Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

olmadığının tespiti ile manevi tazminat ve taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekki talebinin reddine karar verilmesi gerektiği ve birleşen davada ise; davacı tarafın yukarıda açıklanan nedenlerle 7.753,07 TL alacaklı olduğu anlaşıldığından (7.659,24 TL ticari kredi ve taksitli ticari kredi işlemiş faizi ile 93,83 TL %5 BSMV olmak üzere toplam 7.753,07 TL) bu miktara vaki itirazının iptali ile koşulları oluşmayan icra inkar ve kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğinden, asıl davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile Davacı yanın davaya konu krediler yönünden 117.246,93 TL borçlu olmadıklarının tespitine, fazlaya ilişkin menfi tespit isteminin reddine, davacı yanın ipoteğin fekki talepleri ile davacılar ... ve ...'...

    Esas sayılı dosyası incelendiğinde; bu icra dosya borçlusunun dava dışı... olduğu, dolayısıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile ipoteğin fekki isteminin, davacının ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte 3. Kişi konumunda olduğundan davalının husumet itirazının kabulü ile aktif husumet yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir. Davalının zamanaşımı itirazı yönünden yapılan incelemede, davaya konu makinenin 05.01.2015 tarihinde satın alındığı, söz konusu makinenin Bursa 14.İcra Diresinin 2015...Sayılı dosyasından haciz edilerek 09.06.2015 tarihinde muhafaza altına alındığı, istihkak iddiasının 25.09.2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla dava süresinde açılmıştır....

      Davalı alacaklı vekili, borçlu ile yapılan kira sözleşmesinin adi nitelikte olduğundan sadece tarafları bağladığı, davacı şirketin başkanı ...'nın ipotekli taşınmazın 8/10 hissedarı olan ... 'nın oğlu olduğu, ipotekten haberdar olmamasının yaşam deneyimlerine aykırı olduğu, MK'nun 862.maddesine göre ipoteğin taşınmazın bütünleyeci parçası va eklentilerini de kapsadığından haksız açılan davanın reddi gerektiğini belirtmiştir. Mahkemece, davacı 3.kişi ve borçlu şirket ortakları arasında yakın organik bağ bulunduğu, taşınmazın eklentilerinin ipotek kapsamında olmadığının belirtilmediği ve sözleşmede bir hüküm bulunmadığı, ipoteğin eklentiyide kapsayacağından bahisle davanın reddine karar vermiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde ve delilerin değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve borçlu şirket yetkilisi ...'...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.11.2012 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki, borçlu olmadığının tespiti talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.12.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

          Bank A.Ş.’nin yararına ipotek konulduğunu, bankanın anılan krediyi ödemediğinden ipoteğin sebepsiz hale geldiğini ileri sürerek, davalıya 30.000TL borçlu olmadığının tespiti ile davacı ...’ya ait 419 parsel sayılı taşınmazdaki ipoteğin kaldırılmasını istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava, borçlu olmadığının tespiti ile ipoteğin terkini istemlerine ilişkindir. Taşınmazın aynına ilişkin davaların taşınmazın tapu siciline kayıtlı bulunduğu yer mahkemesinde açılması gerektiği 6100 sayılı HMK’nun 12.maddesinde hüküm altına alınmıştır. Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davaların taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılması hakkındaki bu yetki kuralı, kamu düzenine ilişkin olup kesindir. Bu nedenle, mahkeme yetkili olup olmadığını kendiliğinden gözetmek zorundadır....

            nin davalı banka şubesinden kullandığı kredinin teminatı olarak 580.000,00TL bedelle ipotek tesis edildiğini, asıl borçlu şirketin ipotek lehtarı davalı bankaya olan borcunun ödenmesinden sonra müvekkili tarafından ipoteğin fekki yönünde davalı bankaya talepte bulunduğunu, ancak banka tarafından verilen cevabi yazı ile kefil dava dışı ...tarafından yapılmış ödemelerin bulunduğu, bu kefilin ipoteğin kendisine devri talebi olmadığına ilişkin ibraname vermesi ve ipoteğin fekki yönünde talepte bulunması durumunda olumlu cevap verileceğinin bildirildiğini, bunun yasal dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkilinin borçlu değil ipotek veren malik konumunda olduğunu, dava dışı kefil şirketin müvekkilinden bugüne kadar herhangi bir talebinin de olmadığını, öte yandan müvekkilinin kredi sözleşmesinin imzalanmasından sonra ipotek verdiğinden kefilin halefiyetinin söz konusu olamayacağını belirterek müvekkilin adına kayıtlı ... ili ... ilçesi ... mahallesi ... Ada ......

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı banka ile dava dışı ...arasında kredi sözleşmeleri imzalandığı, davacının maliki bulunduğu taşınmaz üzerinde borçlu lehine 35.000.00 TL’lık ipotek tesis edildiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dava, 09.01.2009 tarihinde bankaya 7.470.00 TL ödendiğinden bankaya borçlu olunmadığının tespiti ile taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Davalı banka vekili, ipoteğin tek bir kredi borcu için değil doğmuş doğacak kredi borçlarının teminatı olarak verildiğini, bankanın halen alacağı bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir....

                Davalı vekili, fekki istenen ipoteğe ilişkin düzenlenen resmi senet gereğince ipoteğin süresiz olarak verildiğini, davacının , kendisi ortaklıktan ayrıldıktan sonra dava dışı şirkete 2006 yılında kredi kullandırılmasından sonra 28.05.2007 tarihinde ipoteğin fekki için ihtarname gönderdiğini, ihtar tarihinde borçlu şirketin borcu olması ve ipoteğin kullanılan ve ileride kullanılacak kredinin teminatı olması nedeniyle fek edilmediğini, dava dışı şirketin borcundan dolayı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğini, takibin devam ettiğini, alacağın sonlandırılması nedeniyle de ipoteğin fekkinin hukuken mümkün olmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur....

                  T.A.Ş. tarafından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibinde, ipotekli taşınmaz maliki borçlu ...'nin icra mahkemesine başvurusunda; asıl borçlu ... Şirketinin kullandığı kredinin teminatı olarak kendisine ait taşınmaz üzerinde 142.500,00 TL bedelli limit ipoteği tesis edildiğini, taşınmazın satılmaması için borcun bankaya ödendiğini, banka tarafından tapuya ipoteğin fekki için yazılmış ise de taşınmaz üzerinde 150/c şerhi bulunması sebebiyle ipoteğin fekki işleminin gerçekleştirilmediğini, bundan sonra dosyanın ... ... Yönetim A.Ş.'...

                    İcra Müdürlüğü'nün 2018/617 E. sayılı dosyasıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takipten dolayı borçlu olunmadığının tespiti, %20kötüniyet tazminatının tahsili ve ipoteğin fekki taleplerine ilişkindir. Somut olayda, davalı alacaklı tarafından ipotekli taşınmaz maliki olan davacı ile dava dışı asıl borçlu aleyhine Giresun 3. İcara Müdürlüğünün 2018/617 E. sayılı dosyasıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatılmış olup davacının şikayeti üzerine, Giresun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi İcra Hukuk Mahkemesi sıfatıyla 02.03.2018 gün ve 16/19 sayılı kararı ile şikayetin kısmen kabulüne ve icra emrinin düzeltilmesine karar vermiştir. Bu karardan sonra ise 31.05.2018 tarihinde, davacı işbu menfi tespit davasını açmıştır. Bilindiği üzere menfi tespit davası İİK m. 72 hükmü ile özel olarak düzenlenmiş olup bu hüküm uyarınca takip başlatılmadan önce veya sonra menfi tespit davası açılabilir....

                      UYAP Entegrasyonu