Ne var ki, somut olayda davacı taraf feragati nedeniyle reddine karar verilmiş bulunan davada, baskı (davacıya ne olduğu açıklattırılmak suretiyle) nedeniyle iradesinin fesada uğratılarak feragat beyanında bulunmasının sağlandığını öne sürerek kararı istinaf etmiştir. Başka bir anlatımla, feragat beyanının irade fesadı nedeniyle geçersiz olduğu iddiasıyla feshi ile tapu iptali ve tescili talebi hakkında karar verilmesini talep etmiştir. Bu gibi durumlarda yapılması gereken, feragatin geçersizliği iddiasının hadise olarak aynı mahkemede görülüp, sonuçlandırılmasıdır. 6100 s. HMK’nun 311. maddesinde ‘‘Feragat ve kabul kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hallerinde feragat ve kabulün iptali istenebilir.’’ düzenlemesi yer almaktadır....
beyanının irade bozukluğu ile sakat olması sebebiyle 6100 sayılı Yasanın 311....
Davasından feragat eden kişinin, o davada ileri sürdüğü hakkının özünden vazgeçtiği tartışmasızdır. Ancak, hemen belirtilmelidir ki; HMK'nın 311. maddesindeki düzenlemeden, feragat ile sonuçlanan kararların verildiği anda maddi anlamda kesin hüküm niteliğini kazanacağı ve temyiz edilemiyeceği anlamı çıkarılmamalıdır. Anılan kararlara karşı usul hukuku kurallarına aykırılık nedeniyle kanun yoluna başvurulabilmesine her hangi bir engel yoktur. Bu çerçevede; yerel mahkemenin davacının iradesini yanlışlıkla feragat şeklinde yorumlayıp karar vermesi, kısmen feragat beyanının davanın tamamından feragat olarak anlaşılması, vekâletnamesinde feragat için özel yetki bulunmayan vekilin feragat etmesi ve bunun üzerine davanın feragatle sonuçlandırılması, feragat sonucu yanlış yargılama giderlerine hükmedilmesi gibi hallerde kanun yollarına başvurulması mümkündür....
GEREKÇE: Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasına ilişkindir. Davacı vekili 11/10/2023 tarihli oturumdaki imzalı beyanı ile davadan feragat ettiğini beyan etmiştir. 6100 S. HMK.'nın 307. maddesinde, "Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. “ denilmiş, Aynı sayılı yasanın 309. maddesinde ise, “(I)Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (II)Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (III)Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. (IV)Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. “ hükmü yer almaktadır. 310. maddede , “Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir” denilmiş olup, 311. madde ise, “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” denilmektedir....
İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir." düzenlemesi yer almaktadır. Bu kapsamda; davanın feragat ile sona erebilecek davalardan olduğu, davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragate ilişkin özel yetkisinin bulunduğu, feragat beyanının açık, kayıtsız ve şartsız olduğu görüldüğünden, davadan feragat nedeniyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Feragat nedeniyle davanın REDDİNE 2-Feragat ilk celseden önce yapılmış olmakla 492 Sayılı Harçlar Kanununun 22. maddesi uyarınca alınması gereken 59,30.-TL karar harcının 1/3'ü olan 19,76.-TL' nin peşin harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye kalan harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine, 3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T.'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Davacı 13/01/2022 tarihli dilekçesi ile davadan feragat etmiştir. HMK'nun 307. maddesinde "Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir." aynı kanunun 309. maddesinde "Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.", 310. maddesinde "Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.", 311. maddesinde ise "Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir." düzenlemesi yer almaktadır....
Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.", 310. maddesinde "Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.", 311. maddesinde ise "Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir." düzenlemesi yer almaktadır. Bu kapsamda; davanın feragat ile sona erebilecek davalardan olduğu, davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragate ilişkin özel yetkisinin bulunduğu, feragat beyanının açık, kayıtsız ve şartsız olduğu görüldüğünden, davadan feragat nedeniyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
Feragatin tamamlanması için davacının feragat beyanının mahkemeye ulaşması yeterli olup, geçerliliği için bunun davalı ve mahkeme tarafından kabul edilmesine gerek yoktur. Davadan feragat ile dava konusu uyuşmazlık sona erer. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 311. maddesi uyarınca feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Feragatten dönülemez. Davacının feragati nedeniyle, davanın reddine karar verilmiştir. İrade bozukluğu hallerinde, feragatin iptali istenebilir. Davacı kadın feragat beyanını duruşma sırasında baygınlık geçirmiş olması ve davalının mahkeme hakimine boşanmaktan vazgeçtiğini bildirmesi nedeni ile yaptığını, serbest iradesinin ürünü olmadığını iddia etmiş ise de; bu durumu usulünce kanıtlayamamıştır. Davacının duruşma sırasında baygınlık geçirmiş olması feragatin zorla yaptırıldığına kabul için yeterli sayılamaz....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ DAVA : Davacı vekili, eldeki davadan önce davalı aleyhine, dava sebebi ve dava konusu aynı olan bir dava açıldığını, söz konusu davada mahkemece davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiğini, feragat dilekçesinin işveren tarafından davacının iradesi fesada uğratılarak alındığını ileri sürerek; 1-İrade fesadı ile alının feragat dilekçesinin iptaline karar verilmesini, 2-Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile ücret, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, izin ücreti, genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir....
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda, davacı ... tarafından mahkemeye sunulan 20/12/2013 havale tarihli talebin mahkemece karar verildikten sonra dosyaya sunulması nedeniyle bu iddiaların 6098 sayılı TBK'nın 30.vd. maddeleri gereğince irade bozukluğu kapsamında kalıp ancak temyiz sebebi ve konusu olabileceği, mahkemece hüküm kurulduktan sonraki talepleri inceleme yetkisinin temyiz merciine ait olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı HMK'nın 307. maddesi gereğince davanın feragat nedeniyle reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Karardan sonra davacı asıl tarafından sunulan 20/12/2013 havale tarihli dilekçesi yine davacı asıl tarafından sunulan 17/12/2013 tarihli feragat dilekçesinin kapsamı konusunda beyanda bulunulmuş olmakla, davacı asılın davanın esasına ilişkin beyanının değerlendirilmesi mahkemesinin görevinde olduğundan, talep değerlendirilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir....