İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava: taraflar arasında imzalanan satış vaadi sözleşmesi kapsamında geç teslim sebebiyle taşınmaz üzerine konulan ipotek ve hacizlerin kaldırılması aksi halde hukuki ayıp niteliğindeki ipotek ve hacizler sebebiyle ayıp oranında satış bedelinden indirim yapılması talebinden ibarettir. Davacı vekili dava dilekçesinde müvekkilinin Suudi Arabistan Krallığı uyruklu ve Türkiye'de geçici ikametgah iznine sahip olup yatırım amaçlı gayrimenkuller aldığını beyan etmiştir....
üzerinde bulunan ipotek ve hacizlerin kaldırılarak davalı yüklenici adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tapuya tesciline karar verilmesini dava sonuna kadar taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir kararı konulmasını talep etmiştir Davalı banka vekili; diğer davalı şirketin bankalarından kullanmış olduğu ticari işletme kredisinin teminatı olmak üzere dava konusu taşınmaz üzerine davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, davalı yüklenici ile davacı arasında düzenlenmiş olduğu iddia edilen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tapuya şerh edilmediğini, müvekkili bankanın taraflar arasında böylesine bir sözleşme olup olmadığı konusunda herhangi bir tahkikat yükümlülüğünün bulunmadığını, bunun ekonomik hayatın gereklerine uygun olmadığını, davalı banka lehine ipotek tesisi sırasında bankanın iyiniyetinin asıl olduğunu, kötü niyetli olduğunun ise iddia etmenin hayatın olağan akışına uygun olmadığını beyanla mahkemece tensip ile konulan tedbir kararının kaldırılmasına ve davanın...
O halde, mahkemece yapılması gereken işlem; davacıya ipotek tutarı üzerinden hesaplanacak nispi peşin harçtan eksik kalan harcı Harçlar Kanunun 30- 32. maddesi uyarınca tamamlattırılması ve sonucu itibariyle karar verilmesi gerekirken, eksik harçla yargılamaya devamla bu talep hakkında hüküm kurulmaması usul ve yasaya aykırı olmuştur. Kamu düzenine aykırılık nedeniyle re'sen yapılan inceleme neticesinde kararın kaldırılmasına, dosyanın eksikliğin tamamlanması için ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. Davalı tarafın eksik incelemeye dair istinaf başvurusu yönünden; Dava; ipoteğin kaldırılması davası olması nedeniyle davanın konusu taşınmazın tapu kaydı üzerindeki ipotek işlemidir. İlk derece mahkemesi, taşınmazın tapu kaydını celp etmiş ise de tapu idaresinden ipotek kaydı ile ilgili dayanak tapu senedini ve belgelerini, ayrıca SGK.dan ipoteğin kaynağı kamu alacağı takip dosyasını celp etmemiştir....
bu nedenle kaldırıldığını, usulsüz tebliğ sonucunda verilen ilama dayalı hacizlerin kaldırılması yönünde icra müdürlüğünden talepte bulunduklarını, ancak icra müdürlüğünce talebin reddedildiğini, oysa ortadan kalkan ilam gereğince konulan hacizlerin kaldırılması gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/320 D.İş sayılı dosyasından verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılması için alacaklı vekilince 01/03/2021 havale tarihli dilekçesi ile ihtiyati haczin kaldırılması talebi birlikte değerlendirildiğinde; icra dosyasından konulan tüm hacizlerin kaldırılması istemi, alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil edeceğinden, hacizlerin kaldırılması için anılan yasa hükmüne uygun olarak tahsil harcının ödenmesi zorunlu olduğundan icra müdürlüğünce takip çıkış miktarı üzerinden % 4,55 oranında alınan tahsil harcı alınması yönündeki kararının usul ve yasaya uygun olduğu, ancak takibin diğer borçlusu yönünden takibin kesinleşmesi nedeniyle talebin reddine ilişkin gerekçenin yerinde olmadığı gerekçeleri ile şikayetin kısmen kabulü ile; Mersin 6....
Müdürlüğü'nün 2009/652 E. sayılı takip dosyasından satışı tarihi itibariyle taşınmazlar üzerinde müvekkilinin alacaklı olduğu dosyalar üzerinden de konulmuş hacizlerin bulunduğunu, bu hacizler dikkate alınmadan anılan şikayet olunan dosyasında verilen ihale bedelinin derece kararı yapılmaksızın ipotek alacaklısına ödenmesine dair 07.09.2011 tarihli kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, anılan kararın iptalini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; ihalelerden elde edilen gelirlerin şikayet olunan takip dosyasındaki ipotek alacağını dahi karşılamadığı, rehin ve ipotek alacağının önceliği bulunduğundan şikayetçi tarafın iştirakinin mümkün olmadığı, bu nedenle anılan sıra cetvelinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir....
, menkul ve araçlar üzerine konulan hacizlerin kaldırılması ile tahsil harcının alındığı tarih olan 13.12.2017 tarihinden sonra dosyaya veya alacaklıya haricen yapılan ödemelerin iadesine ilişkin taleplerin reddine şeklinde düzeltilmesine karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2007/11581 E. sayılı dosyasında icra takibi başlattığı ve takip borçlusunun gayrimenkullerine haciz işlemi tesis ettiği ancak bir süre sonra katılanın bilgisi ve talimatı olmaksızın söz konusu gayrimenkuller üzerindeki hacizlerin yanında çalışan diğer sanık ... tarafından kaldırıldığı ve bu suretle alacağın tahsilinin güçleştirilerek katılanın mağduriyetine sebebiyet verdiklerinin iddia edildiği ve bu fiilin de sübut bulduğu, ancak sanık ...’in savunmasında; yanında çalışan ....’e dosyadaki hacizlerin kaldırılması hususunda “aşkın hacze göre işlem yap” demesine rağmen ....’in gayrimenkuller üzerindeki hacizlerin tamamını sehven kaldırdığını belirttiği, diğer sanık ...’in savunmasında ise; suç tarihinde adliyede bulunduğu esnada işvereni ....’in kendisini telefon ile aradığı ve “tapudaki haczi kaldır” demek suretiyle dosyadaki tüm hacizlerin fek edilmesine dair talimat verdiği şeklindeki beyanları birbiriyle çeliştiğinden, gayrimenkuller üzerindeki hacizlerin kaldırılması...
Hukuk Dairesinin 2020/1226 Esas, 2021/743 Karar sayılı ilamı ile bozularak itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verildiğini, bu kararı tebellüğ ettikleri tarihten sonra icra müdürlüğünden takibin durdurulması ve Ankra Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi olan 31/03/2021 tarihinden itibaren uygulanan hacizlerin kaldırılmasına ilişkin talepte bulunduklarını, icra müdürlüğünce 10/06/2021 tarihli karar ile icra takibin durdurulmasına karar verildiği ancak 09/06/2021 tarihli kararı ile 31/03/2021 tarihinden itibaren uygulanın hacizlerin kaldırılması taleplerinin reddine karar verildiğini, kararın hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle icra müdürlüğünce verilen 09/06/2021 tarihli ret kararının iptaline, 31/03/2021 tarihinden sonra uygulanan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; Davanın reddine, şeklinde karar verildiği görülmüştür....
Somut olayda belediyeye ait menkul ve gayrimenkullere 6552 sayılı Kanun'un yürürlük tarihi olan 11.09.2014 tarihinden önce haciz konulmuş olup, sözkonusu hacizler geçerlidir.Borçlu belediyenin 6552 sayılı Kanun ile değişik 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesi uyarınca hacizlerin kaldırılması için borca yeter miktarda mallarını icra müdürlüğüne bildirmesi ve icra müdürlüğünce bu mallara haciz konulması gerekir. Borçlu belediye, böyle bir bildirimde bulunmadığı halde, ilgili yasaya dayanarak, daha önce geçerli olarak konulan hacizlerin kaldırılmasını isteyemez.O halde mahkemece şikayetin reddi gerekirken, 6552 sayılı Kanun ile değişik 5393 sayılı Kanunun 15/son maddesi uyarınca hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir....