Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anılan madde hükmünde ise, Dairemizin hasren 506 ve 1479 sayılı Yasalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin olarak İş Mahkemelerinden ve Yargıtay Başkanlar Kurulunun 31.01.1997 tarih ve 1997/4115-809 sayılı kararı uyarınca İcra Mahkemelerinin genel hükümler çerçevesinde istihkak davalarına ilişkin olarak verilen hüküm ve kararları inceleyeceği öngörülmüştür. İnceleme konusu karar, İcra Müdürlüğünce 97/1 maddesi uyarınca gönderilmesi üzerine İcra Mahkemesinin verdiği takibin taliki kararına ilişkin olup belirgin şekilde 14'ncü maddenin kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü dava dosyasının Yargıtay 12.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 07.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İcra Müdürlüğü'nün 2018/37843 esas sayılı dosyasından verilen 08/10/2020 tarihli müdürlük işleminin iptaline, İİK 97.maddesi uyarınca takibin devamına, istihkak iddiasında bulunan 3.şahıs T3 A.Ş., Beybi İş Güvenliği A.Ş.ve Elor Holding A.Ş.'ye İİK'nun 97.maddesi kapsamında kararın tebliğinden itibaren istihkak davası açmak üzere 7 günlük süre verilmesine" karar verildiği görülmüştür....

    iddiasının tutanağa geçirilip İİK'nun 97 ve 99 maddeleri uyarınca istihkak prosedürünü işletmek olduğu, zira malın borçluya veya başka bir kimseye ait olup olmadığının tespit makamının icra müdürlüğü olmayıp bu hususun yargılamayı gerektirdiği anlaşıldığından şikayete konu icra memurluğu kararı usul ve yasaya uygun bulunmadığından mahkemece bu işlemin kaldırılmasında isabetsizlik görülmediği, ancak İİK'nun 97 ve 99 maddeleri gereğince istihkak iddialarını incelemek ve takibin taliki veya devamına karar vermek üzere esas dairenin bulunduğu icra dairesi ve icra mahkemeleri görevli kılındığından mahkemece İİK'nun 99. maddesinin uygulanmasına ilişkin hükmü yerinde olmayıp davacı vekilinin bu açıdan istinaf sebepleri yerinde olduğundan istinaf talebinin kabulü ile Yahyalı İcra Hukuk Mahkemesi'nin 07/12/2020 tarih 2020/44 Esas 2020/39 Karar sayılı kararının HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    İstinaf Sebepleri Şikayet edilen alacaklı istinaf dilekçesinde; şikayete konu olan 11.05.2018 tarihli haciz işlemi üzerine istihkak iddiası ileri sürüldüğünü, 17.05.2018 tarihli müdürlük kararı ile istihkak iddiası konusunda karar verilmek üzere dosyanın İcra Mahkemesine gönderildiğini, İstanbul 7. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/801 Esas sayılı ilamı ile üçüncü kişilerin istihkak iddiasının reddine karar verildiğini, davacının 31.05.2018 tarihinde istihkak davası açtığını, bu şikayetin 07.06.2018 tarihinde yapıldığını, istihkak davasının bu şikayetten daha önce açıldığını, davacının istihkak davasını açtıktan sonra İİK'nın 97. maddesine yönelik memur işlemini ayrıca şikayet etmesinde hukuki yararı bulunmadığını, İstanbul 7....

      İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/79 E. 2021/90 K. sayılı dosyasından takibin devamına karar verildiğini belirterek, şikayetin kabulüne, takibin devamı veya taliki hususunda bir karar verilmek üzere dosyanın icra hukuk mahkemesine gönderilmesine dair karar verilmesini istemiştir. YANIT : T4 Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; icra dosyası ve haciz tutanağı incelendiğinde haczedilen malların borçlulara ait adreste değil 3. kişi müvekkil firmanın elindeyken haczedildiğini, İİK'nın 97. maddesinin uygulanabilmesi için malların borçlunun elinde iken haczedilmesi gerektiğini, ancak 11/11/2021 tarihli hacizde 3. kişi müvekkil şirketin mallarının haczedildiğini, bu sebeple icra müdürlüğünün alacaklıya İİK'nın 99. maddesine göre dava açmak için süre vermesi hukuka uygun olduğunu belirterek, şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, şikayetin reddine karar verilmiştir....

      Maddesinin uygulanması ile bu karar neticesinde yapılan işlemlerin iptaline, geçerli bir istihkak iddiası bulunmadığından İİK'nun 97. Maddesinin uygulanmasına yer olmadığına, şeklinde karar verildiği görülmüştür....

      Mahkemece toplanan delillere göre; “üçüncü kişinin dava dilekçesinde açıkça borçlu ile birlikte mahcuzlara zilyed bulunduğunu belirttiği, dava dilekçesi içeriğinden İİK’nun 97/a-2.maddesi gereğince mahcuzlara yönelik birlikte zilyetlik olgusunun açıkça anlaşıldığı” gerekçesi ile davanın reddine, takibin taliki kararı verilmediğinden davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı (borçlu) vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişi adına borçlu tarafından İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açılan “istihkak” davası niteliğindedir. Dava dilekçesinde, üçüncü kişi şirketin borçludan farklı yeni bir tüzel kişilik olduğu açıkça vurgulanmaktadır. Bu durumda açılan istihkak davasında borçlunun, davacı sıfatı bulunmadığından davanın reddi gerekirken, işin esasına yönelik yazılı biçimde karar verilmesi hatalı olmuştur.Ne var ki; sonuç itibarı ile davanın reddine karar verilmiş olduğundan bu husus bozma nedeni yapılmamıştır....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra müdürlüğünün, istihkak iddiası konusunda karar verilmek üzere İİK'nın 97. maddesi gereğince dosyanın icra mahkemesine sevki kararının usul ve yasaya ve somut olayın özelliklerine uygun olduğunu, benzer bir istihkak iddiası üzerine aynı takip dosyasında başka bir mahalde gerçekleştirilen hacizle ilgili olarak icra mahkemesinde takibin devamına karar verildiğini, davacı 3. şirket yetkilisinin takip borçlusu ve şirketin eski yetkilisi olan Alev Tunca Sağlam'ın maddi açıdan zor durumda olduğundan taşınmazlarını devraldığını beyan ettiğini, davacı üçüncü kişi şirket yetkilisi ile borçlunun kardeş olduklarını, alacaklıdan muvazaalı olarak mal kaçırdıklarını, haciz yapılan adresin muvazaalı hareket eden 3. kişi şirketin şubesisi olduğunu, taşınmazın kira sözleşmesine göre kiracı ve kiralayan arasında da organik bağ bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

        No:11 Darıca/Kocaeli" adresinde haciz işlemi gerçekleştirildiği, gerçekleşen haciz işlemi esnasında haciz mahallinde borçlu ve istihkak iddia eden üçüncü kişi konumundaki şirketlerin yetkililerinin veya personellerinin bulunmadığı, yoklukta yapılan haciz işlemi ile ilgili olarak davacı üçüncü kişi tarafından hacze konu mallara ilişkin hapis hakklarının olduğundan bahisle istihkak iddiasında bulunulduğu, Enez İcra Müdürlüğünün 2020/155 dosyası üzerinden istihkak iddiası ile ilgili olarak İİK 97/1 maddesi uyarınca işlem yaptığı ve Mahkememizce İİK 97/1 maddesi uyarınca takibin devamına karar verildiği anlaşılmıştır. Dava İİK 99. maddesinin uygulanması gerektiğine ilişkin şikayet davasıdır....

        Oysaki İİK’nun 97/3. maddesinde: “…Takibin talikine karar verilirse, haksız çıktığı takdirde alacaklının muhtemel zararına karşı davacıdan 36 ncı maddede gösterilen teminat alınır.…“ düzenlemesi ve aynı maddenin 13. fıkrasında ise: “…Değişik fıkra: 09/11/1988 - 3494/11 md.) İstihkak davası üzerine takibin talikine karar verilip de neticede dava reddolunursa alacaklının alacağından bu dava dolayısıyla istifası geciken miktarın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere davacıdan tazminat alınmasına hükmolunur…“ düzenlemesi yer almaktadır. Buna göre; alacaklı yararına tazminata hükmedilmesi için takibin taliki kararı ile birlikte alacaklının olası zararını karşılamak üzere, istihkak iddia eden kişiden İİK’nnu 36. maddesinde gösterilen teminatlardan birisini almak zorundadır. Dava konusu hacizli mallar istihkak iddiasının reddine yönelik kararın kesinleşmesinin ardından zaten paraya çevrilecektir....

          UYAP Entegrasyonu