İhtiyati haciz kararına itiraz, resmi ipotek senedine dayalı olarak verilen ihtiyati haciz kararına, ipoteğin iptal ve terkin edilmesi nedeniyle itiraza ilişkin olup, mahkemece, iptal edilen hususun ipoteğin tesisine ilişkin işlemle ilgili olduğu, borçlunun asıl borcun kefili olarak sorumluluğunun devam ettiği gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir....
İhtiyati haciz kararına itiraz eden borçlular vekili itiraz 09/08/2021 tarihli dilekçesinde özetle; müvekkillerinin yokluğunda verilmiş ihtiyati haciz kararı, icra dosyasınca taranmadan ve müvekkillerine tebliğ edilmeden İzmir 27. İcra Müdürlüğünün 2019/14670 sayılı dosyasından infaz edildiğini, ihtiyati haciz olduğu anlaşılamamış ve müvekkillerinin itiraz haklarını kullanamadıklarını, ihtiyati hacizden zarar gören üçüncü kişinin İzmir 7. ATM'nin 04/11/2019 tarih ve 2019/137 D.İş....
İş sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi ihtiyati haciz talep eden (alacaklı) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: İhtiyati haciz talep eden vekili, kredi sözleşmelerinin asıl borçlusu ve müşterek borçlu müteselsil kefiller ile ipotek veren müteselsil kefilin kredi hesabının kat edilmesine rağmen nakit ve gayri nakit borçları ödemediklerini, alacağın asıl kredi borçlusu şirket yönünden 5.200.000,00 TL ve 750.000,00 TL bedelli ipoteklerle teminat altına alındığını, kefillerin borcun tamamından sorumlu olduklarını, TBK'nın 586/1. maddesi uyarınca taşınmaz rehni paraya çevrilmeden kefilin takip edilebileceğini, ipotek verenin ipotek resmi senedinin 2. maddesi uyarınca 750.000 TL ipotek miktarınca müteselsil kefil olarak sorumlu olduğunu, asıl borçlu şirketin borcundan ipotek miktarının düşüldüğünü...
Temyiz Sebepleri Davalı alacaklı vekili temyiz dilekçesinde; ipotek senedinde borçlunun müvekkili Bankaya karşı doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatı olarak tesis edildiğini, hangi borçların teminatı olduğunun ipotek senedinden açıkça yazılı olduğunu, akdin muayyenlik ilkesinin sağlandığını, TL olarak tesis edilen ipoteklerin, hem TL ve hem de yabancı para borçlarının teminatını oluşturabileceğini; oysa yabancı para üzerinden tesis edilen ve son derece sınırlı ve şeklî bir kısım koşulları bulunan ipoteklerin ise ancak ve sadece yabancı para borçlarının teminatını oluşturabileceğini, Karz ipoteği hakkındaki ipotek resmi senedinde yer alan kesin alacak tutarı üzerinden, ana paranın tür ve miktarını değiştirmeksizin takip yapılması gerektiğini, ancak şikayete konu takipte yer alan ipoteğin üst sınır limit ipoteği olduğunu, ipotek resmi senedinde yer alan üst limit kadar tahsilde yasal olarak herhangi engel bulunmadığını, ipotek limitinde yer alan TL para cinsi yerine, takibin yabancı...
Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere asıl borçlu şirket ile ipotek veren ...’nin bankaya karşı doğmuş ve doğacak asalet ve kefalet borçlarının teminatı olarak 363.000 TL için ipotek, 187.700 TL için araç rehni bulunduğundan teminat altına alınan toplam 550.700 TL için ihtiyati haciz istenemez ise de bu miktarı aşan kısım için ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, ipotek ve rehinle temin edilmeyen aşan kısım için dahi yazılı gerekçeyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle ihtiyati haciz isteyen vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün ihtiyati haciz isteyen yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden ihtiyati haciz isteyene iadesine, 13/11/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra (Hukuk) Mahkemesinin 17.07.2018 tarihli ve 2018/213 E., 2018/332 K. sayılı kararı ile; önceki gerekçenin yanında, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte alacaklının ..., borçlunun ... olduğu, borçlu adına kayıtlı taşınmaza 04.06.2014 tarihinde haciz konulduğu, ayrıca bu taşınmaz üzerinde T. İş Bankasının 13.12.2011 tarihli ipoteğinin bulunduğu, Özel Daire kararında belirtildiği gibi ipoteğin mahiyeti ve konulma nedeni ile zorunlu ipotek olup olmadığı, zorunlu ipotek değil ise haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun ödenip ödenmediği araştırılarak ipoteğin meskeniyet şikâyetine engel olup olmadığının belirlenmesinin dosyanın tarafları ile herhangi bir ilgisinin bulunmadığı, takibi başlatan ipotek alacaklısı T....
Dosya içerisindeki belgelerden asıl borçlu ... ile akdedilen tarımsal kredi sözleşmesi uyarınca asıl borçluya kredi kullandırıldığı, aleyhine ihtiyati haciz istenenin bu sözleşmeyi 80.000,00 TL yönünden müşterek borçlu-müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, asıl borçlunun kredi borcunu ödememesi nedeniyle hesabın kat edilip gerekli ihtarların yapıldığı, bu suretle muaccel hale gelen borcun ödenmediği, borç miktarının aleyhine ihtiyati haciz istenenin ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği miktarın altında bulunduğu anlaşılmaktadır. İhtiyati haciz talebinde bulunan Banka tarafından talep dilekçesinde asıl borçlu ... adına kayıtlı dört adet taşınmazın ihtiyati haciz isteyen Banka yararına ipotek olarak verdiği, diğer borçlu kefil M.. A..'un banka lehine ipotek veya rehninin bulunmadığı belirtilmiş ise de ipoteklere ilişkin ipotek akit tabloları ve resmi senetler dosyaya ibraz edilmemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yükleniciden temlike dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı ile davalı T8 Koza AŞ. arasında imzalanan 13/10/2015 günlü sözleşme ile dava konusu Burgaz Blok 241 nolu nolu bağımsız bölümün davacıya satışı konusunda anlaşmaya varıldığı, taşınmazın davacıya tüm tesisat ve demirbaşları ile teslim edildiği, taraflar arasında bedelin ödenmesi yönünde bir uyuşmazlık bulunmadığı anlaşılmıştır. Dava konusu bağımsız bölümün tapu kayıtlarından taşınmaz üzerinde haciz ve ipotek şerhi konulduğu, ancak davalılar Akbank T4 dışındaki haciz alacaklılarının davada taraf olmadıkları, taraf teşkili sağlanmadan işin esası hakkında karar verildiği görülmüştür. Dolayısıyla dava konusu taşınmazdaki tüm takyidatların kaldırılmasına neden olacak şekilde davada taraf olmayan haciz alacaklıları aleyhinde hüküm kurulması kamu düzenine aykırıdır....
Davacı, dava dilekçesi ile taraflar arasında düzenlenen 16/04/2014 tarihli protokol ile mülkiyeti davacıya ait 1480 parsele kayıtlı 1 nolu bağımsız bölüm ile 1466 parselde kayıtlı 5 ve 6 nolu bağımsız bölüm olmak üzere 3 adet dükkanı KDV dahil toplamda 239.950 TL'ye üzerindeki ipotekler ile birlikte devri konusunda yazılı olarak anlaştıklarını, tapu harç ve aidatların yarı yarıya ödeneceği, satış bedelinden davacıya ait emlak vergilerinin düşüleceğinin kararlaştırıldığını, gayrimenkuller üzerindeki haciz ve takyidatlardan İNG Bank için ödenen 34.500,00 TL ve tüm ipotek haciz ve fek bedellerinin davacıya ödenecek bedel üzerinden düşüleceği ve bakiye bedelin de fatura karşılığından davacı müvekkiline ödeneceği hususunda anlaştıklarını, alıcı davalı şirketin gayrimenkuller üzerindeki HSBC Bankası tarafından konulan haciz ve ipotekleri de kabul ettiğini, davalı tarafça 88.950,00 TL'nin davacı şirkete ödendiğini, geriye kalan kısmın ve tabu devir harç ve aidatların yarı parasının ise davalı...
Sayılı ipoteklerin paraya çevrilmesini engeller nitelikteki tedbir talebinin reddine dair verilen 02/11/2020 tarihli ara kararın usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle kararın kaldırılmasına ve tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava konut satım sözleşmesinden kaynaklanan ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karışı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir....