Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması-İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması ve ipoteğin kaldırılması taleplerinde bulunmuş, ilk derece mahkemesi tarafından bu talepler kabul edilerek dava konusu taşınmaza aile konutu şerhi konulmasına ve ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiş, davalı banka tarafından karar istinaf edilmiş, ilgili bölge adliye mahkemesi tarafından bankanın yanlış ada ve parsele yönelik hüküm kurulduğuna ilişkin istinaf itirazı kabul edilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuş, aile konutu şerhi konulmasına ve ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiş ve banka tarafından temyize başvurulmuştur. Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartlarındandır (HMK m.114/l-d)....

    Davalı vekili, dava konusu taşınmaz üzerinde müvekkili banka lehine tesis edilmiş ipoteğin, dava dışı Bilgin Kamış'ın bankaya olan doğmuş ve doğacak borçlarının teminatını oluşturduğunu, ...ın müvekkili bankaya karşı asaleten ve kefaleten borçları devam etmekte olduğundan ipoteğin fekkinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre; dava konusu taşınmaz üzerinde kurulan ipoteğin anapara ipoteği olduğu, ipotek resmi senedinde yer alan "her ne sebepten olursa bankaya karşı doğmuş ve doğacak her türlü borçların teminatını teşkil etmek üzere" şeklindeki ifade nedeniyle, ipoteğin, ipotekli taşınmazın eski maliki ...'ın kefalet borçlarını da kapsadığı sonucuna varıldığı, dolayısıyla davalı bankanın dava dışı şirketlere kullandırdığı ticari kredilere kefil olan dava dışı ...'...

      ipoteğin kaldırılmadığının anlaşıldığını, davalı yana yapılan başvurularda dava dışı.....kredi kartı borcunun bulunduğunu ve taşınmaz üzerindeki ipoteğin bu borcun da teminatı olduğu gerekçesi ile ipoteğin kaldırılmadığını öğrendiklerini, müzayaka halinde bulunan müvekkilinin borçlusu ve kefili olmadığı ve de ipotek ile teminat altına alınmış olmayan 3.900,00 TL dava dışı.....ait kredi kartı borcunu ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek 3.900,00 TL’nin ödeme tarihi olan 04.07.2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir....

        nun taşınmaz üzerinden çekilen konut kredisi borcunu ödediğini, ipoteğin kaldırılması için bankaya başvuru yapıldığı halde ipoteğin kaldırılmadığını, davalı alacaklı bankanın 16. İcra Müdürlüğünün 2013/7209 sayılı dosyasıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığını, müvekkilinin, ...'nun borcundan sorumlu olmadığının tespiti ile ipotek borcunun ödenmesi nedeniyle taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, banka kredisinden kaynaklanan ipoteğin fekki nedeniyle davacının borçlu olmadığına yönelik açılan menfi tespit talebine ilişkindir. Yargılama esnasında alınan bilirkişi raporunda, davacıya kredi kartından doğan borcun bildirilmesinin 24/04/2013 tarihli ihtarnameyle yapıldığı, bu durumda ipotek resmi senedinin tüketici mevzuatı kapsamında konut kredisi ve kredi kartı işlemleriyle birlikte dava dışı ...'...

          DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı banka tarafından, ipoteğin kaldırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından açılan ipoteğin kaldırılması davasının reddine karar verilmiş, Dairemizin 25.5.2017 tarihli ilamı ile dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu ve ipotek tesis edilirken davacı eşten açık rıza alınmadığı için davanın kabul edilmesi gerektiğine dair hükmün bozulmasına karar verilmiş ve mahkemece bozma ilamına uyulmuştur. Bozmaya uyulmakla bozmaya uygun karar vermek gereklidir....

            Davalı vekili cevabında, davacının lehine ipotek tesisi yaparak kefil olduğu dava dışı ...’nın müvekkili bankaya borçlu bulunduğunu, aslen ve kefaleten kullanmış olduğu kredi borçları nedeniyle girişilen icra takibine konu borçlar kapanmadan müvekkili bankaca ipoteğin kaldırılmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre davacıya ait taşınmaz üzerine dava dışı ...’ya bankaca kullandırılacak kredilerin teminatını oluşturmak üzere ipotek tesis edildiği, ipoteğin adı geçen lehine açılmış ve açılacak kredilerden ve/veya kefaletlerinden, sair hukuki ilişki yönünden doğmuş ve doğacak borçlarında teminatı olacağı şeklinde düzenlediği ... aleyhine girişilmiş icra takipleri bulunduğu, icra takiplerindeki borçlar ödenmediği sürece ipoteğin fekkinin mümkün olmadığı, TMK 884....

              Durum böyle iken gerek kısa kararda gerekse gerekçeli kararda sadece "Davanın kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına" denilmek suretiyle dava konusu taşınmazın ve ipoteğin açık olarak niteliklerinin gösterilmeyerek infazda tereddüt yaratılması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. 2-Kabule göre de; Harca ilişkin hükümler kamu düzenini ilgilendirdiğinden temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın resen incelemeye tabidir. İpoteğin kaldırılmasına ilişkin istemler nispi harca tabi olup, davanın değeri ipotek miktarı olduğundan bu bedel üzerinden nispi harç tamamlattırılmadan, müteakip işlemler yapılamaz (Harçlar K. m.30-32)....

                Mahallesi, 739 ada, 11 nolu parsel 2. kat 7 nolu bağımsız bölüm üzerindeki ... lehine tesis edilmiş olan 109.597 TL bedelli ipoteğin fekkine karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki 2. nolu bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davalı bankanın davacının taşınmazı üzerine ipotek konulmasında bir kusuru olmadığı ve davanın niteliği gereği kendisi aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermediği anlaşıldığından vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaması gerekirken mahkemece, davalı banka aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne varki bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın düzeltilerek onanması, HUMK.'un 438/7 maddesi hükmü gereğidir....

                  Mahkemece, taraflar arasında imzalanmış olan sözleşme ve tüm dosya kapsamı, özellikle dava tarihi itibarıyle ipotek konusu olan borç ve alacak durumunun ve somut olayda haksız şart unsurlarının oluşup oluşmadığının da değerlendirilerek konusunda uzman bankacı bilirkişi veya bilirkişi kurulundan taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli ayrıntılı bir rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davacı ve davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....

                    - K A R A R - Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı bankadan kredi kullandıklarını, teminat olarak müvekkili ... adına kayıtlı taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiğini, ödemelerin düzenli olmaması nedeniyle, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, müvekkillerinin borcu icra dosyasına ödediklerini, ancak müvekkili ...'nın başka kredi borçları olması nedeniyle ipoteğin kaldırılmadığını, sadece takip konusu kredi borcunun teminatı olarak taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiğini belirterek, ipoteğin fekkini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, gayrimenkul maliki olmayan davacı ...'nın dava açmasında hukuki yararı olmadığını, davacı ...'nın kullandığı ve kullanacağı tüm kredilerin teminatı olmak kayıt ve şartıyla davacı ...'ya ait taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiğini, ...'...

                      UYAP Entegrasyonu