Mahkemece;"Davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle Reddine, ..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır. Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak; davanın dayanağını oluşturan Bakırköy 7. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 23/05/2018 tarih 2018/703 Esas 2018/600 Karar sayılı kararı ile 3. kişi tarafından istihkak davası açılmasına hükmedildiğini, mahkemece eksik ve yetersiz inceleme sonucu istihkak davası açma hakkının alacaklıya verildiği düşüncesi nedeniyle davanın reddine karar verildiğini, davayı açıp yürütmelerinde hukuki yararın mevcut olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda, dava konusu 10.08.2012 tarihinde yapılan haciz sırasında 3.kişi yararına istihkak iddiasında bulunan ........’ın 3.kişinin yetkilisinin eşi olduğu kendisi tarafından bizzat belirtilmiştir. Anılan şahsın, 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili 3.kişi şirketin temsilcisi olmadığı sabittir. Davalı 3. kişinin yetkili temsilcisi tarafından hacizden itibaren İİK’nun 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiasıda bulunmamaktadır. Bu durumda, Mahkemece alacaklı tarafından açılan istihkak davasının, süresinde yapılmış usule uygun bir istihkak iddiası olmadığından, davanın ön koşul yokluğu nedeniyle reddi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
, süresinde istihkak iddiasında bulunulmaması dolayısıyla haczin kaldırılmasına karar vermenin icra müdürlüğünün görevi olduğunu, takip dosyasının yalnızca kendilerince açılan istihkak davası dolayısıyla mahkemeye gönderilmiş olması nedeniyle şikayete konu haciz kaldırma taleplerinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, her ne kadar alacaklı vekilince istihkak iddiasına ilişkin verilen dilekçede yapılan menkul haczi sırasında istihkak iddiasında bulunulduğu ve kendilerince bu iddiaya itiraz edildiği söylenilse de bu iddianın hukuka aykırı olduğunu, istihkak iddiasında bulunduğu iddia edilen Esat ÇELİK'in müvekkilinin yalnızca sigortalı çalışanı olduğunu, müvekkilinin bir şahıs şirketi işlettiğini, Esat Çelik'in ise müvekkilin herhangi bir alanda yetkilendirdiği bir kişi olmadığını, bu nedenle Esat Çelik tarafından yapılan istihkak iddiasının bir geçerliliği bulunmadığını, geçerli olan istihkak iddiasının kendilerince 22.02.2022 tarihinde yapılan iddia olduğunu belirterek şikayete...
Mahkemece, mahcuzların satışının 1 yıl içinde istenmemesi nedeniyle haczin düştüğü, 20.12.2008 tarihinde işlemden kaldırılan takip dosyasının yenilenmediği, davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, alacaklının 3.kişinin istihkak iddiasının reddi istemiye İİK.nun 99. maddesine göre açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu mahcuzlar 8.8.2007 tarihinde haczedilmiş, davacı alacaklı istihkak davasını 15.8.2007 tarihinde yasal süresi içinde açmıştır. İİK.nun 97/8 maddesinde, İİK.nun 106. maddesindeki sürelerin istihkak davası sırasında işlemeyeceği açıkça belirtilmiştir....
Mahkemece, mahcuzların satışının 1 yıl içinde istenmemesi nedeniyle haczin düştüğü, 20.12.2008 tarihinde işlemden kaldırılan takip dosyasının yenilenmediği, davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, alacaklının 3.kişinin istihkak iddiasının reddi istemiye İİK.nun 99. maddesine göre açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu mahcuzlar 8.8.2007 tarihinde haczedilmiş, davacı alacaklı istihkak davasını 15.8.2007 tarihinde yasal süresi içinde açmıştır. İİK.nun 97/8 maddesinde, İİK.nun 106. maddesindeki sürelerin istihkak davası sırasında işlemeyeceği açıkça belirtilmiştir....
İİK'nin 103. maddesi uyarınca haciz işlemi borçluya 05.05.2015 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu tarafından 07.05.2015 tarihinde 3. kişi lehine istihkak iddiasında bulunulmuştur. İİK'nin 96-97. maddeleri uyarınca istihkak prosedürü işletilmiş ve İcra Mahkemesince verilen takibe devam kararı 3. kişiye 20.06.2015 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olmasına rağmen. 3. kişinin 7 günlük hakdüşürücü süre dolduktan sonra 29.06.2015 tarihinde istihkak davası açtığı anlaşılmakla, davanın süresinde açılmadığı gerekçesiyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esası incelenip sonuca gidilmesi isabetsiz ise de, davanın reddedilmiş olması nedeniyle karar sonuç itibariyle doğrudur. Süre, istihkak davaları yönünden bir dava koşuludur....
İcra mahkemesinin 2014/750 esas sayılı dosyası ile istihkak iddiasının reddi ile takibin devamına karar verildiği, akabinde İstanbul Anadolu 6. İcra hukuk mahkemesince de istihkak davasının reddedildiği, 28/02/2017 tarihinde Aksel'e ait iş yerine tekrar hacze gidildiğini, haciz adresinde Tekşanlar yetkilisi Siben Duran istihkak iddiasında bulunduğunu, izin verilmediği için klasöre bakılamadığını, borçlu şirket ile İTO'ya kayıtlı telefonların aynı olduğunu, internetteki e-mail adresinin aynı olduğunu, davalı istihkak iddia eden ile borçlu şirketin mal kaçırmak amacıyla muvazaalı hareket ettiklerini, beyanla haksız ve gerçek dışı istihkak iddiasının reddi ile takibin devamına davalıların %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda, 14/04/2014 tarihli iştirak hacizlerinde davalı-3.kişi şirket adına Savaş Şahin tarafından istihkak iddiasında bulunulduğu, Savaş Şahin'in şirket yetkilisi olmadığı gibi şirket yetkilileri tarafından Savaş Şahin'e yetki verildiğine dair herhangi bir vekaletnamenin gerek icra takip dosyasına gerekse ilk derece mahkemesi yargılama sırasında ibraz edilmediği görülmektedir. Hacizde yer almayan davalı-3.kişi T43 A.Ş'nin yetkililerinin daha sonraki süreçte süresi içerisinde bir istihkak iddiasında bulunmamıştır. Ortada geçerli bir istihkak iddiasının olmadığından, davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....
Mahkemece davalı 3.kişi tarafından haczedilen mehkullere yönelik istihkak iddiasında bulunulmadığı, İİK.nun 99. maddesi uyarınca açılan istihkak davası için ön koşulun gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ...Şti.nin 14.9.2009 tarihinde haczedilen dava konusu menkullere yönelik istihkak iddiası bulunmaması nedeniyle mahcuzlar üzerindeki haczin halen devam ediyor olmasına ve alacaklının istihkak davası açmakta hukuki menfaatinin bulunmamasına göre, davacı alacaklı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 18,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna 27.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İsimli şahsın 3.kişi şirketin temsilcisi olmadığı ve dolayısı ile istihkak iddiasında bulunma yetkisi bulunmadığından dava koşulu yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı ve davalı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava alacaklının İ.İ.K.'nun 99 maddesine dayalı olarak açtığı 3.kişinin istihkak iddiasının reddine ilişkindir. 1. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davalı 3.kişi lehine istihkak iddiasında bulunan şahsın davalı şirket yetkilisi olmadığının anlaşılmasına göre, davalı 3.kişi vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. ../... -2- 2009/4151 2009/7388 2....