takip edilmesi ve yapılması gerekli usul ve prosedür gösterilmiştir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacının şikayetinin süresinde olup olmadığının incelenmediğini, takibin iptaline ilişkin icra mahkemesi kararının henüz kesinleşmediğini, söz konusu hacizlerin davacılara karşı ikame edilen tasarrufun iptali davaları gereği yani asliye hukuk mahkemelerince koyulan ve davacıların mal varlığından çıkardığı taşınmazlara ilişkin ihtiyati hacizler olduğunda, davaya konu takibin iptali kararının kapsamında girmediğini, söz konusu ihtiyati haciz kararlarının İstanbul 7.İcra Müdürlüğü 2018/23984 E. sayılı dosyasına da ibraz edilerek mahkemece karar verilen ihtiyati hacizlerin dosyadan uygulandığını, davacının kaldırılmasını talep ettiği hacizlerin malvarlığında yer almayan ve devrettiği taşınmazlara koyulan hacizler olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
evinde fiili haciz yapıldığı, bu arada davacı tarafından muhtıranın iptali için 18/07/2012 tarihinde dava açıldığı, icra mahkemesince olayda İİK 40 ve 361 maddelerin uygulama yeri olmadığı, takibin derdest olduğu, sunulan bir menfi tespit ilamı bulunmadığı gerekçesi ile muhtıranın iptali ile bu muhtıra nedeniyle konulan hacizlerin hükümsüz sayılmasına karar verildiği, bu kararın Yargıtay ilgili dairesince onandığı anlaşılmıştır....
Ancak, şikayetçi üçüncü kişinin icra mahkemesine yaptığı başvurusunda İİK'nun 106 ve 110. maddeleri gereğince hacizlerin düştüğüne dair iddiasının da bulunduğu, bu hususta mahkemece İİK'nun 106 ve 110. maddeleri gereğince bir inceleme yapılmadığı anlaşılmakla; belirtilen bu yasa hükümlerine uygun olarak hacizlerin varlığını sürdürüp sürdürmediği, hacizlerin bu maddeler gereğince düşüp düşmediği hususunun incelenmesi gerekir. O halde, mahkemece, İİK'nun 106. ve 110. maddeleri kapsamında inceleme ve değerlendirme yapılmak suretiyle şikayet tarihinden önce hacizlerin düşüp düşmediği araştırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bu konuda olumlu-olumsuz bir karar verilmemesi de doğru bulunmamıştır. SONUÇ : Alacaklı ......
HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, istinaf edenin sıfatı gözetilerek ve re'sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda; iddia ve savunmaya, dayanılan belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, ilk derece mahkemesinin dosya içeriği ile çelişmeyen yasal ve yeterli gerekçesine, her iki takip dosyasındaki alacağın aynı kredi sözleşmesinden kaynaklanması ve tahsilde tekerrür olmamak üzere başlatılmış olması nedenleriyle aynı borçtan kaynaklı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte tekrar tahsil harcı alınamayacağı, alınmasının bu harcın mükerrer alınması anlamına geleceği, buna göre, mahkemece şikayetin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmayıp, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
takip edilmesi ve yapılması gerekli usul ve prosedür gösterilmiştir....
takip edilmesi ve yapılması gerekli usul ve prosedür gösterilmiştir....
takip edilmesi ve yapılması gerekli usul ve prosedür gösterilmiştir....
İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı Banka ile …Üniversitesi arasında imzalanmış genel kredi sözleşmesi gereğince kullandırılan kredilerin teminatını teşkil eden ipoteklerin ve icra takip dosyalarından konulan hacizlerin yeniden ihyasına yönelik İzmir Defterdarlığına yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile ipoteklerin yeniden ihyasına karar verilmesi istenilmektedir....
Davalı ..., ipoteğin borçlu tarafından evvelce teminat göstermeyi taahhüt ettiği bir borcu için verildiğini iddia ve ispat edemediğinden İİK’nun 279/2.maddesi gereğince iptali gerekmektedir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak davacının davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 20/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....