Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; işbu davanın 1 yıllık yasal süre içerisine açılmadığını, davaya konu edilen teminat mektubu komisyon bedeli alacağına dayanak teminat mektubu incelendiğinde, ... verilen teminat mektubunun .... şubesince düzenlendiğini ve verildiğini, oysa ki dava dilekçesi ekindeki kredi sözleşmesinin ise ... Şubesine verildiğini ve 5.000,00.-TL ile sınırlandırıldığını, teminat mektubu dayanak yapılan kredi sözleşmesine dayalı olarak verilmediğini, kefilin sorumluğunun kendi imzaladığı kredi sözleşmesi ile sınırlı olduğunu, kredi hesabından dava dışı asıl kredi borlusunun harcadığı ya da kullandığı para olmadığını, yani kefilin tekeffülü dışındaki bir işlemden doğan borç olduğunu, kefilin tekeffül etmediği işlem ve alacaklardan dolayı sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, yine dava konusu teminat mektubu incelendiğinde, teminatın.......

    in kendi edimlerini ifa etmemesi sonucu ortaya çıkan arıza ve gecikmelerden müvekkilini sorumlu tutarak teminat mektubunu paraya çevirmek suretiyle bedelini tahsil ettiğini, süre uzatımı nedeniyle doğan fiyat farkı alacağının müvekkiline ödenmediğini, son hak edişin olması gerekenden ileri bir tarihte onaylanması nedeniyle zararlarının oluştuğunu belirterek teminat mektubu bedelinin şimdilik 80.000 TL'sinin, sürenin uzatılması sebebiyle doğan fiyat farkının ve işlemiş ticari faize ilişkin şimdilik 15.000 TL'nin, hakediş bedelinin geç ödenmesinden kaynaklanan 10.000 TL gecikme tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih :17.2.2005 Nosu :198-109 Taraflar arasındaki teminat mektubu bedelinin davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıya borçlarının teminatı için teminat mektubu verildiğini, müvekkilinin davalıya borcu olmamasına rağmen teminat mektubunun nakte çevrildiğini belirterek teminat mektubunun nakde çevrilmesinden dolayı müvekkilinin uğradığı zararın reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının müvekkiline 5.050.725.548.TL bedelli çek verdiğini, çekin karşılıksız çıkması üzerine teminat mektubunun nakde çevrildiğini, davacının halen 1.750.858.637.TL borçlu olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davacı idarece mükerrer ödenen kamulaştırma bedelinin istirdadı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, davacı idarece mükerrer ödenen kamulaştırma bedelinin istirdadı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

          Öte yandan, diğer davalı İl Özel İdare Müdürlüğü’nün sair temyiz itirazları yerinde değil ise de irat kaydedilen teminat mektubu nedeniyle hüküm altına alınan alacağa uygulanan faizin davalının temerrüde düşürüldüğü tarih yerine fesih tarihinden başlayarak faiz yürütülmesi doğru olmadığından ...’nin temyiz itirazlarının kabulü gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Valiliğin sair temyiz itirazlarının reddine, hükmün husumet nedeniyle davalı Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, faiz başlangıcı açısından ise davalı Valilik (İl Özel İdaresi) yararına BOZULMASINA, 05.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Teminat süresi sona eren ve tazmin edilmeyen teminat mektubu nedeniyle risk oluşması mümkün değildir. Bahse konu teminat mektubunun süresi ise dava tarihinden sonra sona erdiği anlaşıldığından teminat mektubu bedelinin depo edilmesine yönelik talep bakımından dava konusuz hale gelmiştir. Bu nedenle mahkemece 112.000-TL bedelli teminat mektubu yönünden depo talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi yerine davanın teminat mektubu yönünden de kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Diğer taraftan HMK'nun 331.maddesi hükmü gereği; Davanın konusuz kalması halinde, davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakim davanın açıldığı tarih itibariyle tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder."...

              ve hesaplama ilkelerine uygun olduğu anlaşılmakla takip tarihi itibariyle bankanın komisyon alacağının 9.065,69 TL asıl alacak, 914,07 TL temerrüt faizi, 45,75 TL BSMV olmak üzere toplam 10.025,46 TL olduğu, Deposu talep edilen teminat mektupları ile ilgili olarak; davalı lehine düzenlenmiş 2.000.000,00 TL ve 600.000,00 TL bedelli iki adet teminat mektubu olduğu, 2.000.000,00 TL bedelli teminat mektubunun muhatabının talebi üzerine davadan sonra 30.11.2018 tarihinde nakde çevrilerek bedelinin ödendiği, 600.000,00 TL tutarlı teminat mektubunun 30.04.2019 vade tarihli olduğu, vadesi dolan ve yenilendiğine dair delil sunulmayan teminat mektubu yönünden banka riski ortadan kalktığından bu mektuba ilişkin davacının depo talebi konusuz kaldığı, itirazın iptali davalarında haklılık durumu takip tarihine göre belirlendiği, takip tarihi itibariyle kefil olan davalılardan teminat mektubu bedelinin depo edilmesi talep edilemeyeceği gibi takipten sonra dava sırasında dava konusu teminat mektubunun...

                Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanıp yüklenici tarafından irat kaydedilen nakdi teminat bedelinin iadesi ile bakiye iş bedeli alacağının tahsiline ilişkin olup davacı taşeron, davalı yüklenicidir. Ankara ... Ticaret Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden mahkememize gönderilmiş olup incelenmesinden; davacısının eldeki davanın davacısı olduğu, davalısının ... Tur. Pet. İnş. ve Dış Tic. A.Ş. olduğu, her iki davada da davacının taşeron, davalının yüklenici olduğu, her iki davanın da yüklenici tarafından irat kaydedilen nakdi teminat bedelinin iadesi ile bakiye iş bedeli alacağının tahsiline ilişkin olduğu ve davanın derdest bulunduğu anlaşılmıştır. HMK'nın 166. maddesi uyarınca davaların aynı veya birbirine benzer sebepten doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda davalar arasında bağlantı var sayılır. Mahkememizdeki işbu dava ile Ankara ... Ticaret Mahkemesinin ......

                  Davalı vekili, süreli teminat mektuplarında teminat mektubu ile güvence altına alınan riskin vade içinde gerçekleşmek kaydı ile bankanın sorumluluğu 10 yıl süre ile devam edeceğinden teminat mektubu iade tarihine kadar davacıların teminat mektubu komisyonlarından sorumlu tutulmalarının gerekmekte olduğunu, muhatabın bankayı ibra etmesi veya rizikonun sona erdiğini bildirmesi veya teminat mektubunun hükümsüzlüğünü belirleyen kesin mahkeme kararı yok ise teminat mektubu iade edilinceye kadar bankanın komisyon talep etme hakkının bulunmakta olduğunu, dolayısıyla davacıdan alınan komisyon bedellerinin hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

                    in sözleşmesel taahhüdünü kısmen gerçekleştirdiği için teminat mektubunu tazmin etme zorunluluğu doğduğu, davalı bankaya 25.08.2015 tarihinde yazı yazılarak, anılan teminat mektubu bedelinin nakde tazmin edilmesi talep edildiği, davalı banka müvekkile hitaben 27.08.2015 tarihli yazı ile, İstanbul 27.AHM 27.05.2015 tarih ve 2015/102 E. sayılı dosyası üzerinden tedbir kararı verildiğini bildirdiği ve bu karar çerçevesinde tazmin talebinin yerine getirilemeyeceğini bildirdiği, halbuki anılan teminat mektubundan dolayı somut bir tedbir kararının bulunmadığını, davalı banka aksine bir yorum dahilinde mektubu tazmin etmekten kaçındığı, İstanbul 27.AHM 17.03.2016 tarihli ara kararı ile dava konusu teminat mektubuna ihtiyati tedbir kararı uygulanmadığını bildirildiği, davalı banka yine müvekkilin 11.04.2016 tarihli tazmin talebini, ara kararda açıkça anılan teminat mektubuna atıfta bulunulmadığını gerekçe gösterip reddettiği, müvekkil kurum 05.10.2016 tarihinde tekrar tazmin talebinde bulunduğu...

                      UYAP Entegrasyonu