Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR 6100 sayılı HMKnun 69. maddesi uyarınca müdahilin de yer aldığı asıl davada hüküm taraflar hakkında verilir. Dava ihbar olunan gerçek ve tüzel kişi, davada taraf sıfatını kazanamaz. Taraf sıfatı bulunmayanların temyiz yoluna gitmesi mümkün olmadığından davada taraf sıfatı bulunmayan fer'i müdahil ... vekilinin hükmü temyiz etmesinde hukuki yararı bulunmadığından temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle fer'i müdahil ... vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, taraflarca İİKnun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 06.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin vaki feragat nedeniyle REDDİNE, taraflarca İİKnun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 29,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 06.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      - K A R A R - Davacı vekili, davalı ...’in alacaklı diğer davalıların borçlu olduğu icra takibinde müvekkiline İİK’nin 89.maddesi gereğince haciz ihbarnameleri tebliğ edildiğini, bu ihbarnamelere süresinde cevap verilmediğini, müvekkilinin takip borçlularında herhangi bir borcun bulunmadığını, ticari ilişkisinin olmadığını, icra dosyasına yapılacak ödemenin haksız olacağını İİK’nun 72.maddesine dayalı bu davanın açıldığını ileri sürerek, icra dosyasında İİK’nun 72.maddesi gereğince müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, İİK’nun 72.maddesine dayalı olarak icra dosyasının asıl borçlusunun dava açabileceğini, davacının İİK’nun 89.maddesindeki menfi tespit davası açılma süresi olan 15 günlük hak düşürücü süreyi kaçırdığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Diğer davalılar duruşmaya katılmadığı gibi cevap dilekçesi de vermemiştir....

        SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİKnun 366. ve 6100 sayılı HMKnun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMKnun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; taraflarca İİKnun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde geri verilmesine 13.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          İİKnun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİKnun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süre içinde icra mahkemesine yapılmalıdır. Bu süre haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlar. İİK'nun 19. maddesi; "Gün olarak tayin olunan müddetlerde ilk gün hesaba katılmaz.... Bir müddetin sonuncu günü resmi bir tatil gününe rastlarsa, müddet tatili takip eden günde biter. Müddet, son günün tatil saatinde bitmiş sayılır" hükmünü içermektedir. Somut olayda, takip dosyası içerisinde mevcut haciz tutanağından, 22.10.2015 tarihinde şikayete konu taşınmazın fiilen haczedildiği, haciz sırasında borçlunun hazır bulunduğu, borçlu tarafından 30.10.2015 tarihinde icra mahkemesine şikayette bulunulduğu anlaşılmaktadır. Haczi öğrenme tarihi 22.10.2015 olup, başvuru süresinin son günü 29.10.2015 Cumhuriyet Bayramına rastlamaktadır....

            Mahkemece verilen istinafa konu kararda özetle; davanın İİK.’nun 89 maddesine göre açılmış menfi tespit davası olduğunu, bu madde kapsamında açılan davada ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği belirterek davacının tedbir talebinin reddine, talep edildiği takdirde davacı vekiline menfi tespit davası açtığına dair derkenar verilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece iş bu davanın İİK 89.maddesi uyarınca açılmış menfi tespit davası olduğundan bahisle tedbir talebinin reddine karar vermiş ise de davanın İİK.’nun 72. Maddesi gereğince açılmış menfi tespit davası olduğunu, davalı- nın da takip borçlusu ... Ltd.Şti. olduğunu, takip alacaklısı ... aleyhine İİK 89 maddesi gereğince açılmış bir menfi tespit davası bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

              İcra Hukuk Mahkemesi'nin 14/04/2022 tarihli, 2022/16 esas ve 2022/294 karar sayılı kararına yönelik istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b. 1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Alınması gerekli 179,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70 TL'nin mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın istinaf edenden tahsili ile hazineye irat kaydına, 3- İstinaf kanun yolu yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4- HMK 333. madde gereğince kararın kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, 5- Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda İİK'nun 364.maddesi gereğince takip konusu alacak miktarı ve 1 yıllık kira bedeli toplamı 238.730,00- TL'yi geçmediğinden miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi....

              Mahkemece yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere göre davanın İİK'nun 89/3 maddesi uyarınca üçüncü kişinin açtığı menfi tespit davası olduğu, 89/3 maddesi gereğince, haciz ihbarnamelerine karşı olumsuz (menfi) tespit davası açma süresinin, üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğ gününden itibaren 15 gün olduğu, davacıya üçüncü haciz ihbarnamesi 12.05.2010 tarihinde tebliğ edildiği, davanın yasada belirtilen hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 06.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Mahkemece, toplanan kanıtlara göre, davacının İİK'nın 89/3 maddesine göre gönderilen birinci haciz ihbarnemesine 7 gün içinde itiraz etmediği bu nedenle borç zimmetinde sayıldığı, 2. haciz ihbarnamesi tebliğinden itibaren 7 gün içinde menfi tespit davası açmadığı, öngörülen sürenin hak düşürücü süre olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nun 89/5. maddesine göre ödemek zorunda kalınan paranın iadesi istemiyle açılmıştır. İİK'nun 89/3. maddesinde gösterilen süreler bu davada uygulanamaz. Mahkemece İİK'nun 89/5. maddesi uyarınca TBK'nun 77. maddesine göre inceleme ve değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  İcra Hakimliği’nin 02.12.2003 tarih ve 2003/9622 sayılı kararı ile başvurucuya çıkarılan 89/1. ihbarnamesinin iptal edildiği, dolayısıyla hükümden düşen ihbarname yenilenmeden yada İİK.nun 89/3. maddesine istinaden bildirimde bulunulmadan haciz etkinliğine girişilmesinin olanaklı olmadığı gözetilerek istemin kabulüne, müdürlük kararının şikayet yoluyla ortadan kaldırılmasına...” karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda İİK.nun 89. maddesi gereğince yapılan haciz işleminin hukuki dayanağı kalmadığından, davacının borçlu olmadığına ilişkin davanın kabulü ve tahsil edilen paranın istirdadına karar verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.06.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi. Aslı gibidir....

                    UYAP Entegrasyonu