Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sebepsiz zenginleşme hâlinde zenginleşen ve fakirleşen arasında kanun gereği bir borç ilişkisi doğmakta olup, bu borcun konusu mal varlığında meydana gelen fazlalığın geri verilmesidir. Sebepsiz zenginleşmede sadece mal varlığındaki eksilmenin giderilmesinin talep edilmesi söz konusudur. Görüldüğü gibi, sebepsiz zenginleşme, ikincil (talî) niteliktedir ve mal varlığındaki azalmanın başka aslî nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davası gündeme gelemez. Başka bir anlatımla aynı olayda, aynî haktan (istihkak davası), zilyetlikten, sözleşmeden, sözleşme benzeri hukukî ilişkiden veya haksız fiilden kaynaklanan bir talebin ileri sürülmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulama alanı bulamayacaktır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, dava dışı ...’ın kullandığı krediye karşılık davacı ...’a ait taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiğini, Haziran 2006 tarihinde kredi alan ... ile ilgili olarak ... tarafından ortaklığın sona erdiğinin bankaya bildirildiğini, alınan kredi borcunun ödendiğini, ipoteğin terkini talepli ihtarname çekildiğini buna rağmen Haziran 2006 tarihinden ve ortaklığın bitmesinden sonra müvekkillerinin iradesi dışında verilen kredi ile ilgili olarak ipoteğin kaldırılmadığını iddia ederek ipoteğin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      dayalı iddialarının da hiçbir yasal dayanağının bulunmadığı, öte yandan davacının taşınmazın rayiç bedeline ilişkin alacak talebi ile sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı alacak talebinin aynı mahiyette olduğu, davacı yan lehine ise sebepsiz zenginleşme şartlarının gerçekleşmemiş bulunduğu ve bu taleplerin de zamanaşımına uğramış bulunduğu anılan tüm bu nedenlerle yerinde olmayan davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.03.2008 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.01.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 84 ada 17 sayılı parseldeki 3, 4, 7, 8 ve 10 numaralı bağımsız bölümlerin tapu kaydında mevcut ipoteğin terkini istemiyle açılmıştır. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, “davanın kabulüne” karar verilmiştir....

          SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 07.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            İntifa tapudan terkin edilmediği sürece, her iki alacak talebi bakımından davalının sebepsiz zenginleştiğinden söz edilemeyeceğinden, ilk derece mahkemesince intifa hakkı bedeli ile sabit yatırım bedeli talepleri yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.Ancak taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi feshedildiğine göre, davacının cari hesaptan kaynaklanan alacağını talep edebilmesi bakımından intifa hakkının terkin edilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır....

              Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. TBK'nun 77- 82.(BK'nun 61- 66.) maddeleri gereğince, haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur....

              itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin usulen başvurusu halinde dava dosyasının görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Aile Mahkemesi'ne gönderilmesine, süresi içinde talep olmaması halinde dosyanın Mahkemece resen ele alınarak davanın açılmamış sayılacağı hususunun ihtarına, karar verilmiştir....

                Davacı taraf, davasının TBK'da düzenlenen sebepsiz zenginleşme davası olduğunu ileri sürmektedir. Bununla birlikte bir davada anlatım taraflara, niteleme ise HMK'nın 33. maddesi ışığında mahkemeye aittir. Somut olay bakımından davalı tarafça davacı aleyhine sözleşmeden kaynaklı alacak istemi ile icra takibi başlatılmış olup davacı taraf sözleşmenin feshi nedeni ile borçlu olmadıkları parayı icra baskısı altında ödemek durumunda kaldıklarını iddia etmiştir. Her ne kadar davacı tarafça huzurdaki davanın istirdat davası niteliğinde olmadığı, sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince açıldığı ileri sürülmüş ise de yerleşik Yargıtay uygulaması gereğince, istirdat davasının koşullarının oluştuğu durumlarda davaların sebepsiz zenginleşme davası olarak nitelendirilmesi doğru görülmemekte olup davaya istirdat davası olarak bakılması gerektiği kabul edilmektedir. (Emsal ilamlar: Yargıtay 19....

                  resmi anlaşmaların yapılamadığını belirterek, dava konusu taşınmazın davalı adına kayıtlı olan 1/2 hissesinin iptali ile müvekkili adına tesciline, bunun mümkün olmaması halinde taşınmazın 1/2 sinin rayiç bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu