Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİKnun 366 ve 6100 sayılı HMKnun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMKnun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİKnun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 27.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davacı alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİKnun 366. ve 6100 sayılı HMKnun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMKnun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİKnun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın temyiz edene iadesine, 15.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 2797 sayılı Yasanın, 6110 sayılı Yasanın 8.maddesi ile değişik 14.maddesi gereğince nitelendirmenin İİK'nun 89.maddesine dayalı olmasına ve mahkemece sebepsiz zenginleşme nitelendirmesinin de yapılmamış olmasına göre, banka tarafından sahte işleme göre ödenen istirdat için açılan dava nedeniyle verilen kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında olup, gerekli inceleme görevi 11.Hukuk Dairesi tarafından yapılmalıdır. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 11. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 12.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/677 esas sayılı dosyası ile İİK 89.maddesi gereği üçüncü şahıs adına menfi tespit talepli davalar açıldığını, icra mahkemelerinde görülen davaların yargılama sürecinde paranın tahsili ile konusuz kaldığını, ticaret mahkemesinde görülen davanın ise süresinde açılmamakla reddedildiğini, tüm davaların kesinleştiğini, müvekkilinin olmayan bir borçtan dolayı cebri icra yoluyla ödeme yaptığını, arabuluculuğa başvurulduğunu, anlaşılamadığını belirterek ...20. İcra Müdürlüğünün 2017/15143 sayılı dosyasına ödenen 987.928,63 TL'nin 23/09/2022 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuştur. GEREKÇE : Dava; İ.İ.K. 89/3 maddesi kapsamında borçlu olunmamasına karşın ödenmek zorunda kalınan bedelin istirdadı isteğine ilişkindir....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih : 15.6.2009 No : 136-306 Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, İİK.nun 89.maddesine dayalı menfi tespit ve ödenen 151.317.88.-TL’nin faizi ile birlikte istirdadı istemine ilişkindir. Davalı vekili cevabında, müvekkilinin adresinin bulunduğu ... Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davanın süresinde açılmadığını, istirdat talebi yönünden müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun tebliğ edildiğini, davacının kötüniyetli olduğunu savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata hükmolunmasını istemiştir....

            SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİKnun 366. ve 6100 sayılı HMKnun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMKnun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; taraflarca İİKnun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 27.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Borcu ödeyen 3.kişi istirdat ve menfi davası açamaz." denildiği, bu nedenle icra dosyalarında borçlu olmayan davacının bu davayı açmada aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddine" karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava konusu olayda davacı takip borçlusu olmadığından belirtilen kanun hükmünün uygulanmasının mümkün olmadığını, Davacı müvekkil şirket üçüncü kişi olup, açmış olduğu davanın İİK 89. maddesi uyarınca açılmış bir dava olduğunu, uyuşmazlığın İİK 89. Madde hükümleri uyarınca çözüme kavuşturulması gerektiğini, davanın İİK 72. maddesi kapsamında değerlendirilmesinin kabul edilemeyeceğini, kararın kaldırılarak, davanın kabulüne, karar verilmesini talep etmiştir....

              Borcu ödeyen 3.kişi istirdat ve menfi davası açamaz." denildiği, bu nedenle icra dosyalarında borçlu olmayan davacının bu davayı açmada aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddine" karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava konusu olayda davacı takip borçlusu olmadığından belirtilen kanun hükmünün uygulanmasının mümkün olmadığını, Davacı müvekkil şirket üçüncü kişi olup, açmış olduğu davanın İİK 89. maddesi uyarınca açılmış bir dava olduğunu, uyuşmazlığın İİK 89....

                nun 89. maddesi uyarınca çıkarılan üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 15 günlük süre geçtikten sonra takip borçlusu ve takip alacaklısına karşı menfi tespit davası açmıştır. İİK'nun 89/5. maddesinde süresinde menfi tespit davası açmayan üçüncü kişiye, takip borçlusu ve kötüniyetli takip alacaklısına karşı istirdat davası açma imkanı tanınmıştır. Kötüniyetli alacaklı ve takip borçlusu birlikte hareket ederek üçüncü kişiye zarar vermek istemeleri halinde haksız fiil hükümlerine göre sorumlu olurlar. İİK'nun 89/5. maddesindeki hükmün amacı takip alacaklısı ve borçlusunun üçüncü kişinin borçlu olmadığını bildiği halde, kendi aralarında anlaşarak üçüncü kişiye karşı takibi kesinleştirip, haksız bir şekilde ona zarar verme kastının önüne geçmektir. Üçüncü kişi bu durumda istirdat davası açabileceği gibi menfi tespit davası da açabilir....

                  Davacı vekili her nekadar haciz ihbarnamesindeki süreler kaçırıldığından , İ.İ.K. genel hükümleri çerçevesinde borçlu olmadıklarının değerlendirilmesi gerektiğini ifade etmiş ise de; mahkememizce açılan dava İ.İ.K. 89/3. maddesine göre açılmış menfi tespit/ istirdat davası olarak değerlendirilmiştir. Genel hükümler çerçevesinde borçlu olmadığının tespitinde davanın dosya borçluları ... ..... ve ..... ..... karşı derdest edilmesi gerekirken davalı alacaklıya yöneltilmesinde husumet ehliyetinin varlığı tartışılmalıdır. Ancak İİK'nın 89/5. maddesinde "herhalde üçüncü şahıs borçlu ile kötüniyetli alacaklıya karşı dava açarak ödemek zorunda kaldığı paranın veya teslim ettiği malın iadesini isteyebilir. " hükmü düzenlenmiştir. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2016/16419 Esas 2017/759 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere İİK'nın 89/5. Maddesi uyarınca açılan istirdat davası için kanunda herhangi bir hak düşürücü süre öngörülmemiş ise de, İİK'nın 89/5....

                    UYAP Entegrasyonu