Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şirketinin daha önceden kullanmış olduğu kredi borcu kapatılmış ve ev üzerindeki ipotek kaldırılarak üçüncü şahsa devredilmiş olduğunu, davalı bankanın yeni kredi kullandıracağını beyan ederek imzalattığı kredi sözleşmesinden sonra sözleşme konusu krediyi kullandırmayıp sözleşmeye istinaden ipotek olarak aldığı davacıya ait olan evi daha önce kullandırılan bir kredinin ipoteği gibi göstermesi hukuka aykırı olduğunu, davalı bankanın hukuka aykırı olarak yapmış olduğu usulsüz ipotek tesisi nedeni ile davacının sahibi olduğu evi satmak ve daha önce banka tarafından ....şirketine kullandırılan kredi borcunu ödemek zorunda kalmış olduğunu, davalı bankanın hukuka aykırı olarak yapmış olduğu usulsüz ipotek tesisi nedeni ile zarara uğrayan davacının zararının karşılanması amacıyla iş bu davayı açma zorunluluğu hasıl olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL lik kısmının davacının taşınmazının satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte...

    -KARAR- Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı ... arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan kredi alacağı bulunduğunu, anılan şirketin borçlarını teminen davalıların taşınmazı üzerinde müvekkili lehine ipotek tesis edildiğini, alacağın tahsili için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan icra takibine davalıların itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri, davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, TMK'nın 887. maddesi uyarınca borçtan şahsen sorumlu olmayan ipotek borçlusu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılabilmesi için kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edilmesi gerektiği, somut olayda davalı olan ipotek borçlularına, takipten önce gönderilen kat ihtarının bila tebliğ olduğu, TMK'nın 887. maddesi gereğince usulüne uygun tebliğ edilmiş bir ihtarname bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

      İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "İpotek alacaklısı ile ipotek borçlusunun işbu dava dosyasında davalı olduğu, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescili istemine ilişkin talep dolduğu ve davanın taşınmazın aynına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Davalı Akbank'ın davaya konu taşınmaz hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatmış olduğu da anlaşılmakla, davacının ileride telafisi mümkün olmayan zararlarının doğmaması açısından taşınmazın cebri icra ile satışının engellenmesine karar verilmiş olup, tüm bu nedenlerle ihtiyati tedbire yapılan itirazın yerinde olmadığı kanaatine varılarak reddine,'' şeklinde karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı T5 vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Bakırköy 13....

      İpotek; halen mevcut veya henüz doğmamış olmakla birlikte ilerde doğması kuvvetli kişisel bir alacağı teminat altına alma amacı güden feri nitelikte sınırlı bir ayni haktır. Bu haliyle ipotek, teminat altına alınan alacağa bağlı bir hak olarak kendini gösterir. Kural olarak da ipotek, sözleşmeyle kurulur. İpotek sözleşmeyle kurulmuşsa, ipotek aktinin kapsamını sözleşmenin içeriği tayin eder. Taraflarca sözleşmede kararlaştırılan hükümlere, istisnalar hariç hakimin müdahale yetkisi yoktur. Ancak kanun bazı alacak türleri için alacaklıya, tescilsiz hüküm ve sonuç meydana getiren rehin hakkı tanımıştır (TMK. m.865-867). Bazen de kanun bazı alacaklar için alacaklıya, tescille kurulabilen rehin hakkı tanımıştır. Bunlar kanundan doğrudan kaynaklanan tescilsiz rehinden farklı olarak, alacaklının talep etmesi halinde tescille hüküm ve sonuç meydan getiren rehinlerdir. Bunlara da kanundan dolayısıyla kaynaklanan rehin hakları denir....

        HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Dosyada bulunan bilgi ve belgelere, istinaf edilen nihai kararda ayrıntıları yazılı açıklama, yasal sebep ve gerekçelere göre, mahkemece delillerin değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, özellikle somut olaydaki uyuşmazlığın davacının eşi olan davalılardan T4 tarafından diğer davalı banka lehine verilen taşınmaz ipotek sözleşmesinden kaynaklı olup, kefalet sözleşmesinden kaynaklı olmadığına ve TBK'nun 584....

        . - [16742-47788-30869] UETS DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 24/02/2022 KARAR TARİHİ : 03/10/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH :25/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile;Bandırma 1....

          lehine teminat ipoteği verdiğini, müvekkilinin alacaklı davacıya 13.7.2001 tarihli noterden ihtarname göndererek ipotek sorumluluğunun sona erdiğini, 3 gün içinde varsa borç miktarının bildirilmesini, aksi halde sonraki borçlanmalardan sorumlulukları olmayacağını bildirdiklerini, davacının bu ihtara cevap vermediğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporuna göre, icra takibinin 11.459.323.000.TL üzerinden devamına, asıl alacak olan 3.282.441.760.TL'ye icra takip tarihinden itibaren faiz oranı %50'yi geçmemek kaydıyla değişen oranlarda reeskont faizi uygulanmasına %40 icra inkar tazminatı tutarı 4.583.73 YTL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı , dava dışı ...'in bayilik sözleşmesinden kaynaklanan borcu için davacıya taşınmazını ipotek vermiştir. Başka bir ifade ile davalı borçtan şahsen sorumlu değildir....

            Mahkemece, davacı banka ile dava dışı şirket arasında genel tarımsal kredi sözleşmesi imzalandığı, davalının bu sözleşmeye müteselsil kefil olarak imza attığı, taşınmazı üzerinde davacı lehine ipotek tesis ettiği, kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edildiği, alacağın tahsili için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığı, davalının ödemeye dair belge sunmadığı, ödemeyi ispatlayamadığı gerekçesiyle ödeme emrinde yapılan icra dairesinin yetkisine itirazın reddine, davanın kabulüne, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davada ispat yükü davacı üzerinde olup, davacı alacaklı takip konusu yaptığı tutar kadar alacaklı olduğunu kanıtlamak ile yükümlüdür....

              O halde mahkemece, HMK'nun 297. maddesi gereğince borçlunun yukarıda bahsedilen itiraz nedeninin de incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bu konuda olumlu olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir. 2-Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Takibin dayanağı olan 08.02.2010 tarih ve 688 sayılı kredi sözleşmesi ile 03.02.2010 tarih ve 838 yevmiye numaralı ipotek belgesinde akdi faiz oranının % 17 "değişken" olduğu belirlenmiştir. Takip İİK.nun 150/ı maddesine dayalı olarak taraflar arasındaki kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapıldığına göre, mahkemece öncelikle temerrüt tarihine kadar akdi faiz oranlarının bankadan sorulup bundan sonra gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yazılı şekilde % 17 "sabit" faiz oranı esas alınarak sonuca gidilmesi yerinde değildir....

                UYAP Entegrasyonu