WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİHKAK DAVASI 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 96 ] 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 97 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemesinden verilen kararın temyizen tetkiki davacı (3. kişi) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar vermiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Uyuşmazlık 3. kişinin llK'nun 96 ve onu izleyen maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir....

    Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre; davacının açmış olduğu istihkak davasının davacı vekilinin duruşmaya katılmaması nedeniyle 5.5.2009 tarihinde işlemden kaldırıldığı HUMK 409. madde de öngörülen 3 aylık süre içerisinde yenilenmediği gerekçesiyle davacı tarafından açılan istihkak davasının HUMK 409/5. madde gereğince açılmamış sayılmasına, karşı davanın ise ispatlanamaması aracın salt kasko değerinin altında bir bedelle satılmış olmasının muvazaaya işaret etmiyeceği, davacıyla borçlu arasında organik bağ bulunmadığı, karşı davanın kesin ve inandırıcı kanıtlarla ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 96 ve devamı maddeleri gereğince 3. kişi tarafından açılmış istihkak davası ile alacaklı tarafından karşı dava olarak İİK 97/17. madde gereğince açılmış tasarrufun iptaline ilişkindir....

      Dava 3.kişinin, İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu para 19.11.2008 tarihinde borçlu ve aynı zamanda davacı şirket müdürü olan şahıs huzurunda haczedilmiştir. Haciz sırasında anılan şahıs ve daha sonra haciz mahalline gelen borçlu vekili 3.kişi şirket lehine istihkak iddiasında bulunmuş ve davalı alacaklı istihkak iddiasına itiraz etmiştir. İstihkak iddiası ile yasada öngörülen hak düşürücü dava süresi kesilmiştir. İstihkak ../... -2- 2009/4690 2009/7646 iddiası üzerine İcra Müdürlüğünce İİK. nun 97/1 maddesindeki prosedürün işletilmesi gerekir. Prosedür işletilmemişse, dava açma süresi henüz başlamış olamayacağından 3.kişi davasını hacizli mal satılarak bedeli alacaklıya ödenmesine kadar açılabilir. Prosedür işletilmişse icra mahkemesince verilecek kararın tefhimi veya tebliğinden itibaren 7 gün içinde istihkak davasını açabilir....

        Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, somut olay bakımından İİK 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin aksinin davacı üçüncü kişi tarafından mı yoksa davalı alacaklı tarafından mı ispat edilmesi gerektiği, burada varılacak sonuca göre istihkak iddiasının kanıtlanıp kanıtlanamadığı noktasında toplanmıştır. Genel ispat kuralını düzenleyen 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 6. maddesine göre, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 97/a ve 99. maddelerinde ise alacaklı ve üçüncü kişiler yararına bazı yasal karinelere yer verilmiştir. Kanun’un 97/a maddesi ile, “…Bir taşınır malı elinde bulunduran kimse onun maliki sayılır. Borçlu ile üçüncü şahısların taşınır malı birlikte ellerinde bulundurmaları halinde dahi mal borçlu elinde addolunur....

          Mahkemece toplanan delillere göre; “İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğu,istihkak iddiasının yerinde olmadığı" gerekçesi ile davanın kabulü ile istihkak iddiasının reddine karar verilmiş; hüküm, davalı (üçüncü kişi) vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin haciz sırasında ileri sürdüğü istihkak iddiasına yönelik, İİK’nun 99. maddesi uyarınca alacaklının açtığı “istihkak iddiasının reddi” davası niteliğindedir. Somut olayda dava konusu haczin yapıldığı yer, davalı üçüncü kişinin ticaret sicilde kayıtlı adresi olup, bu Yerin borçlu ile ilgisini gösterir bir tespitin de yapılmadığı, İİK’nun 8/1. maddesi uyarınca aksi sabit oluncaya kadar geçerli haciz tutanağı içeriğinden anlaşılmaktadır.Öte yandan haciz sırasında borçlu şirket ortakları da hazır değildir....

            Buna göre, Mahkemece istemin şikayet olarak kabul edilerek, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 150/g maddesinde yer alan “Satılması istenen rehin hakkında 92 nci maddenin üçüncü fıkrası ve 93, 96, 97, 97/a, 98 ve 99 uncu maddeler ile 112'den 137 nci maddeye kadar olan hükümler kıyas yolu ile uygulanır” düzenlemesi de nazara alınmak sureti ile şikayet hakkında karar verilmesi gerekmektedir. Kabule göre; dava konusu yapılan mahcuz mallara ilişkin istihkak davasının devamı sırasında, mahcuzların ihale ile alacaklıya alacağına mahsuben satılması halinde, istihkak davası konusuz kalmayıp, İİK'nin 97/10. maddesi uyarınca satış bedeline dönüşür. Bu durumda, eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi bozmayı gerektirmiştir....

              İİK’nın “Üçüncü şahsın istihkak iddiası” başlıklı 97. maddesinin 15. fıkrasında “İstihkak davası sabit olur ve birinci fıkra gereğince istihkak iddiasına karşı itiraz eden alacaklı veya borçlunun kötü niyeti tahakkuk ederse haczolunan malın değerinin yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere itiraz edenden tazminat alınmasına asıl dava ile birlikte hükmolunur” hükmü düzenlenmiştir. Huzurdaki dava, İİK’nın 97. maddesine dayalı 3. kişinin istihkak iddiasına ilişkin olup davacı üçüncü kişi yararına tazminata hükmolunması için, davasının kabulü yanında, istihkak iddiasına itiraz eden alacaklının kötüniyetinin gerçekleşmesi de zorunludur. Buradaki kötüniyetten maksat haciz sırasında mahcuzun davacıya ait olduğunun, alacaklı tarafından bilindiği halde, kötüniyetli olarak haczin tatbikinin talep edilmesidir. Alacaklı, üçüncü kişi ile borçlu arasındaki işlemlere yabancı olduğundan istihkak iddiasına itiraz etmesi, tek başına alacaklının kötüniyetli olduğunu göstermez....

                Mahkemece verilen teminat kararı yediemin değişikliği mahiyetinde olup, alacaklı yararına tazminata hükmedilebilmesi için aranan tüm koşullar aynı anda gerçekleşmediğinden davalı alacaklı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyizi itirazlarının reddi gerekmiştir. 2.Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir. İstihkak davaları İİK’nun 97/11. maddesi uyarınca genel hükümler dâhilinde basit yargılama usulüne tabidir. Dava değeri de hacizli malın değeri ile alacak miktarından hangisi az ise ona göre belirlenir. Mahcuzların satılması halinde istihkak iddiası satış bedeline dönüşeceği için dava değerinin belirlenmesinde bu miktara bakılmalıdır. Somut olayda dava değeri dava konusu 960 çuval yeme isabet eden satış bedeli olan 14.836,37....

                  Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ile alacaklının İİK’nun 97/17 ve 277-280 maddesine dayalı karşılık dava olarak açtığı tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1.İstihkak davası açılması halinde satış isteme sürelerinin işlemeyeceği dikkate alınmadan haczin düştüğüne karar verilmesi hatalı olmakla birlikte taraflarca bu husus temyiz edilmediği ve davacı 3.kişinin temyizinde ise bu konuda onama kararı verilmesi istendiğinden aleyhe bozma yasağı gereği bu hususda karar verilmemiştir. 2.Alacaklı İİK’nin 97/17 fıkrasına dayalı ve karşı dava olarak tasarrufun iptali davası açmıştır. Bu davanın açılması ve yargılamanın devamı iskihkak davasının varlığına bağlıdır....

                    un istihkak iddiasında bulunduğunu, icra müdürlüğünce 4.10.2011 tarihli kararla İİK 99 madde uygulanarak alacaklıya, 3.şahıs aleyhine istihkak davası açmak üzere 7 gün süre verildiğini, ancak Müdürlük işleminin yasaya aykırı olması nedeniyle “İİK 97. madde gereğince istihkak iddiası karşısında alacaklı yanın itirazı üzerinde icra dosyasının karar verilmek üzer İcra Mahkemesine gönderilmesi “şeklinde düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dahili davalı borçlular vekili, davacı alacaklı bu davayı açtıktan sonra aynı gün istihkak davası açtığından bu davanın konusuz kaldığını, haciz yapılan yerin istihkak iddiasında bulunan 3.şahsa ait olduğunu, borçlunun haciz adresindeki bodrum katta faaliyette bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre; dava konusu haczin borçluların tebligat adresinde yapıldığı, istihkak iddia eden 3.kişi ...'un davalı borçlunun akrabası olduğu, istihkak iddiacısı 3.kişi ...'...

                      UYAP Entegrasyonu