Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemesi'nden çekin zayii nedeniyle iptali kararı aldığı, davacının zayi nedeniyle iptal kararına dayanarak keşideci olan davalıdan TTK 644 maddesi uyarınca talepte bulunduğu, davalının davacının meşru hamil olmadığı iddiası ile ödeme yapmadığı,iptal kararının olumlu sonucu dikkate alındığında senette mündemiç bulunan ve iptal ile artık senetten ayrılan hakkın sahibi olduğuna ilişkin karinenin aksi davalı tarafça ispat olunamadığı, davacının çeki ciro yolu ile eline geçirdiği,uyuşmazlığın TTTK.nun 644.maddesinde düzenlenen ( yeni TTK.732.madde ) sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği, davalı keşidecinin sebepsiz senginleşmediğini kanıtlamakla yükümlü olduğu her ne kadar dava dışı...Aş. ile davalı arasında ... 2 .Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde Menfi Tespit davası açılmış ve karara bağlanmış ise de iptal kararı aldıran davacı tarafın iptal kararına istinaden meşru hamil sayıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından...

    İcra Mahkemeleri, önlerine gelen uyuşmazlığı hızlı ve seri olan takip hukuku kurallarına göre çözümlerken, genel mahkemede görülen menfi tespit davasının sonuçlanmasını bekletici mesele yapamaz ise de genel mahkemenin menfi tespit davasının kabulüne yönelik kesinleşmiş hükmünü HMK 114/1- i maddesi gereğince göz ardı edemez. Davacı tarafça dava dilekçesi açmış olduğu menfi tespit davasının bekletici mesele yapılmasını talep etmiştir. Menfi tespit davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerekmez ise de menfi tespit davasına ilişkin kesinleşmiş mahkeme ilamı icra hukuk mahkemesini bağlar....

    Dosya kapsamından, açılan davanın 2004 sayılı İİK'nun 72. maddesi uyarınca menfi tespit davası olduğu anlaşılmaktadır. Bu davalara Asliye Hukuk Mahkemeleri bakmakla görevlidir. Menfi Tespit davasının davacı lehine sonuçlanması durumunda, icra takibi derhal durur ve bu hükmün kesinleşmesi ile icra takibi iptal edilir. Dolayısıyla, takibin iptali istemi menfi tespit davasının içinde olan bir taleptir. Her iki talebin ayrı dava konusu olarak görülüp; tefrik kararı ve ardından da görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir. Mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, işin esası incelenip varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle, görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....

      Borçlunun şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurarak, alacaklıya karşı açılan menfi tespit davasının 24.12.2009 tarihinde kabul edildiğini ileri sürerek, İİK'nun 72/5. maddesi uyarınca menfi tespit davasının kabulü kararı ile takibin durması gerektiğinden bahisle 24.12.2009 tarihinden sonra yapılan işlemlerin iptalini istediği, ... 15.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 17.10.2014 tarih ve 2014/608 E. - 626 K. sayılı kararı ile, menfi tespit davasının kabulüne dair ilamın Yargıtayın ilgili dairesince bozulmuş olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği, şikayetin reddine dair bu kararın Dairemizin 02.11.2015 tarih ve 2015/21552 E. - 26300 K. sayılı ilamı ile; menfi tespit davasının kabulüne dair ilamın bozulmuş olmasının, takibin, davanın kabul tarihi itibariyle durduğu sonucunu ortadan kaldırmayacağı gerekçesi ile bozulduğu anlaşılmıştır....

        -TL’ye itiraz etmemesi sadece taahhüt iptal bedeli tutarı olan 3.101,20 TL için menfi tespit davası açması çelişkili olmakla birlikte müvekkili şirket ile arasındaki hukuki ilişkiyi kabul ettiğini açıkça ortaya koyduğunu, davacı, müvekkili şirkete ait 'sahibinden.com' sitesinin kurumsal üyesi olurken kabul etmiş olduğu kurumsal üyelik sözleşmesi ve eklerine uygun davranmakla yükümlü olduğunu, dolayısıyla hem kullandığı aylara ilişkin faturalarını, hem de taahhüdünü süresinden önce sona erdirmesinden kaynaklanan Taahhüt İptal Bedelini ödemekle yükümlüdür. Sonuçta müvekkil şirket ilan yayınlamak için platformunu Kurumsal Üye’ye sağlamıştır, Kurumsal Üye müvekkili şirketten ilan yayınlama hizmetini aldığını, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Eldeki dava, menfi tespit davasıdır....

          -TL’ye itiraz etmemesi sadece taahhüt iptal bedeli tutarı olan 3.101,20 TL için menfi tespit davası açması çelişkili olmakla birlikte müvekkili şirket ile arasındaki hukuki ilişkiyi kabul ettiğini açıkça ortaya koyduğunu, davacı, müvekkili şirkete ait 'sahibinden.com' sitesinin kurumsal üyesi olurken kabul etmiş olduğu kurumsal üyelik sözleşmesi ve eklerine uygun davranmakla yükümlü olduğunu, dolayısıyla hem kullandığı aylara ilişkin faturalarını, hem de taahhüdünü süresinden önce sona erdirmesinden kaynaklanan Taahhüt İptal Bedelini ödemekle yükümlüdür. Sonuçta müvekkil şirket ilan yayınlamak için platformunu Kurumsal Üye’ye sağlamıştır, Kurumsal Üye müvekkili şirketten ilan yayınlama hizmetini aldığını, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Eldeki dava, menfi tespit davasıdır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 3167 Sayılı Kanuna Muhalefet HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Dava konusu çekin ödenmesi için katılan tarafından muhatap bankaya ibrazı üzerine,bankaca keşideci TTK 711/3 maddesine istinaden ödemeden men talimatı verildiği yazılarak iade edilmiş olması, yapılan araştırmada ibraz tarihinde çek hesabında çek bedelini karşılayacak meblağın bulunmadığının anlaşılması ve sanığın soruşturma aşamasında verdiği ifadede Kadiköy Asliye Ticaret Mahkemesinde menfi tespit davalarının bulunduğunu söylemesi karşısında; katılan aleyhine açılmış menfi tespit veya iptal davası bulunup bulunmadığı tespit edilerek , açılmış davanın bulunduğunun saptanması halinde sonucunun beklenmesi, dava açılmamış veya reddedilmiş ise yargılamaya devam edilerek sanığın hukuki durumunun belirlenmesi yerine , eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması; Bozmayı gerektirdiğinden, katılan vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün...

              Somut olayda davacı hakkında düzenlenen kaçak elektrik tutanağına dayalı olarak 321.613,40 TL'lik fatura tanzim edildiği, davacının bu bedel nedeniyle menfi tespit isteminde bulunduğu, yargılama sırasında bu faturanın iptal edilerek 15.02.2023 tarihli 99.451,92 TL'lik yeni fatura tanzim edildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Eldeki davada taraflar arasındaki uyuşmazlık, davanın tüm bedel üzerinden konusuz kalıp kalmadığı ve sonucuna göre konusuz kalan davada yargılama giderlerinden kimin sorumlu olduğuna ilişkindir. Eldeki dava kaçak elektrik tutanağına dayalı olarak tahakkuk edilen 321.613,40 TL yönünden menfi tespit istemine ilişkin olup davalı tarafından bu bedel yönünden tanzim edilen fatura iptal edilerek 99.451,92 TL'lik yeni fatura düzenlendiğine göre taraflar arasında 99.451,92 TL yönünden çekişmenin devam ettiği belirgin olup uyuşmazlığın bu miktar yönünden konusuz kaldığından sözedilmesi mümkün değildir....

                İcra Müdürlüğünün 2010/6753 Esas sayılı dosyasında başlatılan takibin durdurulmasına 25.04.2012 tarihinde karar verildiği, kararın Yargıtay incelemesinden geçerek 07.01.2013 tarihinde kesinleştiği, borçlu tarafından Asliye Ticaret Mahkemesinde 16.09.2014 tarihinde açılan menfi tespit davasının ise İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/718 Esas 2018/422 Karar sayılı ilamı ile reddine karar verildiği, bu kararın ise 29.01.2020 tarihinde kesinleştiği, icra mahkemesince verilen takibin durdurulmasına ilişkin kararın kesinleşmesi ile takibin iptal olacağı, yine kararın kesinleşmesinden sonra menfi tespit davasının açıldığı, kesinleşmiş mahkeme kararı ile iptal edilen icra takibinin iptal tarihinden sonra yeniden canlandırılmasının mümkün olmadığı açıktır....

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, müfettiş incelemesi sonucu iptal edilen kısmi yurtdışı borçlanması nedeniyle iptal edilen yaşlılık aylığının bağlanması, Kurum işleminin iptali ve menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 06.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu