WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TL olup davacının bu bedel üzerinden ipotek fekki harç bedelini yatırmadığını, eksik ödenen harç tamamlanmaksızın huzurdaki davanın görülemeyeceğini, esası ilişkin beyanında ise davacının dava dilekçesinde vekaletnamenin doğru şekilde düzenlenmediğini ve ipotek tesisi için yeterli olmadığını ileri sürdüğünü, ancak dava konusu ipotek tesisi davacının dava dilekçesinde belirtiği vekaletname ile yapılmadığını, müvekkili bankanın ipotek tesisi için ayrı bir vekaletname çıkardığını ve işleme esas olan vekaletnamede taşınmaz bilgileri, ipotek limitinin vekil olanca dilediğince belirlenmesine kadar açık rıza içeren beyanlar bulunduğunu, iş bu davada dikkate edilmesi gereken hususun vekaletnamenin gerçekliği ve içerisinde barındırdığı yetkiler olduğunu, müvekkili bankanın somut olayda özen gösterdiği durumların vekaletnamenin sahte olup olmadığı, kredi kullanım aşamasında azil durumunun bulunup bulunmadığını ve en önemlisi vekaletnamede ipotek verme yetkisinin usule uygun şekilde bulunup bulunmadığı...

    Davalının kredi sözleşmesinde imzasının olmadığı, ancak dava dışı asıl borçlu Mehmet Atak lehine 22/06/2012 tarihinde tapuda resmi senetle ipotek verdiği taşınmaz üzerindeki ipotek şerhi mahkemece eş rızası olmadığından dolayı kaldırılmış ise de, dosyada fotokopisi mevcut ipotek senedinin ipotek resmi şartları bölümünün 3. maddesinde "İpotek veren/ler ipotek kapsamında kullandırılan kredilerden kaynaklanan borçlarının alacaklı bankaya geri ödenmesinden, müteselsilen sorumlu olduklarını, ayrıca ipotek veren/ler ipotek kapsamındaki gayrimenkullerdeki bir veya bir kısmı üzerindeki ipoteğin, fek edilmesi halinde diğer gayrimenkuller üzerindeki ipoteğin, resmi senetteki şartlarla aynen devam edeceğini, bankaca kısmi fek işlemi için ayrıca muvafakatlerinin alınmasına yer olmadığını kabul ettiğini/ettiklerini beyan ve taahhüt eder/ederler." hükmü yer almaktadır. İpotek tarihi 22/06/2012'dir. TBK'nın yürürlük tarihi olan 01/07/2012 tarihinden öncedir....

      İcra emrinde icra emrinde banka hesap numarası gösterildiğinden, ilamlı ipotek takibinde dayanak belgelerin tebliğe edileceğine ilişkin yasal hüküm bulunmadığından bu şikayetler yerinde görülmemiştir. Davacı ipotek borçlusunun ipotekli taşınmazı ipotekle yüklü olarak satın alması karşısında ipotek akdine yönelik itirazları yerinde olmayıp zaten mahkememizce de değerlendirilemeyeceğinden buna yönelik şikayet de yerinde görülmemiştir. Ancak davacı ipotek borçlusu hakkında ipotek limitini aşar biçimde takip yapıldığı anlaşıldığından buna yönelik şikayet yerinde görülmüştür Bu nedenle gerek asıl borçlunun gerekse ipotek borçlusunun diğer itirazları yerinde görülmemiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Şikayetin kısmen KABUL kısmen REDDİNE, Davacıların ipotek borçlusunun ipotek limiti olan 480.000,00 TL ile sorumlu olduğunun TESPİTİNE, icra emrinin bu şekilde DÜZELTİLMESİNE, Davacıların sair şikayetlerinin REDDİNE karar verilmiştir....

      Maddesine göre ipotek alacaklısına tebligat gönderilemediği ve yasal ihtarat yapılmadığı, ipotek alacaklısına yasal ihtarat içerir tebligat yapılmadığından itiraz hakkının da kullanılamamış olduğu ve ipoteğin nizalı olup olmadığının anlaşılamadığı, yasal olarak ipotek alacaklısının tebliğden itibaren 15 gün içinde gelmediği veya gelipte kanunen makbul bir sebep beyan etmeksizin parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina eylediği takdirde borçlu borcunu icra dairesine tamamiyle yatırırsa icra mahkemesi verilen paranın alacaklı namına hıfzına ve ipotek kaydının terkinine karar verilebileceği, bu bakımdan İİK'nun 153....

      görev ve sorumluluğu bulunmadığını, ipotek borçlusu davacının, ipotek alacaklısı davalı şirket yönetiminden şirkete olan ipotek borcunu ödediğini ispat ederek mevcut yönetim olan TMSF ve kayyumdan ipotek şerhinin terkinini talep etmesi gerektiğini, müvekkili İdare Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü ile davanın bir ilgisinin bulunmadığını beyan ederek, müvekkili yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        Dosya içerisinde bulunan 18.07.1995 tarihli ipotek akit tablosundan anlaşıldığı gibi, davaya konu teşkil eden ipotek teminat ipoteğidir. İpotek akit tablosundan değerin 3.000.000,000 TL (3.000,00 TL) olduğu, faizsiz olarak ibaresini taşıdığı, 31.12.1997 tarihine kadar geçerli olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar ipotek tesis ederken serbest iradeleriyle ipotek miktarını 3.000,00 TL olarak göstermişlerdir. Davacı da davayı açarken bu değeri göstermek suretiyle Sulh Hukuk Mahkemesine başvurmuştur. Teminat ipoteğinin kaldırılması davalarında ipotek akit tablosunda yazılı olan miktar davanın konusunu oluşturur. İpotek akit tablosunda miktar 3.000,00 TL olarak gösterildiğinden ve bu miktarı taraflar serbest iradeleriyle belirlediklerinden, görevli olan mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir....

          Kural olarak, borçan şahsen sorumlu olmayan ipotek verenin sorumluluğu, ipotek tutarıyla sınırlıdır. Somut olayda, ipotek ve ipoteğin paraya çevrilmesi sonucu yapılan tahsilatla ilgili bir uyuşmazlık yoktur. İpotek sözleşmesindeki kefaletin ayrı bir borç doğurup doğurmadığının ortaya konulması gerekir. Borçtan şahsen sorumlu olmadığı halde ipotek sözleşmesinde 5. maddede kefalet taahhüdünde de bulunulmuştur. Bu maddede ipotek veren davacının, ipotek limiti miktarınca borcun tamamından müştereken ve müteselsilen kefil sıfatıyla da sorumlu olduğunu beyan ettiği anlaşılmaktadır. İpotek sözleşmesindeki kefalet kaydının, sözleşme tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı BK'nın 484. maddesindeki unsurları taşıdığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafın cevap dilekçesinde zikredilen Yargıtay HGK'nın 2001/19- 159 E- 2001/197 K sayılı, 28.02.2001 tarihli kararında ve daha sonra sunulan Yargıtay 19....

          KARŞI OY YAZISI Dava, ipotek senedinde yer alan kefalet kaydına dayalı itirazın iptali davasıdır. Kural olarak banka kredilerinin teminatı için verilen ipotek senedi tapu sicil müdürlüğünde, kefalet sözleşmesi ise bankada düzenlenip imzalanır. Banka tarafından verilecek kredi için sınırlı bir teminat vermek isteyen kişiye tapu sicil müdürlüğünde düzenlenen ipotek senedi içine bir kefalet kaydı yerleştirerek imzalatılması halinde bu kefalet kaydı sözleşmenin niteliğine ve işin özelliğine yabancı bir genel işlem şartı olup 6098 sayılı TBK’nun 21/2.maddesi gereğince yazılmamış sayılır. Ayrıca banka tarafından düzenlettirilen ipotek senedinde kullandırılan krediye sadece ipotek ile sınırlı bir teminat vermek isteyen kişi aleyhine ipotek senedine ayrıca kefalet kaydı eklenmesi dürüstlük kuralına aykırı olarak onun aleyhine ve onun durumunu ağırlaştıracak nitelikte bir genel işlem şartıdır....

            nin davalı banka şubesinden kullandığı krediye teminat olarak davacının taşınmazları üzerine ipotek tesis edildiğini, söz konusu ipotek resmi senedinin birinci maddesine göre, ipotek veren davacının davalı bankanın merkez ve şubeleri neznindeki ... Hazır Beton İnşaat Tic.Taş.Ltd.Şti. namına açılmış ve açılacak bilcümle borçlu hesaplardan sorumlu olup, anılan şirketin bankaya karşı ortaya çıkabilecek her türlü yükümlülüğünü karşılamak üzere ve fekki bankaca bildirilinceye kadar ipotek tesis ettiğini, davacı tarafından lehine ipotek verilen şirketin halen davalı bankanın takip borçlusu ......

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 04/02/2014 gününde verilen dilekçe ile ipotek bedelinin tespiti ve ipoteğin kaldırılması; karşı davada 15/04/2014 gününde verilen dilekçe ile ipotek bedelinin artırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, karşı davanın hukuki yarar yokluğundan reddine dair verilen 24/03/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, ipotek bedelinin tespiti ve ipoteğin kaldırılması; karşı dava, ipotek bedelinin artırılması istemine ilişkindir....

                UYAP Entegrasyonu