WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Alacaklı amme idaresi bildirme tarihinden itibaren 15 gün içinde dava açmadığı takdirde istihkak iddiası kabul edilmiş sayılır. Borçlu ile birlikte ikamet etmekte olan şahıslar tarafından istihkak iddiasında bulunulduğu takdirde mal borçlunun elinde sayılır.) hükmünü içermektedir. Somut olaya baktığımızda haczedilen mal, üçüncü kişi olan davacının elinde haczedilmiştir. Bu durumda yasal olarak yapılması gereken şey, alacaklı amme ida-resine istihkak iddiasının bildirilmesidir. Bu bildirimden itibaren 15 gün içerisinde dava açmadığı takdirde istihkak iddiası kabul edilmiş sayılacaktır. Görüldüğü gibi yasada istihkak iddiasında bulunan kişinin dava açma zorunluluğu bulunmamaktadır; bu zorunluluk, mal üçüncü kişinin elinde haczedildiğinden alacaklıya aittir....

    K A R A R Davacı alacaklı, istihkak iddia eden üçüncü kişiyi davalı göstererek İcra ve İflas Kanunu’nun 99. maddesine dayalı olarak üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddini istemiştir. Borçlu davada taraf gösterilmemiştir. Kural olarak, istihkak davasında borçlunun davalı gösterilmesi için üçüncü kişinin istihkak iddiasına karşı çıkmış olması gerekir. Borçlunun İcra ve İflas Kanunu’nun 96/1. maddesi uyarınca davayı açan üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunması veya haciz sırasında hazır bulunmasına karşın üçüncü kişinin istihkak iddiasına karşı çıkmaması ya da İcra ve İflas Kanunu’nun 96/2. maddesi gereği yokluğunda yapılan üçüncü kişinin istihkak iddiası kendisine bildirilmesine karşın verilen üç günlük süre içinde itiraz etmemesi durumunda istihkak davasında davalı gösterilmesine gerek yoktur. Çünkü, bu durumda borçlu istihkak iddiasını kabul etmiş sayılır (İcra ve İflas Kanunu md. 96/2)....

      Dava; alacaklının İİK’nun 99. maddesine dayalı olarak açtığı istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın 3.kişi elinde haczedilmesi üzerine 3.kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunmasıdır. Somut olayda, dava konusu 31.12.2007 tarihinde yapılan haciz sırasında 3.kişi yararına istihkak iddiasında bulunan fabrika bekçisi ... ... 3.kişinin çalışanı olup, 3.kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili şahıs değildir. Öte yandan haciz mahalline faxlanan kira sözleşmesinin kimin tarafından gönderildiği belli olmadığı gibi salt bu sözleşmenin gönderilmesi istihkak iddiasının varlığını da göstermemektedir. Davalı 3.kişi de hacizden itibaren İİK’nun 96/3.maddesinde belirtilen 7 günlük sürede adına istihkak iddiasında bulunmamıştır....

        , bu açıklamalar ışığında istihkak davalarının görülebilmesi için diğer dava koşulları yanında süresinde yapılmış geçerli bir istihkak iddiasının bulunması gerektiğine işaret eden Yargıtay 17....

          Maddede belirtilen 7 günlük süre, istihkak davası açmak için değil istihkak iddiasını ileri sürmek için öngörülmüştür.Bununla birlikte istihkak iddiası üzerine prosedür işletilerek kendisine dava açmak için süre verilen üçüncü kişi dava açmadığı takdirde de aynı takipte bu iddiayı ileri sürme hakkını kaybedeceği evleviyetle kabul edilmelidir. Somut olayda; aynı takip dosyasında aynı adreste iki ayrı hacız yapılmıştır. 03.07.2013 tarihinde yapılan hacze ilişkin olarak 05.07.2013 tarihinde muhafaza için gidildiğinde davacı şirket yetkilisi ... tarafından istihkak iddiasında bulunulması üzerine istihkak prosedürü işletilerek ... 16. İcra Hukuk Mahkemesinin 19.07.2013 tarihli ve 2013/114 E. 2013/51 Karar sayılı takibin devamına ilişkin karar davacıya tebliğ edilmesine rağmen istihkak davası açılmamıştır....

            adına istihkak iddiasında bulunmaya yetkisinin olmadığını, geçerli bir istihkak iddiasının varlığı kabul edilse dahi haciz adresindeki işletmenin borçlu ile organik bağı olduğunun mahkeme kararı ile sabit olup İİK 97/a maddesine göre bir malı elinde bulunduran kimsenin onun maliki sayıldığını, mülkiyet karinesinin alacaklı lehine olduğunu 3. kişinin istihkak iddiasına karşı İİK 96 madde hükümlerinin uygulanması gerektiğini, bu nedenlerle öncelikle geçerli bir istihkak iddiası bulunmadığının tespitini, haczin İİK 99 maddesine göre yapıldığına dair kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

            İİK'nin 96 vd. maddesine göre, borçlu tarafından 3. kişi lehine veya 3. kişi tarafından bizzat kendi lehine ya da İİK'nin 85/2 maddesi uyarınca borçlu ile malı birlikte elinde bulunduran 3. kişiler, diğer bir 3. kişi lehine istihkak iddiasında bulunabilirler. Bu kişiler tarafından yasal sürede yapılan istihkak iddiası ile dava açma süresi kesilir. Eğer istihkak iddiasına konu mal, borçlunun ya da üçüncü kişinin gıyabında (yokluğunda) haczedilmiş, yani ...... sırasında bunlar hazır bulunmamış ise, malın haczedildiğini öğrendikleri tarihten itibaren yedi gün içinde istihkak iddiasında bulunmak zorundadırlar; aksi takdirde aynı takipte bu iddiayı ileri sürme hakkını kaybederler.Şu halde bu ihtimalde,istihkak iddiasında bulunma süresi haczin yapıldığı tarihten itibaren değil,haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlayacaktır....

              Dava, alacaklının İİK’nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 28.07.2015 tarihinde yapılan haciz sırasında üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunan Adem Topraklı’nın borçlunun kardeşi olduğu, anılan şahsın, üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı sabittir....

                e istihkak davası açması için süre verildiğini, istihkak davası açma hakkının... de olduğunu ve bu şirketin de sahibinin... olduğunu, kira sözleşmesi vergi levhası, ...kaydı ve Ticaret Sicil Kayıtlarının suntaların kiracı sıfatı ile faaliyet gösteren şirkete ait olduğunu gösterdiğini iddia ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı alacaklı vekili, ...'in şirketle arasındaki bağın sadece vekalet ilişkisi olduğunu, davanın süresinde açılmadığını, istihkak iddia eden şirket ile kiraya veren şirket sahiplerinin akraba olduklarını, değişik isimler altında şirket kurduklarını, aynı yerde faaliyette bulunduklarını ve aynı işi yaptıklarını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; istihkak iddiası ile ilgili mahkemece verilen 30/04/2013 gün ve 2013/37 D.iş sayılı karar ile takibin devamına karar verildiği, verilen kararın istihkak iddiasında bulunan 3....

                  takipte ileri sürülemeyeceği hususunun abesle iştigal niteliğinde olduğunu, ortada geçerli bir istihkak iddiasının bulunmaması halinde üçüncü şahıs tarafından yapılan istihkak iddiasının ikinci kez yapıldığının nitelendirmesinin mesnetsiz olduğunu, somut olayda müvekkili şirketin yetkilileri haciz mahallinde değil iken müvekkili şirketin 3.kişi lehine istihkak iddiasında bulunduğunu, icra memurunca alacaklı tarafa istihkak davası açması için 7 günlük süre verildiğini, bu süre içerisinde açılan davaya yine süresi içerisinde müvekkili şirketçe cevap verildiğini, dosya içerisine istihkak iddialarına dayanak belgelerin de sunulduğunu, mahkemece yapılan inceleme neticesinde müvekkili şirket yetkililerince haciz esnasında istihkak iddiasında bulunulmadığından yapılan istihkak iddiasının geçersiz olduğunu, bu nedenle davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verildiğini, şirket yetkililerince istihkak iddiasında bulunulmadığının kabulünde müvekkili şirketin işletmesine gelinen haciz işleminde...

                  UYAP Entegrasyonu