Uyuşmazlık, 3. kişinin İİK’nun 96 vd. maddelerine dayalı olarak açtığı “istihkak” davasına ilişkindir. Alacaklı tarafından yapılan takip nedeniyle 09.06.2011 tarihinde borçlu çalışanı huzurunda haciz işlemi yapılmış,3.kişi vekili 20.10.2011 tarihli dilekçesi ile Adana 3....
Bölge Adliye Mahkemesince, dava konusu 10/09/2018 tarihli haciz sırasında üçüncü kişi şirket yararına istihkak iddiasında bulunan ... ... şirket ortağı ya da yetkilisi olmadığı, üçüncü kişi tarafından yetkiye dair herhangi bir vekaletname sunulmadığı, haciz tarihinden itibaren üçüncü kişi tarafından süresinde yapılmış geçerli bir istihkak iddiası da bulunmadığından alacaklının istihkak iddiasının reddini istemekte hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile başvurunun esastan reddine karar verilmiş, karar davacı alacaklı tarafından temyiz edilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, istihkak davalarında, geçerli bir haczin varlığı davanın ön koşullarından biridir. Haczin mevcut olup olmadığının, Mahkemece, davanın her aşamasında resen gözetilmesi gerekir. UYAP sisteminden yapılan kontrolde; alacaklı vekili tarafından temyiz yoluna başvurduktan sonra 08.09.2021 tarihli dilekçe ile, alacağın haricen tahsil edilmesi nedeniyle hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği anlaşılmıştır....
ın şirket ortağı ya da yetkilisi olmadığı, üçüncü kişi tarafından yetkiye dair herhangi bir vekaletname sunulmadığı, haciz tarihinden itibaren üçüncü kişi tarafından süresinde yapılmış geçerli bir istihkak iddiası da bulunmadığından alacaklının istihkak iddiasının reddini istemekte hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile başvurunun esastan reddine karar verilmiş, karar davacı alacaklı tarafından temyiz edilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, istihkak davalarında, geçerli bir haczin varlığı davanın ön koşullarından biridir. Haczin mevcut olup olmadığının, Mahkemece, davanın her aşamasında resen gözetilmesi gerekir. UYAP sisteminden yapılan kontrolde; alacaklı vekili tarafından temyiz yoluna başvurduktan sonra 08.09.2021 tarihli dilekçe ile, alacağın haricen tahsil edilmesi nedeniyle hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği anlaşılmıştır....
Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön şart, malın 3.kişi elinde haczedilmesi üzerine 3.kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. 3.kişi tüzel kişi ise, tüzel kişilik adına istihkak iddiası tüzel kişiyi temsile yetkili organca ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi temsile yetkili olmayan kişinin, haczedilen malın şirkete ait olduğu yolundaki açıklamaları şirket adına yapılmış geçerli bir istihkak iddiası sayılamaz. Somut olayda, dava konusu 11.02.2009 tarihinde yapılan haciz sırasında istihkak iddiasında bulunan ... davacı 3.kişi şirketin temsilcisi olmayıp İİK’nun 96/3.maddesinde belirtilen 7 günlük sürede davalı şirket yetkilileri tarafından yapılmış usulüne uygun bir istihkak iddiası da bulunmadığından, davanın ön koşul yokluğu nedeniyle reddi gerekmektedir....
Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön şart, malın 3.kişi elinde haczedilmesi üzerine 3.kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. 3.kişi tüzel kişi ise, tüzel kişilik adına istihkak iddiası tüzel kişiyi temsile yetkili organca ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi temsile yetkili olmayan kişinin, haczedilen malın şirkete ait olduğu yolundaki açıklamaları şirket adına yapılmış geçerli bir istihkak iddiası sayılamaz. Somut olayda, dava konusu 11.02.2009 tarihinde yapılan haciz sırasında istihkak iddiasında bulunan... davacı 3.kişi şirketin temsilcisi olmayıp İİK’nun 96/3.maddesinde belirtilen 7 günlük sürede davalı şirket yetkilileri tarafından yapılmış usulüne uygun bir istihkak iddiası da bulunmadığından, davanın ön koşul yokluğu nedeniyle reddi gerekmektedir....
Davalı-alacaklı vekili, davanın 7 günlük süre geçtikten sonra açılması nedeniyle reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, istihkak eden davacının ikametinde yapılan haczin en geç 11.04.2022 tarihinde öğrenilmesine rağmen, dava tarihine kadar davacı-üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nın 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası bulunmadığı gerekçesi ile davanın süre aşımı nedeniyle reddine kesin olarak karar verildiği, kararın 10.10.2022 tarihinde kesinleştiği, davacı-3.kişi tarafından ... Bakanlığı’na yönelttiği dilekçe ile kanun yararına temyiz yoluna başvurulmuştur. İİK'nın 96/3. maddesi uyarınca, malın haczini öğrenen borçlu veya üçüncü şahsın öğrenme tarihinden itibaren yedi gün içinde istihkak iddiasında bulunması gerekir, aksi halde aynı takipte bu iddiayı ileri sürmek hakkını kaybeder. Yedi günlük süre hak düşürücü mahiyette olup, yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekir....
İcra Müdürlüğü'nün 2010/10852 sayılı takip dosyasından 4.11.2010 tarihinde haczedilen menkullerin müvekkiline ait olduğunu, haczin 22.9.2011 tarihinde öğrenilmesi üzerine istihkak iddiasının icra müdürlüğüne bildirildiğini, bu iddiaya karşı bir itiraz olup olmadığını bildirmesi için alacaklıya 3 günlük süre verilmesi gerekirken bu sürenin yanlışlıkla kendilerine verildiğini ileri sürerek icraca kendilerine tebliğ edilen 19.9.2011 tarihli istihkak iddiasının bildirilmesine dair varakanın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili, haczin talimatla ...İcra Müdürlüğünce yapılması nedeniyle ... mahkemelerinin yetkili olduğunu davacının 3.kişi olması nedeniyle şikayet davası açamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tescil K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, kadastro çalışmaları sırasında taşlık olarak tespit harici bırakılan ve hakkında tutanak düzenlenmeyen dava konusu taşınmazın imar ihya ve kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayanılarak davacı taraf adına tapuya tescili isteğine ilişkin bulunduğuna, davada Orman İdaresi de taraf olup, taşınmazın orman niteliğinde olup olmadığının belirlenmesi bakamından orman mühendisi bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılarak rapor alındığına ve taşınmaz orman olduğu iddiasi ile hüküm Orman İdaresi tarafından da temyiz edildiğine göre, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme...
Davada yetki itirazının ilk itirazlardan olması nedeniyle davalının yetki itirazı nedeniyle yetki hususunun dava şartı olarak değil ilk itiraz olarak değerlendirilmesi gerektiği, davalı tarafa dava dilekçesinin 01.02.2021 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı alacaklı tarafından uyap sistemi üzerinden verilen cevap dilekçesinde yasal 2 haftalık süre içerisinde 14.02.2021 tarihinde yetki itirazında bulunulduğu, davacıların şikayet olarak bildirdiği ancak mahkememizce davacıların talebinin istihkak talebi olduğu yönündeki hukuki vasıflandırmaya göre davacıların istihkak talebi yönünden davalı tarafın süresinde yetki itirazında bulunduğu, davacı 3. kişilerin istihkak davası bakımından öncelikle yetki hususunun değerlendirilmesi gerektiği, istihkak talepli 3. kişiler tarafından ikame edilen istihkak davasında genel yetkili mahkemenin HMK'nun 6. maddesi gereğince davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu, davalı alacaklı şirketin adresinin Beşiktaş...
in 12.12.2009 tarihli hacizle ilgili 18.12.2009 tarihli dilekçe ile istihkak iddiasında bulunarak ilgili belgeleri sunduğu,İcra Müdürlüğünün 26.1.2010 tarihli yazısı ile 3.kişinin istihkak iddiasının davalı alacaklı vekiline istihkak davası açıldıktan sonra 26.1.2010 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı alacaklı vekili tarafından davacı 3.kişinin istihkak iddiasına üç gün içinde itiraz edilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda yukarıdaki yasal düzenleme gereğince davacı 3.kişinin istihkak iddiası davalı alacaklı tarafından kabul edildiğinden konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davanın açıldığı tarihteki haklılık duurumuna göre yargılama giderlerine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetli görülmemiştir....