Hukuk Dairesi tarafından temyiz inceleme görevinin Dairemize ait olduğu gerekçesiyle gönderilen dava dosyası üzerinde, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve ipoteğin fekki istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 7.Hukuk Dairesine aittir. Bu durumda, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrasına göre temyiz incelemesini yapacak dairenin Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu tarafından belirlenmesi gerekir. KARAR Açıklanan sebeplerle; Dosyanın YARGITAY HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 07.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
nın ...’ya verdiği 03.09.2007 tarihli vekâletnamede ipoteğin ... (1) Sağlık Hizmetleri Ltd. Şti’nin kullandığı kredilerin teminatı için verilmiş olduğundan ipoteğin fekki isteminin reddine, kredi sözleşmesindeki kefalet imzasının davacı ... eli ürünü olmadığından bu davacının kredi sözleşmesi (19.10.2007 tarihli) ile borçlu olmadığının tespitine, birleşen davanın derdestlik nedeni ile açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm asıl ve birleşen davanın davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davanın davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı ... yararına takdir edilen 900.00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılardan ......
-KARAR- Davacı vekili, müvekkili ve ailesinin eşine ait Beylikdüzü’ndeki gayrimenkulü aile konutu olarak kullandığını, davalı ...’ın müvekkili olan davacının rızası olmaksızın aile konutunu davalı bankaya ipotek ettiğini, MK’nun 194.maddesine aykırı olarak gerçekleştirilen bu işlemle tesis edilen ipoteğin fekki gerektiğini belirterek ipoteğin tapu sicilinden terkin edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ipoteğin tesis edildiği tarih itibariyle söz konusu taşınmazın aile konutu olmadığı gibi aile konutu olarak da tapuya şerh edilmediğini, bankanın tapu siciline güvenerek ipotek tesis ettiğini, ipotekten bir buçuk yıl sonra açılan bu davanın kötüniyetle kredi borcunun ödenmesinden kaçınmaya yönelik olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....
Dava ipoteğin fekki davası olup, dava açıldıktan sonra davalı banka tarafından ipotek fek edildiği için konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalının yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulmasına karar verilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 58. maddesine göre ipoteğin fekki için ödenmesi gereken harcın mükellefi ipoteğin fekkinden yarar sağlayacak olan taşınmaz sahibidir. Davacı taşınmaz sahibi davalı bankaya ipoteğin fekki gerektiğini belirterek yazılı olarak fek talebinde bulunmuş davalı banka makul sürede ipoteği fek etmediğinden işbu dava açılmıştır. Davalı banka, davacıya ipotek fek harcını yatırması halinde ipoteğin fek edileceğini bildirdiğini savunmuş ise de bu savunmasını ispatlayamamıştır. Bu durumda davalı banka davanın açılmasına sebebiyet vermiş ve dava devam ederken fek harcı davacı tarafından yatırılmak suretiyle ipotek davalı banka tarafından fek edilmiştir....
Dava ipoteğin fekki davası olup, dava açıldıktan sonra davalı banka tarafından ipotek fek edildiği için konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına davalının yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulmasına karar verilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 58. maddesine göre ipoteğin fekki için ödenmesi gereken harcın mükellefi ipoteğin fekkinden yarar sağlayacak olan taşınmaz sahibidir. Davacı taşınmaz sahibi davalı bankaya ipoteğin fekki gerektiğini belirterek yazılı olarak fek talebinde bulunmuş davalı banka makul sürede ipoteği fek etmediğinden işbu dava açılmıştır. Davalı banka, davacıya ipotek fek harcını yatırması halinde ipoteğin fek edileceğini bildirdiğini savunmuş ise de bu savunmasını ispatlayamamıştır. Bu durumda davalı banka davanın açılmasına sebebiyet vermiş ve dava devam ederken fek harcı davacı tarafından yatırılmak suretiyle ipotek davalı banka tarafından fek edilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 20/01/2015 NUMARASI : 2013/770-2015/17 Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı bankanın dava dışı ...'ne kullandırdığı kredinin teminatı olarak müvekkiline ait taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiğini, kredi hesabının kat edilmesi üzerine müvekkilinin gayrimenkulünün ipotekten kurtulabilmesi için bankaya 196.364,06 TL ödeme yaptığını, ipoteği fek edeceğini beyan eden davalının ipoteği kaldırmadığını ileri sürerek, ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, kredi kullanan dava dışı şirketin bankaya borcunun halen devam ettiğini, ipoteğin fek talebinin dayanaktan yoksun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı bankadan konut kredisi kullandığını, teminat olarak taşınmaz üzerine 33.000,00-TL bedelli ipotek tesis edildiğini, borcun tamamını ödediği halde ipoteğin kaldırılmadığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespiti ile taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, vekalet ücreti yönünden davacı tarafından temyiz edilmiştir....
İcra Müdürlüğü’nün 2011/3422 esas sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip dosyasından ve ipotekten dolayı müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve ödeme yapıldığı takdirde ödemenin tespit ve iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının süresi içinde takibe itiraz etmemesi nedeniyle takibin kesinleştiğini, diğer borçlunun itirazı nedeniyle Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/605 esas sayılı dava dosyası üzerinden itirazın iptali davası açıldığını ve alacaklı lehine hüküm kurulduğunu, alacak miktarının bu şekilde kesinleştiğini, davacının bu alacak miktarını depo etmesi gerektiğini, davacının delil olarak sunduğu makbuzun ipotek borcuna karşı ödendiği noktasında bir kaydın bulunmadığını, virman bedelinin ...’ın borcundan düşüldüğünü, davacının tespit davası değil, alacak davası açması gerektiğini savunarak davanın reddi ile % 20 oranında tazminat istemiştir....
Dava ipoteğin fekki davası olup, dava açıldıktan sonra davalı banka tarafından ipotek fek edildiği için konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına davalının yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulmasına karar verilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 58. maddesine göre ipoteğin fekki için ödenmesi gereken harcın mükellefi ipoteğin fekkinden yarar sağlayacak olan taşınmaz sahibidir. Davacı taşınmaz sahibi davalı bankaya ipoteğin fekki gerektiğini belirterek yazılı olarak fek talebinde bulunmuş davalı banka makul sürede ipoteği fek etmediğinden işbu dava açılmıştır. Davalı banka, davacıya ipotek fek harcını yatırması halinde ipoteğin fek edileceğini bildirdiğini savunmuş ise de bu savunmasını ispatlayamamıştır. Bu durumda davalı banka davanın açılmasına sebebiyet vermiş ve dava devam ederken fek harcı davacı tarafından yatırılmak suretiyle ipotek davalı banka tarafından fek edilmiştir....
HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava; ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte borçlu olunmadığının tespiti ve ödenmek durumunda kalınan bedelin istirdadı istemine ilişkindir. Davacı vekili takip tarihi itibariyle kapatılmış olan kredilerin teminatı olarak verilen ipoteklerin davalı tarafça kaldırılmayıp başka bir borca istinaden takip konusu edilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, kötü niyetle başlatılan ve taşınmazın satışı sağlanan Konya 7. İcra Dairesinin 2009/7948 sayılı takibi yönünden borçlu olmadığının tespiti ile satış suretiyle haksız şekilde tahsil edilen bedelin davalıdan istirdadına karar verilmesini istemiştir....