Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı idare vekili, vergi mahkemesine dava açıldığından hukuki yararın bulunmadığını, davacının 12.04.2013 tarihinde tebellüğ ettiği haciz bildirgesine 19.04.2013 tarihinde itirazda bulunduğu, dolayısıyla menfi tespit davası açma hakkı bulunmadığını, ayrıca vergi dairesince davaya konu haciz bildirgesi ve ödeme emrinin iptal edilmesi nedeniyle vergi mahkemesi tarafından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur....

    SAVUNMA: Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; İcra takibine konu Konya 1 Asliye Hukuk Mahkemesi davasında müvekkili tarafından tapu iptal ve tescil olmazsa bedel + sadece alacak + menfi tespit + menfi tespit + alacak davalarının birleştirilerek açıldığını, Yani Konya 1 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/634 esas sayılı dosyasında müvekkilinin farklı talepleri olan davaları davalıların aynı olması sebebi ile birleştirerek açtığını, ilamın birleşen davalara ilişin olduğunu, mahkemece müvekkilinin sadece alacak istemli olarak 200.000 TL alacak için açtığı dava kabul edilerek hüküm kurulduğunu ve müvekkilinin sadece alacak davası olarak açtığı dava sonucunda kurulan hükmü icraya koyduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Dayanak ilam incelendiğinde, dava konusunun tapu iptal ve tescil davası ile alacak talebi, birleşen davanın ise menfi tespitte bedelin ödenmesi nedeniyle istirdat davası olduğu, Yargıtay 12....

    Tüketici Mahkemesinin 2006/107 Esas nolu dosyasında birleşen davacısı ... tapu iptal ve tescil istemli 2006/303 Esas nolu dosyası, toplanan delillere göre, İİK.nun 72.maddesi gereği davacının takip borçlusu olmaması nedeniyle husumet ehliyetinin de olamayacağı ancak davacının davalılar arasında yapılan hukuki işlemden ve icra takibinden olumsuz etkilenebileceğinden aktif husumet ehliyetine sahip olduğu düşünebilirse de açılan ve halen yargılaması devam eden Tüketici Mahkemesi dosyasında hukuki sonuç elde edebileceği, ayrıca menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı, davalı ...'ndan bir taşınmaz almak için 13.09.1995 tarihli satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, davalı satıcının tapu iptal ve tescil davaları açıldıktan sonra gerçekte borçlu olmadığı halde diğer davalı ......

      İş mahkemesinin 2018/128 Esas sayılı davası ile iptal edildiğini ve kararın kesinleştiğini, davalı tarafından başlatılan icra takibi itirazları ile durduğunu, davalının takipten vazgeçmesi isteği ile yapmış oldukları görüşmelerin sonuçsuz kaldığını, müvekkilinin haksız takip nedeniyle bankacılık işlerini yapamadığını, mağdur olduğunu iş bu nedenle menfi tespit davası açmak zorunda kaldıklarından bahisle borçlu olmadığının tespitine ve haksız takip yapan davalının takibin %20 sinde az olmamak üzere kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı adına tahakkuk ettirilen borcun Kahramanmaraş 2....

      Bu özelliği nedeniyle iptal davasının dinlenebilmesi için, öncelikle davacının borçludaki alacağının gerçek olması, tasarrufta bulunan kişinin de gerçekten borçlu olması gerekir. Bu nedenle iptal davasında davalı 3.kişi aciz belgesine bağlanan alacağın gerçekte olmadığını savunabilir ve ispat edebilir. Somut olayda davalı borçlu vekili, takip konusu alacağın gerçek bir alacak-borç ilişkisine dayanmadığını iddia ederek borçlu olmadığının tespiti için davacı aleyhine açılan menfi tespit davasının devam ettiğini belirterek sonucunun beklenmesini talep etmiştir. Davalı borçlu vekili tarafından davacı aleyhine açılan menfi tespit davasına ilişkin Van 4.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2022/1597 esas sayılı dava dosyasının sistem üzerinden yapılan incelemesinde derdest olduğu anlaşılmaktadır. Aleyhine iptal davası açılan borçlu, menfi tespit davası açarsa iptal davasına bakan mahkemenin menfi tespit davasının sonuçlanmasını bekletici sorun yapması gerekir....

      Bu nedenlerle abonelik sözleşmesi bulunan davacının kaçak elektrik kullanmadığı tespit edilmiştir. Davacının ------Açtığı Menfi Tespit Davası Değerlendirildiğinde; DavalI------- tarafından davalı aleyhine, Kaçak Usulsüz Elektrik Tüketimi Tespit Tutanağına istinaden davacı şirkete; -------adet kaçak tüketim faturası düzenlenmiştir. Bilirkişi heyetinden alınan ------- tarihli ek raporda; davacı şirketin, davalı şirkete -----dava tarihi itibariyle borcunun bulunmadığı bildirilmiştir. Dolayısıyla kaçak elektrik tutanağına istinaden düzenlenen toplam tutarı ---- adet kaçak tüketim faturasından dolayı davacının davalı ----dava tarihi itibariyle borçlu olmadığı tespit edilmiştir. Ancak davalı ---- tarihli bilirkişi raporuna beyan dilekçesinde, kaçak tüketim nedeniyle düzenlenen faturaların iptal edildiğini,---- iptal edilen diğer faturalar için yapılan ödemeler ile denkleştirilerek kapatıldığını beyan etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı konusu kalmayan dava hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davalı takip alacaklısı ...Şubesi, dava dışı takip borçlusu ...’dan olan alacağını tahsil amacı ile Beypazarı İcra Müdürlüğü’nün 2010/875 sayılı dosyası ile icra takibi başlatmış ve davalı şirkete İİK.nun 89 ncu maddesine göre 1, 2 ve 3. haciz ihbarnamelerini yollatmıştır. Usulsüz tebligat yapıldığı için bu ihbarnamelerden haberdar olmadığını söyleyen davacı iş bu menfi tespit davasını açmıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, icra takibine konu çek hakkında verilen iptal kararı üzerine iptal kararının davacısına ödeme yapıldığı iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Davalı vekili, hasımsız açılan çek iptali davasında verilen kararın müvekkilini bağlamayacağını, müvekkilinin iyiniyetli yetkili hamil olduğunu, kambiyo senetlerinde geçerli olan imzaların istiklali prensibi gereği cirantalardan birinin imzasının sahte olmasının diğer çek borçlularını sorumluluktan kurtaramayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu çekin ... Ltd. Şti.'...

            Hayvancılık Turizm İnşaat İhracat İthalat Limited Şirketi hakkındaki hükmün incelenmesinde; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 2-Sanık ... hakkındaki hükmün incelenmesinde; Her ne kadar suça konu çeklerin ... 1.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2005/594 esas, 206/27 karar sayılı, 12/05/2006 tarihinde kesinleşen menfi tespit davasına ilişkin kararı ile iptal edildikleri anlaşılmaktaysa da, menfi tespit davasının ancak hesap sahibi veya sanık tarafından katılan aleyhine açılması halinde katılanı etkileyeceği ve beklenmesi gerektiği, dava konusu çeklerin iptali sonucunu doğuran ilgili menfi tespit davasında, davacının sanık şirket (keşideci), davalının ise çekin lehdarı ve ilk cirantası olduğu, katılanın davanın tarafı olmayıp iyiniyetli üçüncü kişi konumunda olduğu ve davanın...

              Ancak, 7 günlük itiraz süresi hak düşürücü süre niteliğinde olup, bu süreyi geçiren borçlunun artık menfi tespit davası açamayacağı gözetilmeksizin, menfi tespit davasının tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesi biçiminde hüküm tesis edilmesi, usul ve yasa aykırı görülmüştür. O halde; davacı mirasçılar avukatı ile, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı mirasçıları'na iadesine, 15.01.2013 gününde oy birliğiyle karar verildi. ......

                UYAP Entegrasyonu