Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliğinden 20.06.2017 tarih 18082 yevmiye numaralı hesap kat ihtarı keşide edildiğini, Müvekkil Banka hesap kat ihtarı keşide ettikten sonra davacı tarafından 28.06.2017 tarih ve 26126 Yevmiye numaralı ihtarname ile ipoteğin terkininin talep edildiğini, sonrasında da davacı tarafından ... Ltd. Şti. 'ne verilen 26.05.2017 tarihli *İpoteğin Terkini* başlıklı yazı gerekçe gösterilerek Bursa 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 2018/106 E. sayılı borçlu olmadığının tespiti ile ipoteğin tapu sicilinden terkini davası açıldığını, bu arada Müvekkil Banka tarafından ipotekli taşınmazın üzerindeki ipoteğin 16.02.2018 tarihinde terkin edildiğini, İpoteğin terkin edilmesinin akabinde müvekkili Banka tarafından, davacı tarafından Bursa 6. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 2018/106 E. sayılı dava dosyasına, ipoteğin terkini nedeniyle, davanın konusunun kalmadığı ve konusuz kalma nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi talepli dilekçe verildiğini, ancak Bursa 6....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak KARAR Dava, ihtifa hakkının terkini ve alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, TMK'nun 168. maddesi ve HMK'nun 114 maddesi gereğince yetkisizlik kararı verilmiştir. Hüküm, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya öncelikle Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'ne gönderilmiş, 2 Hukuk Dairesi, Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, davanın intifa hakkının terkini ve alacak istemine ilişkin olduğundan dosyayı 14. Hukuk Dairesi'ne göndermiştir. 14. Hukuk Dairesi ise davanın eşler arasında mal rejiminden kaynaklanan intifa şerhinin kaldırılması ve alacak isteğine ilişkin olduğundan bahisle dosyayı Dairemize göndermiştir. Dava dilekçesi içeriğine ve dava dosyası kapsamına göre talep intifa hakkının terkini ve alacak istemine ilişkin olup, mülkiyeti uyuşmazlık konusu olmayan tapuda yazılı şerhin ve ipoteğin kaldırılmasına ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararlara bakma görevi Yargıtay 14....

      Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü. I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; vesayet altında bulunanın maliki olduğu taşınmaz üzerine, dava dışı şirket için ve davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, ipotek konulan taşınmazın maliki olan davacının Soma Sulh Hukuk Mahkemesinin 06.02.2008 tarihli ilamı ile, alzheimer nedeni ile kısıtlandığını belirterek, hukuki işlem ehliyetinin olmaması nedeniyle ipoteğin kaldırılmasını istemiştir. II....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, 93 parsel sayılı taşınmaz kaydında bulunan 6183 sayılı Yasa uyarınca yapılan takip sonucu davalı kurum tarafından konulan haciz şerhinin terkini istemi ile açılmış, yargılama aşamasında bedel ödenerek haciz şerhi terkin ettirilmiş ve dava sebepsiz zenginleşme nedeniyle tazminat isteğine dönüştürülmüş olup, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 3.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 11.07.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, ipoteğin terkini istemi ile açılmış, 28.02.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile sebepsiz zenginleşmeye dayalı tazminat istemine dönüştürülmüş ve mahkemece de bu yönde hüküm kurulmuştur. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 09.02.2012 tarihli ve 2012/1 sayılı Kararı uyarınca, davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 26.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Terkini talep edilen ipotek ise 12.04.2006 tarihinde tesis edilmiştir. Türk Medeni Kanununun 1020.maddesi uyarınca; tapu sicili herkese açıktır. Kayıt, kredi borçlusu davalı ... adına iken, ipotek tesis edildiğine göre davalı S.S.Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifinin iyiniyetli olduğu kural olarak kabul edilmelidir. Kooperatifin kötü niyetle ipotek tesis ettiğini ispat yükü ise davacıya düşer. Zira, Türk Medeni Kanununun 1023.maddesi uyarınca, tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan üçüncü 2010/8246 - 9298 kişinin bu kazanımı korunur. Davalı kooperatif lehine tesis edilen ipoteğin terkini ancak kooperatifin diğer davalılarla el ve işbirliği içinde ve davacı zararına hareket ettiğinin kanıtlanması halinde olanaklıdır. Davacı bu hususta bir delil getirmediğinden, ipoteğin terkini isteminin reddi yerine yazılı bazı gerekçelerle bu isteğin de hüküm altına alınması doğru değildir....

              Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır....

              SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 25.03.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                Borçlu anlaşmaya uygun hareket etmezse, alacaklı borca aykırılık hükümlerini işletir ve mümkün ise borcun aynen ifasını, değilse doğan zararının giderilmesini talep eder. Bütün bu açıklamalara göre, sebepsiz zenginleşme alacaklıya, ikinci derecede (tali nitelikte) bir dava hakkı temin eder. Malvarlığındaki azalmanın başka asli nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davası gündeme gelemez. Nitekim, sözleşmeden doğan bir hukuki ilişkinin bulunduğu hallerde taraflar sebepsiz zenginleşmeye dayanan bir talepte bulunamazlar....

                  HUMK.nun 427. maddesinin 2. fıkrası uyarına taşınır mal ve alacak davalarından miktar veya değeri 1.000.000.000 TL geçmeyen nihai kararlar kesindir (Temyiz edilemez). Ancak miktar ve değerine bakılmaksızın taşınmaz mala ilişkin davaların temyizi olanaklıdır. Taşınmaz mala ilişkin davadan amaç dava nedeni ne olursa olsun taşınmazın aynına veya taşınmaz üzerinde bir hakka onun zilyedliğini veyahut hapis hakkını dair davalardır. Somut olayda; dava konusu «ipeğin terkini» istemine ilişkin olduğundan, dava taşınmaz üzerinde bir hakka mütedairdir....

                    UYAP Entegrasyonu