Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı 20.09.2022 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının istinaf talebi kabul edilerek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılıp davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davacı dosyaya sunulan feragat dilekçesinin sehven verildiğini, dosyadaki teminatın iade alınmadığını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı HMK'nın 311. maddesi “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” hükümlerini içermektedir. 3. Değerlendirme 1....

    Öte yandan; diğer maddî hukuk işlemlerinde olduğu gibi hata, hile veya ikrah nedeniyle feragatın feshi (iptali) için dava açılabileceği gibi feragatın hata, hile veya ikrah nedeniyle geçersiz olduğu aynı davada da savunma yoluyla ileri sürebilir. Nitekim HMK'nın 311/1 hükmünün 2. cümlesi "İrade bozukluğu hallerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir." düzenlemesini içerir. Madde hükmünün gerekçesi de aynen "Feragat ve kabule ilişkin irade beyanları, hata, hile veya ikrah sebeplerinden biriyle sakatlanmış ise beyanda bulunan taraf, borçlar hukuku kuralları çerçevesinde, iradeyi sakatlayan sebebi ispat etmek şartıyla, feragat veya kabulün iptali için dava açabilir." şeklindedir. Dolayısıyla, feragatin feshi (iptali) taleplerinin, maddedeki açık gerekçe uyarınca TBK'nın 30 vd. madde (818 sayılı mülga BK m. 23 vd.) hükümlerindeki koşullara tabi olduğu hususunda tereddüt yoktur....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkeme, feragat nedeniyle davanın reddine karar vermiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili 29/05/2023 ve 21/07/2023 havale tarihli dilekçeleri ile, irade sakatlığı nedeniyle feragatin iptali talebinin başvuruyu incelemekle görevli yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Uyuşmazlık, feragat beyanında irade sakatlığının gerçekleşip gerçekleşmediği, feragat beyanının geçerli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma istemine ilişkindir. 6098 sayılı Kanun'un 37 inci maddesinin birinci fıkrasında “Taraflardan biri, diğerinin veya üçüncü bir kişinin korkutması sonucu bir sözleşme yapmışsa, sözleşmeyle bağlı değildir. hükmü düzenlenmiştir....

    İrade bozukluğu hallerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” düzenlemesi yer almaktadır.Bilindiği üzere, davacının davasından feragat etmesi ile dava konusu uyuşmazlık sona erer, kesin hükmün hukuksal sonuçları doğar (HMK m.311). Bu nedenle mahkeme henüz feragat nedeniyle davanın reddine karar vermemiş olsa bile davacı feragatten dönemez (rücu edemez). Başka bir ifadeyle davacı, feragat beyanı ile bağlıdır. Ancak, feragatle ortaya çıkan sonucun iradeyi bozan bir halin nedenine dayandığı (HMK m.311) kanıtlanırsa, doğurduğu netice bakımından iradesi fesada uğrayan kimseye talep hakkı bahşedeceğinden kuşku yoktur. Hal böyle olunca, öncelikle Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 311. maddesi gereğince feragatin irade fesadı ile alınıp alınmadığı hususunun tereddüte yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi için hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince; feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin kandırıldığını, feragat yönündeki iradesinin fesada uğradığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava, evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Davadan feragat, davaya son veren bir taraf işlemi olup, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman ileri sürülebilir. (HMK md.307) Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir....

      Davalı erkek, cevap dilekçesi ile “Tazminat talebimiz yoktur” beyanının yok sayılması talebiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur. İstinaf başvurusunu inceleyen bölge adliye mahkemesi “Davalı erkeğin 04/05/2016 tarihli cevap dilekçesinde “Tazminat talebi bulunmadığını” beyan ettiği, davalının bu beyanının maddi ve manevi tazminat talebinden feragat niteliğinde olduğu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 311. maddesi uyarınca feragatin kesin hükmün sonuçlarını doğuracağı ve irade bozukluğu halleri dışında feragatten dönülmesinin mümkün olmayacağı” gerekçesiyle talebin esastan reddine karar verilmiştir. İstinaf başvurusunda bulunan davalının aleyhine, beyanının feragat olarak nitelendirilerek aleyhine kesin hüküm oluşturabilecek şekilde gerekçe oluşturulması doğru görülmemişse de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden (HMK m. 370/2) hükmün gerekçesinin değiştirilip düzeltilerek onanması gerekmiştir....

        İrade bozukluğu hallerinde feragat ve kabulün iptali istenebilir." hükmünü öngördüğünü, yerel mahkeme tarafından ferilen feragat beyanının değerlendirmesine bakıldığında;dilekçenin 2020 yılı temmuz ayında dosyaya sunulduğu ve buna rağmen işbu dosyayı feragat nedeniyle kapatmadığı ve vazgeçme beyanından yaklaşık 6 ay sonra dosyayı karara bağladığı ve aynı zamanda davalı hâzinenin işbu vazgeçmeyi kabul etmediğinden davayı görmeye devam ettiği duruşma tutanaklarından açıkça anlaşıldığını, bu da davacı vekilinin sunmuş olduğu feragat beyanının sayın yerel mahkemece de sadece davayı takipten vazgeçme beyanı olarak kabul edildiğini ortaya koyduğunu, aksi yönde bir kabul olsa idi yerel mahkemenin davayı feragatin mahkeme dosyasına ulaştığı anda sonlandırması gerektiğini, tüm bu nedenlerle davadan feragatin esaslı hata nedeniyle iptaline karar verilmesini, bu feragatin iptali sonrası feragat olarak dosyaya giren beyanın vazgeçme beyanı olarak kabulünü talep etmiştir....

        Ayrıca 6100 sayılı Kanun'un 311 inci maddesinin birinci fıkrasında “İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” hükmü düzenlenmiştir. 2. Somut olayda, davacı erkek vekilinin Mahkemenin 16.12.2021 tarihli kararını temyiz ettikten sonra 26.05.2022 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiği, davacı vekilinin 31.05.2022 tarihli dilekçe ile de, müvekkilinin baskı, tehdit ve zorla alınan talimatı ile davadan feragat edildiğini, suç duyurusunda bulunduklarını, feragat dilekçesinin askıya alınmasını talep ettiği, Dairemizin 05.07.2022 tarihli ve 2022/4469 Esas, 2022/6742 Karar sayılı ilamı ile, davacı vekilinin 26.05.2022 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiği belirtilerek feragat konusunda ek karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, Mahkemece 05.09.2022 tarihli ek kararla davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 3....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Mahkemece, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, davacı 08/01/2021 tarihli istinaf dilekçesi ile Tokat Aile Mahkemesinin ilgili kararının bozulmasına karar verilmesi isteminde bulunmuştur. Feragat, tek taraflı bir irade beyanı olup, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir ve yapılmakla hüküm ve sonuç doğurur. İrade bozukluğu halleri ileri sürülerek, iptali istenip kanıtlanmadığı sürece, feragatten feragat mümkün değildir. Davacının istinaf başvuru dilekçesi, feragatten feragat niteliğindedir. Feragatin, irade bozukluğuna dayalı olarak yapıldığı ileri sürülmemiştir. Bu nedenle davacının istinaf isteminin reddi gerekir....

          nin de sonradan temyiz isteğinden feragat ettiğini bildirmesi üzerine, Mahkemenin 04.06.1992 günlü ek kararıyla temyiz isteğinin reddine ilişkin karar Dairece; " ...davacı ..., okuma-yazma bilmediğini, feragatin gerçek iradesini yansıtmadığını, hile ile alındığını belirterek verdiği temyiz dilekçesi ile gerek ek karar gerekse esas karar yönünden bozma isteğinde bulunmuştur. Hal böyle olunca, HMK'nın 311. maddesinin "İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir." şeklindeki ikinci cümlesi gözetilerek davacının feragat dilekçesinin serbest irade ürünü olup olmadığı hususunun incelenebilmesi ve sonucuna göre bir karar verilebilmesi için hüküm bozulmalıdır." gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacı ...'...

            UYAP Entegrasyonu