Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

A.Ş.’ nin diğer davalı borçlu hakkında icra takibi yaptığı ve icra dosyasından davacıya İİK.’ nun 89/1. ve 89/2. haciz ihbarnameleri gönderildiği, davacının ihbarnamelere itiraz etmediği 89/3. ihbarnameye itiraz eden davacının süresinde dava açmadığı ve 89/ 3. haciz ihbarnamesinde belirtilen miktarın icra dosyasına yatırıldığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı vekili, takip borçlusu ... .... Ltd. Şti.’ nin müvekkilinden bir alacağı bulunmadığı, takip alacaklısı ... A.Ş.’ nin bunu bilerek kötüniyetli olarak müvekkiline İİK.’ nun 89. maddesinde belirtilen ihbarnameleri gönderdiğini ve usulsüz tebligat yapıldığını iddia etmiştir. Davalı ... A.Ş. vekili, müvekkilinin ... .... Ltd. Şti.’den olan alacağını tahsil için icra takibi yaptığını ve davacıya da İİK.89. ihbarnameleri gönderildiğini, ihbarnamelere süresinde itiraz edilmediğini ve dava da açılmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Diğer davalı vekili davaya cevap vermemiştir....

    Üçüncü kişi tarafından yapılan ödemenin İİK. 12. maddesi kapsamında kabulü gerekip, borçlu bu miktar yönünden borçtan kurtulmuştur. İİK. nun 361. maddesi gereğince icra dairelerince borçludan fazla para tahsil olunarak alacaklıya verildiği yahut yanlışlıkla bir tarafa para tediye olunduğu hesap neticesinde anlaşılırsa verilen para ayrıca hükme hacet kalmaksızın o kimseden geri alınır. Ancak, İİK. nun 361.maddesi hükmünün uygulanabilmesi için icra dairesince borçludan tahsil edilmiş bir para mevcut olmalıdır. Somut olayda ise iade isteminde bulunan icra takibinin borçlusu olmayıp 3.kişi olduğundan anılan maddeye dayalı olarak iade talebinde bulunamaz. Üçüncü kişi tarafından yanlışlıkla yapıldığı iddia edilen bu paranın iadesi yargılamayı gerektirdiğinden ancak adı geçen tarafından açılacak bir istirdat ya da sebepsiz zenginleşme nedenine dayalı alacak davasında ileri sürülebilir. O halde temlik alacaklısının,.......

      Buna göre kıymetli evrak iptali davası içinde gerekli şartlar oluştuğunda istirdat davasının açılması kanuni zorunluluk olup her iki dava özellikle verilen önleyici tedbirler yönünden bir biri ile bağlıdır. Her ne kadar menfi tespit ve istirdat davası talep eden lehine sonuçlanmış ise de hak sahipliğinin kesin olarak belirlenmesi için kararın kesinleşmesi gerekmekte olup bu husus İİK 72/4 maddesinde de tazminatın talep edilebilme zamanı yönünden de vurgulanmıştır. Buna göre İstanbul 11. ATM nin 2021/386 Esas sayılı dosyası ile istirdat davası açısından verilen karar henüz kesinleşmediği ve talebe konu bono yönünden hak sahipliği henüz belirlenmediğinden tevdii mahaline yatırılan paranın ödenmesine yönelik talebin reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle, İlgili kişi vekilinin istinaf sebepleri yerinde olmadığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Talep eden ilgili kişi ... Dış Tic. Ltd....

        Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra müdürlüğü tarafından müvekkilinin iki ihale bedeli arasındaki farktan sorumluluğunun doğması için gerekli olan şartlara uygun olarak işlemlerin yapılmadığını, bu nedenle müvekkilinin sorumluluğunun kaldırılması gerektiğini, İİK md.133 uyarınca yapılacak tamamlayıcı ihalede ilanın ilk ihalede hangi usul ile yapılmışsa tamamlayıcı ihalede de aynı usulle yapılması gerektiğini, icra müdürlüğü tarafından fiziken ilanın yapılmamış olmasının md.133'e aykırı olduğunu, ayrıca 133.md'de aranılan şartlardan bir tanesinin de bu yönde talep olması olduğunu, icra dosyasında zarar mevcut olmadığını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, İvrindi İcra Dairesi'nin 2015/192 esas sayılı takip dosyasında 20/08/2020 tarihli memur kararının kaldırılması ve davacının İİK 133. maddesine göre sorumluluğunun kaldırılması istemine ilişkindir....

        Davalı vekili, davanın İİK.’nun 72. maddesinde öngörülen süreden daha sonra açıldığını, bu nedenle davanın süre yönünden reddi gerektiğini, ayrıca taraflar arasında yapılan anlaşma sonucunda davacının borcu kabul ..., ödeme yaptığını öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, taraflar arasında düzenlenen 10.06.2006 tarihli protokol uyarınca, davacının borcunu kabul ... ödediği ve bu suretle borcun sübuta erdiği, davacının ödediği bu bedeli istirdat davasına konu edemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA,fazla yatırılan peşin harcın istek halinde iadesine,11.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          (Değişik son cümle: 17/7/2003-4949/22 md.) Her hâlde üçüncü şahıs, borçlu ile kötü niyetli alacaklıya karşı dava açarak ödemek zorunda kaldığı paranın veya teslim ettiği malın iadesini isteyebilir.Malın teslimi mümkün olmazsa, alacaklı icra mahkemesine müracaatla değerini üçüncü şahsa ödetmek hakkını haizdir." hükmü düzenlenmiştir. Davacı taraf davanın, 2004 Sayılı İİK'nın 72.maddesi gereğince açılan davalı alacaklıya karşı borçlu olunmadığının tespiti davası olduğu iddiasındadır. Davacı vekili her ne kadar taleplerinin İİK 72. maddesindeki menfi tespit davası olduğunu beyan etmiş ise de bir davada maddi vakaları anlatmak taraflara, hukuki tasnifi yapmak mahkeme hakimine aittir. Davanın İİK 72/1. maddesindeki menfi tespit yada 72/7. maddesindeki istirdat davası olabilmesi için davacının borçlu olması ve bu borçtan dolayı aleyhine icra takibi başlatılma ihtimalinin bulunması veya başlatılmış icra takibinin olması zorunludur....

            Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. (1) Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir. Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazımgelmediğini ispata mecburdur'' 3. Değerlendirme 1. Davacı, davalı site yönetimi aleyhine açtığı istirdat davasında fazladan ödediği aidat bedelinin tespiti ile iadesine karar verilmesini istemiştir. 2....

              Konkordato talep edenden alacaklı olanlar, İİK Md. 299 gereğince yapılacak ilânla, ilân tarihinden itibaren onbeş gün içinde alacaklarını bildirmeye davet olunur. Komiser yapılan davet üzerine bildirilen alacakları kaydetmeden önce borçlunun bu alacaklar hakkındaki görüşlerini alır. Borçlu tarafından alacak bildirimlerine itiraz edilebilir. Borçlunun kabul etmeyerek itiraz ettiği alacaklar çekişmeli alacak sıfatını kazanacaklardır. Bu alacakların konkordato nisabına dahil edilip edilmeyeceğine ise konkordato yargılamasını yapan ticaret mahkemesi karar verecektir. Komiser çekişmeli alacaklara ilişkin bir dosya oluşturarak rapor halinde mahkemesine sunacak, Ticaret Mahkemesi tarafından yapılacak inceleme ile İİK md.302/VI kapsamında, alacağın konkordato nisabına katılıp katılmayacağına, nisaba katılacak ise miktarının belirlenmesine karar verilecektir....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/969 Esas KARAR NO : 2023/39 DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 20/12/2022 KARAR TARİHİ : 19/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle----- Tarihinde davalı ----------- edildi ve ------------- tarafından----- tarihinde --- yapıldığını, sonrasında,------- birkaç yerinde üretim ve montaj hataların olduğunu. kusurları ve hataları gösteren fotoğrafları-------tarihinde -------- bildirdik fotoğrafları telefonla bildirdiklerini ----- normal olduğunu ve bir şey yapamayacaklarını söylediklerini ---- satın aldığımız ---gidip durumu ilettiklerin ---- söylediklerini --- ----- kusuru bulunmadığını, bilirkişi incelemesi sonrasında makine de kusur ve ayıbın ortaya çıkacağını tüm bu nedenlerle açılan davanın kabulüne malın ayıplı olması...

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/969 Esas KARAR NO : 2023/39 DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 20/12/2022 KARAR TARİHİ : 19/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle----- Tarihinde davalı ----------- edildi ve ------------- tarafından----- tarihinde --- yapıldığını, sonrasında,------- birkaç yerinde üretim ve montaj hataların olduğunu. kusurları ve hataları gösteren fotoğrafları-------tarihinde -------- bildirdik fotoğrafları telefonla bildirdiklerini ----- normal olduğunu ve bir şey yapamayacaklarını söylediklerini ---- satın aldığımız ---gidip durumu ilettiklerin ---- söylediklerini --- ----- kusuru bulunmadığını, bilirkişi incelemesi sonrasında makine de kusur ve ayıbın ortaya çıkacağını tüm bu nedenlerle açılan davanın kabulüne malın ayıplı olması...

                    UYAP Entegrasyonu