Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 2- Dosyanın merci tayini talep eden mahkemesine İADESİNE, Dair, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 362/1- c maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi....

Dava tapu kaydındaki malikle, davacıların murisinin aynı kişi olduğunun tespiti istemi olup, Dairemizce merci tayini kararlarına bakılmakta olup, merci tayini için karşılıklı verilmiş ve istinaf edilmeksizin kesinleşmiş mahkeme kararlarının bulunması gerektiği, aksi halde esas uyuşmazlığa bakacak dairece uyuşmazlığın çözümü gerektiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin iş bölümüne göre davaya bakma görevi 1- 2. Hukuk Dairelerine ait olduğundan, Dairemizce görevsizlik kararı vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352. maddesi gereğince; 1- Hakimler ve Savcılar Kurulunun 01.07.2022 tarihli ve 1047 İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İş Bölümü Kararı gereğince istinaf kanun yoluna başvuru incelemesinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi tarafından yapılması gerektiğinden dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2- Dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2....

a güvenerek verdiği vekaletlerin bilgisi dışında kötüye kullanılarak, herhangi bir talimat vermediği halde taşınmazların bir kısmının mahkeme kararı ile satıldığını, bir kısmı üzerindeki ipoteğin mahkeme kararı ile terkin edildiğini, yine davalı ...'a güvenerek verdiği vekaletin bilgisi dışında kullanılarak, bir kısım taşınmazlardaki ipoteklerin terkin ettirildiğini, mahkeme kararıyla satış ve ipotek terkinlerinde adresi verilmesine rağmen tarafına tebligat yapılmadan satışlar ve ipotek terkinlerinin yapıldığını, ancak tarafına her hangi bir bedel ödenmediğini ileri sürerek ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 20.000,00 TL’nin hakkın doğduğu tarihten itibaren işleyecek faizi ile davalılardan tahsilini istemiştir....

    Kabule göre ise mahkeme kararının gerekçesinde; hem ipotek bedelinin ödendiği ve süresinin dolduğu, hem de terkin ya da tahsil ile ilgili eda davası açılması gerekirken tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı ifade edilerek çelişkiye düşüldüğü görülmüştür. Çünkü, ipotek bedelinin ödenmesi veya süresinin dolması halinin hukuki sonucu esastan red kararını gerektirdiği halde, tahsil veya terkin yönünde eda davası açılmaması hukuki yarar yokluğu olarak belirtilmiştir. Bu çelişki çerçevesindeki tahsil veya terkin davasının ise ödeme ve süre dolması hallerinde dinlenmeyeceği de dikkate alınmamıştır. Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda davacı tarafın "ipotek bedelinin güncellenmesi" isteğinde hukuki yarar olduğu kabul edilmelidir. Sonuç olarak; ilk derece mahkemesince "hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine" yönelik verilen karar usul ve yasaya uygun olmamıştır....

    getirmediği anlamı taşımakta olduğunu, ipotek süreye bağlı olarak tesis edilmişse, sürenin geçmesi ile birlikte ipotek hakkı da kendiliğinden sona ermekte olduğunu, ipotek süresine ilişkin 7181 sayılı Kanun ile Türk Medeni Kanunu’nun 883. maddesine eklenen 2. fıkra da bu görüşün bir yansıması olduğu, yapılan değişiklikle birlikte ipotek süresinin geçmesi ile ipoteğin de sona ereceği kabul edilerek taşınmaz malikine birtakım şartlarla ipoteği doğrudan terkin ettirme hakkının sağlandığını, kanun koyucunun TMK'nun 883/2 maddesi düzenlemesinde öngörülmüş olan sürenin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılabilmesi için düzenlenmiş hak düşürücü sürede olduğu ve burada açıkça süreli ipoteğin süresinin dolmasından itibaren azami bir ay daha takip yapılabilmesi adına alacaklıya ekstra bir hak ve yetki verdiğini, bu durumun sürenin özel takip yoluyla takip yapılabilmesi yoluyla takip yapılabilmesi için hak düşürücü süre olduğu sonucuna doğrudan varılmakta olduğunu, borçluya (ipotek verene...

    Bu durumda sorunun merci tayini yoluyla çözülebileceği tespit edilmiştir Delillerin Değerlendirilmesi İle Hukuki Sebepler ve Gerekçe: Dava İpotek (Tescil İstemli) istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu'nun 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararında; Alanya Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Alanya ve Manavgat Ağır Ceza Mahkemeleri yargı çevresi olarak belirlenmesine işbu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği, Alanya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 10/11/2021 tarih ve 2014/355 Esas 2021/563 Karar sayılı ilamında ise yukarıda açıklanan karar uyarınca görevsizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK’nın 1....

    Bu durumda sorunun merci tayini yoluyla çözülebileceği tespit edilmiştir Delillerin Değerlendirilmesi İle Hukuki Sebepler ve Gerekçe: Dava İpotek (Tescil İstemli) istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu'nun 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararında; Alanya Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Alanya ve Manavgat Ağır Ceza Mahkemeleri yargı çevresi olarak belirlenmesine işbu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği, Alanya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 10/11/2021 tarih ve 2014/355 Esas 2021/563 Karar sayılı ilamında ise yukarıda açıklanan karar uyarınca görevsizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK’nın 1....

    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Her iki mahkeme tarafından verilen görevsizlik kararları ile çıkan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için dosya HMK 21/1-c maddesi uyarınca re'sen merci tayini için dairemize gönderilmiştir. HMK'nun 21/1-c maddesinde merci tayini yolunun usulü "iki mahkemede görevsizlik kararı verir ve bu kararlar kanun yoluna başvurmaksızın kesinleşirse" belirtilmiştir. Bu düzenlemeye göre merci tayini yoluna gidilebilmesi için her iki mahkeme kararının verildiği anda kesin olması ya da kanun yoluna gidilmeksizin kesinleşmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamı incelendiğinde, Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/95 Esas 2021/493 Karar sayılı kararın taraflara tebliğ edilmediği anlaşılmıştır....

      beyan ederek; ipotek bedelinin/arttırılacak miktarın taşınmaz başında keşif yapılarak belirlenmesini, ipotek bedelinin şimdilik metrekare birimi için en az 1.000,00TL olmak üzere, 41,30 m2 karşılığı olması nedeniyle 41.300,00TL olarak dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir....

        TMK’nun 883.maddesine göre alacak sona erince, ipotekli taşınmaz maliki alacaklıdan ipoteğin terkin edilmesini isteyebilir. Hatta, borçlu (malik), İİK’nun 153.maddesine göre kendi hakkında takip yaparak rehin konusu borcu itfa etmek suretiyle rehnin tapuya yazılacak bir fek müzekkeresiyle terkinini sağlama imkan ve yetkisine sahiptir. Diğer taraftan, taşınmaz rehninin terkinini gerektiren bir neden de borçlunun (malikin) ipotek konusu borcu ödemek suretiyle ipoteği terkin ettirmesidir. Somut olayda; incelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, 250.000,00 TL için tesis edildiği görülmektedir. Açıklanan bu niteliğe göre ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir. Türk Medeni Kanununun 875. maddesine göre kesin borç (karz) ipoteği, anapara yanında, gecikme faizini ve icra takibi yapılmışsa takip masraflarını da güvence altına alır....

          UYAP Entegrasyonu