Somut olayda 14.10.2015 tarihindeki hacizde istihkak iddiasında bulunun üçüncü kişinin istihkak iddiası hakkında İcra Mahkemesince “... istihkak iddiasının reddine dair kararın üçüncü şahıs.... A.Ş'ye İcra Müdürlüğünce tebliğinden itibaren 7 gün içinde haczin yapıldığı yerdeki ya da esas takibin yapıldığı yerdeki İcra Hukuk Mahkemesi nezdinde istihkak davası açmakta muhtariyeti kaydıyla takibin devamına İİK'nin 97. maddesi gereğince kesin olmak üzere ...” karar verilmiştir. Bu karar üçüncü kişi şirkete tebliğ edilmemiştir. Üçüncü kişi şirket bakımından dava açma süresi henüz başlamamış iken, haciz esnasında muhafazaya engel olmak için ihtirazi kayıt ile ödenen paranın alacaklıya ödenmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenler ile temyiz itirazlarının kabulü ile 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nin 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nin 373/1. maddesi uyarınca, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21....
Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı istihkak davasının kabulü istemi niteliğindedir. Kural olarak, istihkak davasında borçlunun davalı gösterilmesi için 3. kişinin istihkak iddiasına karşı çıkmış olması gerekir. Borçlunun İİK’nun 96/1. maddesi uyarınca davayı açan 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunması veya haciz sırasında hazır bulunmasına karşın 3. kişinin istihkak iddiasına karşı çıkmaması ya da İİK’nun 96/2. maddesi gereği yokluğunda yapılan 3. kişinin istihkak iddiası kendisine bildirilmesine rağmen verilen 3 günlük süre içinde itiraz etmemesi durumunda istihkak davasında davalı gösterilmesine gerek yoktur. Çünkü bu durumda borçlu istihkak iddiasını kabul etmiş sayılır. Haciz sırasında hazır bulunmayan ve dava konusu menkullerin haczine ilişkin tutanağın İİK’nun 103.maddesi uyarınca tebliğ işlemi de kendisine yapılmayan borçlunun, istihkak iddiasına karşı çıkıp çıkmadığı anlaşılamaz....
nin yetkilisinin, bu şirket adına istihkak iddiasında bulunan ... olarak gözüktüğü, ...'nin ortağı ...'ın, ayrıca ...'nin de ortağı olduğu, ...'ın nüfus kaydında, çocuklarının açık ve net gözüktüğü, yetkili tarafından istihkak iddiasının şirket adına yapıldığının kabulü gerektiği; bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, her ne kadar ispat yükü davacıda ise de; istihkak iddiasında bulunan şirket ile borçlu şirket arasındaki hukuki ve fiili irtibat dikkate alındığında, istihkak iddia eden 3 kişinin, bu durumun aksini ispat etmesi gerektiği; bu hususun ispat edilemediği; haczin şekli, hacizdeki beyanlar, belgelerdeki kayıtlar dikkate alındığında haczedilen menkulün, borçluya ait olduğunun kabul edilmesi gerektiği; istihkak iddiasında bulunan şirket ile borçlu şirketin yetkilileri ve ortakları arasında bağlantı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece davacı 3. kişi tarafından beş alacaklı aleyhine açtığı istihkak davalarının kabulüne alacaklılar tarafından açılan istihkak davasının kaldırılmasına ilişkin birleştirilen davaların reddine karar verilmiş; hüküm Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'nin 12.03.2009 tarihli ilamı ile HUMK 43.ve 45. maddeleri anlamında davalılar arasında bağlantı bulunmadığından beş davanın birleştirilmesinin doğru olmadığı HUMK 46. madde gereğince davaların ayrılmasına karar verilmesi gereğine değinmiştir....
Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın 3.kişi elinde haczedilmesi üzerine 3.kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. 3.kişi (kendisi ya da yetkilisi-temsilcisi) yerine çalışanı-işçisi vs. tarafından yapılan istihkak iddiası geçerli bir istihkak iddiası değildir. Buna göre, davalı 3.kişi yetkilisi ya da vekili tarafından hacizden itibaren İİK’nun 96/3.maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış usule uygun bir istihkak iddiası yoksa, bu durumda, geçerli bir istihkak iddiası bulunmadığı için alacaklının bu davayı açmakta hukuki yararı olmadığından, davanın ön koşul yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekir. Somut olayda, dava konusu 11.11.2009 tarihli haciz sırasında 3.kişi yararına istihkak iddiasında bulunan...'...
İstihkak ve şikayet davaları birleştirildikten sonra mahkemece, borçlunun işçisine yeni bir şirket kurdurup faaliyetine bu kapsamda devam ettiğinden istihkak davasının reddine ve mahcuzların üçüncü kişiye ait olduğu iddiasında bulunan borçluların bu davayı açmakta hukuki yararları olmadığından şikayet davasının da reddine karar verilmiş, karar davacı üçüncü kişi şirket vekili tarafından istihkak davası yününden bozulması için temyiz edilmiştir.Davacı takip borçluları ... Ltd. Şti. ile ..., borçlusu oldukları icra takibi kapsamında 22.09.2011 tarihinde kendileri ile ilgili olmayan ... Ltd. Şti.'nin adresinde muhafaza işlemi yapılmak istendiğini öne sürerek bu yöndeki memur işleminin iptaline karar verilmesini talep etmişlerdir.Davacı üçüncü kişi ... Otel Ekipmanları San. Tic. Ltd. Şti. vekili, davacı şirketin taraf olmadığı icra takibinde ... Cad. ......
Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın 3.kişi elinde haczedilmesi üzerine 3.kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. 3.kişi (kendisi ya da yetkilisi-temsilcisi) yerine çalışanı-işçisi vs. tarafından yapılan istihkak iddiası geçerli bir istihkak iddiası değildir. Buna göre, davalı 3.kişi yetkilisi ya da vekili tarafından hacizden itibaren İİK’nun 96/3.maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış usule uygun bir istihkak iddiası yoksa, bu durumda, geçerli bir istihkak iddiası bulunmadığı için alacaklının bu davayı açmakta hukuki yararı olmadığından, davanın ön koşul yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekir. Somut olayda, dava konusu 11.11.2009 tarihli haciz sırasında 3.kişi yararına istihkak iddiasında bulunan...'...
Şti, haczin müvekkilinin işyerinde yapıldığını, davacının istihkak iddiasında müvekkili açışısından bir sakınca bulunmadığını beyan etmiştir. Mahkemece, iddianın iflas prosedürü içinde değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle istihkak davasına konu olamayacağı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili ile davalı .... Şti vekilince temyiz edilmiştir. Davacı 3.kişinin temyizi yönünden yapılan incelemede; 1-Uyuşmazlık, 3.kişinin İİK.nun 96 vd.maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir....
Dosya kapsamının tetkikinde, dava dilekçesinde icra memuru işleminin iptaline ilişkin şikâyetin reddi hâlinde terditli olarak ileri sürülen istihkak iddiasının kabulü istenmiş olup Mahkemece 16.09.2021 tarihli ara karar ile İİK'nın 97. maddesine dayalı istihkak davasının eldeki dosyadan tefriki ile İİK'nın 16. maddesine dayalı şikayetin yargılamasına eldeki dosyadan devam olunmasına karar verilmiştir. Ne var ki; şikâyet yoluna başvurulmuş olması istihkak davası açma süresini etkilemez, yani bu süreyi durdurmaz. Bu nedenle söz konusu tehlikeyi önlemek için şikâyet yoluna başvuran tarafın aynı zamanda süresi içinde istihkak davası açması kendi menfaatine olacaktır. Hem şikâyet yoluna başvurulması hem de aynı zamanda istihkak davası açılmasına kanunen bir engel bulunmamaktadır (Aslan, K.: Hacizde İstihkak Davası, Ankara 2005, s. 269)....
Mahkemece toplanan delillere göre; “dava konusu hacizde hazır bulunan ve istihkak iddia eden üçüncü kişi şirket ortağı ...’in aynı zamanda borçlu şirket ortağı olduğu,iki şirketin de haczin yapıldığı fabrika binasında faaliyet gösterdiği, mahcuzların borçluya ait olduğu, borçlunun ticareti terk ettiğine dair İİK’nun 44. maddesi uyarınca işlem yapılmadığı, istihkak iddiasının gerçeği yansıtmadığı” gerekçesi ile davanın kabulü istihkak iddiasının reddine karar verilmiş;hüküm, davalı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 99. maddesi uyarınca açtığı “istihkak iddiasının reddi ” davası niteliğindedir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı (üçüncü kişi) Samos Tarım Ürünleri Ltd.Şti....