Alacaklı, ipoteğin fekki için anaparanın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebileceğinden, ipoteğin kaldırılmasına ancak anaparanın, gecikme faizinin, icra takibi yapılmışsa takip giderlerinin ödenmesi halinde karar verilebilir. Taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur. Ancak, borçlu anapara ipotek miktarından bir kısmını ödemiş veya depo etmişse yine de davanın reddi gerekir ise de, “çoğun içinde az da vardır” kuralı uyarınca Tapu Sicil Tüzüğünün 31/son maddesi hükmüne göre ipotek bedelinden ödenen bölümün kütüğün düşünceler sütununda gösterilmesi gerekir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmaz maliki Merve Aydemir'in bankaya olan borcu nedeniyle taşınmaz üzerine ipotek konulduğunu, taşınmazın ipotekli olarak davacıya satışının yapıldığını, borçlu Fatma Merve Aydemir'in borcundan dolayı hem borçlu hem de taşınmazın sahibi davacı T1 hakkında Kocaeli 2.İcra Müdürlüğü 2016/1521 esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapıldığını, takibe konu taşınmazın ihale katılımcısı davacı T1'nın eşi Süleyman Ekşi'ye 136.000,00 TL bedelle satıldığını, davacının ipoteğin kaldırılması yönünde banka ile bir anlaşmasının bulunmadığını, ipotek bedeli yatırıldığı halde ipoteğin kaldırılmadığı iddialarının asılsız olduğunu belirterek davanın reddi ile davacı tarafın %20'den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/06/2021 NUMARASI : 2020/174 ESAS, 2021/162 KARAR DAVA KONUSU : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda; incelenen ve ipotek akdinin çerçevesini tayin eden 03.09.1999 tarihli resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, “…her türlü ticari ilişkinin teminatı olarak…” denilmekle ileride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak tesis edildiği görülmektedir. Bu haliyle ipotek, azami meblağ (üst sınır ipoteği) ipoteğidir....
Hukuk Dairesi ESAS NO : 2015/11992 KARAR NO: 2016/807 Y A R G I T A Y İ L A M I Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 18.12.2013 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 04.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacılar vekili, dava konusu ... parsel sayılı taşınmaz üzerinde dava dışı ... lehine 15.10.1985 tarihli ve 6224 yevmiye ile ipotek tesis edildiğini, o tarihlerde taşınmazın arsa olduğunu, bu arsa üzerine inşaat yapıldığını, müvekkillerinin bu binadan daire aldıklarını, bağımsız bölümler inşa edilmeden önce dava dışı alacaklılar lehine ikinci dereceden 500,00 TL'lik ipotek tesis edildiğini, inşaat yapılıp kat itrifakı kurulunca, ipoteğin müvekkileri ve diğer kat maliklerine...
Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm delilleri toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, taraflar arasındaki sözleşme incelenmiş, davalı yüklenicinin edimlerini eksiksiz olarak ifa etmediği, bu haliyle arsa sahiplerinin güvencesi olan ve karşı tarafın edimini gerçekleşmesini güvenceye alan ipoteğin mevzuatına ve düzenlemesine aykırılık bulunmadığı, ipoteğin kaldırılması şartları oluşmadığı, davacının, kredi ödemeleri sürerken, davalı holdingin diğer davalı bankaya sorumlulukları devam ederken, protokolün kurulduğu sırada taşınmazda mevcut ipoteğin, protokolün 1nolu maddesinde sayılı sorumluluk hallerine dayanarak davalı bankadan da talep etmesinin mümkün olmayacağı protokolün "Taşınmaz üzerinde T5 A.Ş. Lehine ipotek kaydı ile alıcıya devir ve teslim edilecektir. Senetlerin tamamının vadelerinde ödenmesi sonucunda ilgili gayrimenkul üzerinde bulunan ipotek satıcı tarafından kaldırılacaktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.12.2012 ve 14.12.2012 gününde verilen dilekçeler ile asıl davada ipotek bedelinin uyarlanması, birleştirilen davada menfi tespit ve ipoteğin kaldırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl ve birleştirilen davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 14.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili, davalılar vekili ve birleştirilen dava davalısı ... mirasçıları ... ve ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, ipotek bedelinin uyarlanması istemine ilişkindir. Birleştirilen dava ise menfi tespit ve ipoteğin kaldırılması istemlerine ilişkindir....
Konya Yolu Mevki, 3551 Ada, 11 Parselde kayıtlı 10 no'lu bağımsız bölüm sayılı taşınmazın haline münasip olduğundan bahisle haczin kaldırılması talep edilmiş ise de, mahkemece getirtilen tapu kaydında Türkiye İş Bankası A.Ş.'nin ipotek şerhinin bulunduğu, her ne kadar mahkemece kararın gerekçesinde sehven taşınmaz üzerinde T2 lehine ipotek tesis edildiği belirtilmiş ise de, ipoteğin Türkiye İş Bankası lehine olduğunun anlaşıldığı, bu banka tarafından dosyaya gönderilen yazıya göre bahse konu ipoteğin borçlu ve eşi tarafından her türlü borç ve riskler için tesis edildiği ve banka alacağının halen devam ettiği bildirildiğinden söz konusu ipoteğin borçlunun kullandığı/kullanacağı her türlü kredinin teminatı olarak tesis edildiği ve dolayısıyla zorunlu ipotek olmadığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih : Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin adına kayıtlı taşınmaz üzerinde davalı şirkete karşı doğmuş ve doğabilecek borçlarının teminatı olarak 10.000.000.000.TL tutarında davalı şirket lehine ipotek tesis ettirmiş ise de, davalı şirketin müvekkilinden hiç bir alacağı bulunmadığı halde ipotek kaydının kaldırılmasına rıza göstermediğini belirterek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve taşınmazı üzerindeki ipotek kaydının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Dosya kapsamında genel kredi sözleşmesine ve dava konusu taşınmaz ipotek akit senetlerine rastlanılmamış ise de, davacı T1’e ait taşınmaz yönünden, ipoteğin teminat altına aldığı kredi borcunun kapatıldığından ipoteğin işlevsiz kaldığı ve aynı zamanda eşin rızası dışında aile konutu üzerine ipotek konulduğu, bu durumun TMK'nun 194.maddesine aykırı olduğu iddia edilerek bu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması istenmiş olmasına göre, 4787 sayılı Kanunun 4.maddesi 4721 sayılı TMK'nun 2.kitabından 3.kısım hariç olmak üzere (TMK md. 118- 395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağı hükme bağlandığından bu davacı hakkındaki davanın tefrik edilerek Aile Mahkemesi sıfatıyla görülmesi; diğer davacılar yönünden ise, dava konusu ipoteğin genel kredi sözleşmesinden kaynaklı borcun teminatı olarak verildiğinin ileri sürülmüş olması karşısında, ipotekle teminat altına alınan borcun ticari nitelikteki kredi sözleşmesinden doğmuş olmasına göre, uyuşmazlığın ticaret mahkemesinde görülmesi...