlarının 5.245,00 TL olarak düzelttiklerini ifade ettiklerini, Mahkeme tarafından ise davacı talepleri aşılarak istirdat davası yönünden 43.970,99 TL'nin müvekkilinden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş olduğunu, Mahkemenin istirdat yönünden vermiş olduğu kararın usul ve yasaya aykırılık teşkil etmekte olduğunu, davacı vekilinin dava dilekçesinde talep miktarını belirtmemesi usul ve yasaya aykırı olduğu gibi, 01/07/2020 tarihli duruşmadaki beyanında ise 2.208 TL yönünde taleplerini ıslah yapmaksızın ve harcı tamamlamaksızın 5.245,00...
Maddesi ile 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan “paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında” ibaresi “para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında,” şeklinde değiştirilmiştir. Ancak, yapılan değişiklik, 7445 sayılı Kanun’un 43/1-a maddesi uyarınca 1 Eylül 2023 tarihinde yürürlüğe girecektir....
Dava, istirdat istemine ilişkindir. 7155 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen ve 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren, 5/A maddesi ile getirilen “Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” hükmü uyarınca ''konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkındaki ticari davalarda'' dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmak zorunlu hale gelmiş, eş söyleyişle arabuluculuğa başvurmak dava şartı haline getirilmiş bulunmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstirdat-Menfi Tespit-Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı İstirdat, menfi tespit ve alacak davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava kiracı tarafından açılan; Kira bedelinden borçlu olmadığının tespiti, haksız ödenen kira parasının istirdadı, kira alacaklarının tahsili için kiralayan tarafından başlatılan icra takiplerinden dolayı borçlu olmadığının tespiti, davalı kiralayan tarafından talep edilen su parası ve hasar bedeli nedeni ile borçlu olmadığının tespiti, davalı uhdesinde kalan nakdi teminatın iadesi istemlerine ilişkindir....
Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ : 15/01/2014 NUMARASI : 2013/326-2014/9 Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı istirdat davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK.nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin kurallardan olup, yargılamanın her aşamasında istek üzerine, ya da re'sen gözetilmesi gerekir....
Mahkemece genel yetki kuralı gereğince davalı savunmasının yerinde olduğu, icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinin yetkili olacağına ilişkin menfi tespit davalarında uygulanan İİK.nun 72/7.maddesinin istirdat davalarında uygulanmasının mümkün olmadığı, kaldı ki, icra takip dosyasında ödeme emrinin iptaline karar verilmesi nedeniyle ortada geçerli bir takibinin de bulunmadığı gerekçeleri ile yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava; İİK.nun 72/7.maddesi uyarınca açılmış istirdat davasıdır. Aynı yasanın 72/son maddesi uyarınca menfi tespit ve istirdat davaları takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Somut olayda Konya’da icra takibine girişildiğine göre bu yer mahkemesi de yetkilidir. Ödeme emrinin iptal edilmiş olması icra takibinin de iptali sonucunu doğurmaz....
nun aracından çalındığını, ... 3 Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından çeklerin iptaline karar verildiğini, çek iptali kararı nedeniyle davalının alacak talep edemeyeceğini, davacıların cirantalarla ticari ilişkisinin bulunmadığını, davalının kötüniyetli olduğunu belirterek davacıların icra dosyalarında çeklerden dolayı borçlu olmadıklarının tespiti ile %40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, çeklerle ilgili olarak ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2009/30 Esas sayılı istirdat davasında davanın reddine karar verildiğini, kararın Yargıtay aşamasında olduğunu, davacıların istirdat davasının reddi nedeniyle borçlu olduğunun belirlendiğini hasımsız çek iptali kararının borçsuzluğu ispata yeterli olmadığını belirterek davanın reddi ile % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir....
Talep edilen alacak Bakırköy 30.İş Mahkemesi'nin 2018/14 karar sayılı kararı ile davanın açılmamış sayılmasına dair kararı sonucu icra dosya borcu olarak haricen ödenen 53.000,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile tahsili istemine ilişkindir. İstirdat davası; borçlu olmadığı halde hakkında başlatılan icra takibi nedeniyle ödeme yapan kişinin görevli ve yetkili mahkemeye başvurarak yaptığı ödemenin kendisine iade edilmesi talebiyle açtığı davadır. İİK.nun 72.maddesinde düzenlenmiş olan istirdat davası iki şekilde söz konusu olabilir. Bunlarda ilki icra takibi sırasında borçlusu olunmayan bir borcun alacaklıya ödenmesi halinde doğrudan istirdat (geri isteme) davası açmaktır....
Açıklanan nedenlerle; davacının borçlu olmadığı parayı takibin kesinleşmesi nedeniyle ödemek zorunda kaldığı, istirdat davasının İİK'nun 72/7. Maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı dikkate alınarak istirdat davasının da kabulüne karar verilmesi gerekirken, istirdat davasının reddine karar verilmesi usül ve yasaya aykırı olup, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir....