Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak; dava açıldığı tarihte dava konusu taşınmazda ipotek şerhi var iken yargılama sırasında şerhin terkin edildiği hususu gözönüne alınmaksızın davanın husumetten reddine karar verilmesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hükmün 1 nolu bendinin çıkartılarak yerine "yargılama devam ederken ipotek şerhi kaldırıldığından konusu kalmayan bu talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına" cümlesinin eklenmesine; ayrıca hükmün 7 nolu bendinin hükümden çıkarılarak "dava tarihi itibariyle ipotek şerhi mevcut olduğundan davalı banka lehine ücreti vekalet tayinine gerek olmadığına" ifadesinin eklenmesi suretiyle düzeltilmesine ve 6100 sayılı HMK'nın 370/2 maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 03/05/2017 günü oybirliğiyle karar verildi....

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın ipotek tesis tarihi itibari ile aile konutu vasfında olup olmadığı, ipotek tesisine davacının rızası olup olmadığı, yargılama harç ve giderlerinden davalı ...'un sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....

      Aile konutu şerhi konulması davasında davalı bankaya husumet yöneltilmesi doğru olmayıp, hükmün bu yönden bozulması gerektiği halde, bu hususun ilk incelemede gözden kaçtığı anlaşıldığından, davalı bankanın karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 16.06.2015 tarih, 2015/10500 esas-12789 karar sayılı ilamının aile konutu şerhi, vekalet ücreti ve yargılama giderlerine yönelik onama kararının davalı banka yönünden kaldırılmasına, hükmün yukarıda gösterilen sebeple davalı banka yönünden aile konutu şerhine yönelik bozulmasına, bozma sebebine göre davalı bankanın yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar vermek gerekmiştir....

        Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa da aile konutudur. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh “kurucu” değil “açıklayıcı” şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, “emredici” niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak “belirli olan” bir işlem için verilebilir....

          Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa da aile konutudur. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh "kurucu” değil “açıklayıcı" şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sırınlandırma, “emredici” niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak “belirli olan” bir işlem için verilebilir....

            Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa da aile konutudur. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh ‘'kurucu" değil "açıklayıcı" şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, "emredici" niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak "belirli olan" bir işlem için verilebilir....

              Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa da aile konutudur. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh “kurucu” değil “açıklayıcı” şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, “emredici” niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak “belirli olan” bir işlem için verilebilir....

                edinilmeyen, 134 ada 4 parselde kayıtlı olan taşınmaza 10/03/2017 tarihinde 1063 yevmiye no ile aile konutu şerhi koydurduğunu, davalının kendisini terk etmesi ve adresini değiştirerek başka yere taşınması ile, bu nedenlerle Zonguldak İli Devrek İlçesi 134 ada 4 parselde adına kayıtlı olan Eski Mahalle Umut Sokak No:2 Kat:4 Devrek adresindeki dairenin tapu kaydında bulunan aile konutu şerhinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ederek dava açmıştır....

                -Dava konusu olup aile konutu olarak özgülenen taşınmazın tapu kaydı üzerine “evlilik birliği sürerken” aile konutu şerhi konulmuştur. Aile konutu şerhi hukuki varlığını ancak evlilik birliği geçerli olduğu sürece sürdürebilmektedir. Taraflar arasındaki evlilik birliği sonlandığında dava konusu taşınmaz aile konutu özelliğini “kendiliğinden” kaybeder. Başka bir anlatımla aile konutuna ilişkin şerh “yolsuz” hale gelir. Evlilik birliğinin sona ermesi sebebiyle aile konutu şerhinin “kaldırılması” istemi “mahkemeye” değil de ilgili “Tapu Sicil Müdürlüğüne” malik olan eş tarafından yapılabilir/yapılmalıdır....

                  Dava konusu olup aile konutu olarak özgülenen taşınmazın tapu kaydı üzerine “evlilik birliği sürerken” aile konutu şerhi konulmuştur. Aile konutu şerhi hukuki varlığını ancak evlilik birliği geçerli olduğu sürece sürdürebilmektedir. Taraflar arasındaki evlilik birliği sonlandığında dava konusu taşınmaz aile konutu özelliğini “kendiliğinden” kaybeder. Başka bir anlatımla aile konutuna ilişkin şerh “yolsuz” hale gelir. Evlilik birliğinin sona ermesi sebebiyle aile konutu şerhinin “kaldırılması” istemi “mahkemeye” değil de ilgili “Tapu Sicil Müdürlüğüne” malik olan eş tarafından yapılabilir/yapılmalıdır....

                    UYAP Entegrasyonu