"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Dava nafaka talebine ilişkin olmasına rağmen hükmen ve mahkemece yapılan nitelendirmenin, çocukla şahsi münasebet tesisi ve nafaka tesisine ilişkin bulunmasına kararın davalı tarafından her iki yönden de temyize ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi ... ....... Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... ....... Dairesine gönderilmesine, 05.....2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü -K A R A R- Davacı vekili, davacının, davalıların murisi ... maliki olduğu aracın zorunlu sigortacısı iken dava dışı sürücünün alkollü olarak araç kullanması sonucu trafik kazası oluştuğunu, bu kazada yolcu olarak bulunan dava dışı ... ile davacıların murisi ... vefat ettiğini, ... mirasçılarının açtıkları tazminat davası sonucu davacı şirketin toplamda 40.139,09 TL tazminat ödediğini ileri sürerek sigorta genel şartları kapsamında sigortalının mirasçıları olan davalılardan bu ödenen tazminatın tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, ......
ndan satın aldığını, eski malik tarafından işbu taşınmaz satın alınırken davalı bankadan konut kredisi kullanıldığını, bu nedenle müvekkili tarafından satın alınan taşınmaz üzerinde davalı lehine 1. derecede, 230.000 TL bedelli, ana borç ipoteği kurulduğunu, taşınmazın alım-satımı sırasında davalı banka ile yapılan görüşmede kalan borç miktarının 98.600 TL olduğu ve bu bedelin ödenmesi halinde ipoteğin fek edileceğinin bildirildiğini ve bakiye borcun müvekkili adına 12.3.2011 tarihinde dava dışı Saffet İşler tarafından yatırıldığını ancak, davalı tarafından ipoteğin fek edileceği bildirilmesine rağmen sürekli geciktirildiğini ve ipoteğin fekki için kalan borcun müvekkilinden tahsil edilmesine karşın ipoteğin fek edilmediğini ileri sürerek, taşınmazın tapu kaydına davalı lehine konulan ipoteğin, bedelinin tamamen ödenmiş olması nedeniyle terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
SAVUNMA Davalı Kamber Yıldırım 15.06.2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle , açılan davayı kabul ettiğini, kefil olduğu Tunaras Ltd.Şti. ile ortaklığı yada bu şirkete borcunun bulunmadığını, ipotek tesisi sırasında davacı eşin onayının alınmadığını ,taşınmazın aile konutu olduğunu bu nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı şirket vekili 24.05.2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle , dava konusu taşınmaz üzerine ipotek tesisi sırasında tapuda aile konutu şerhi kaydı bulunmadığını , ipoteğin davacı ve diğer davalının akrabası olan Tunaras Gıda Ltd.Şti.'...
Ş.., davacının dava dilekçesinde belirttiği ipotek bedelini kabul etmediğini, ipoteğin rayiç değerinin ödenmesini ileri sürmüştür. Mahkemece, bilirkişi tarafından hesaplanan 1.558.99 TL ipotek bedelinin her iki davalıya ayrı ayrı ödenmesi halinde ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı F.. Ş.. temyiz etmiştir. Davada kanuni ipoteğin terkini talep edildiğinden, terkin halinde ödenecek bedel davacının taşınmazına davalıya ait taşınmazdan imar parseli oluşturabilmek için kaç metrekare yer eklenmiş ise o miktardaki yerin dava tarihindeki rayiç değeri belirlenerek bu bedelin depo ettirilmesinden sonra ipoteğin kaldırılmasına karar verilmelidir....
Başka bir ifadeyle mülkiyetteki değişiklik ipotekli alacak ödenmeden ipoteğin terkinini gerektirmez. Öte yandan ipotek akit tablosunda yazılan «……. Bir yıl süreli … bila faiz …» sözcüğü ipotekli alacağın ipoteğin kurulduğu tarihten itibaren bir yıl sonrasına kadar icra takibine konulamayacağı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibin ancak bir yıl geçtikten sonra yapılabileceği anlamını taşır. Dolayısıyla, ipoteğin yapıldığı tarihten itibaren bir yıl geçmesi ipoteğin terkini için hukuki bir neden değildir. Bütün bunlardan ayrı ipotekli alacağın ödendiğini ispat yükü ipotek borçlusuna düşer. Davalı şirketin bir başka bir dava sebebiyle sistemin nasıl işlediğini açıklayan dilekçesindeki beyanı eldeki davada ipoteğin dayanağı olan borcun bulunmadığı ya da ipotek alacağının ödenmiş olduğu sonucunu doğurmaz. Belirtilen nedenlerle mahkemece davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş olması doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir....
KARAR Davacı, davalıdan olan ipoteğe bağlı alacağının tahsili için ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yaptığı icra takibine davalının itiraz ettiğini, ipoteğin süreli olmadığını bildirip, davalının itirazının iptaline %40 tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, ipoteğin süreli olup, sürenin dolduğunu ve takip hakkının düştüğünü bildirip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece ipoteğin süreli olduğu ve bir yıllık ipotek süresinin takip tarihi itibariyle geçtiği ve hükümsüz hale geldiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasındır. 7.9.2005 tarihli ipotek akit tablosundan davalının, davacıdan aldığı 100.000 YTL'sı borcuna karşılık faizsiz ve bir yıl süreli olarak, birinci derecede davacı lehine ...,......
İlçesi, Aşağı Mahalle, 106 Ada 74 parsel 11 nolu bağımsız bölüm üzerine takip dosyasından 27.05.2014 tarihinde haciz konulduğu, ancak taşınmazda haciz tarihinden önce Türkiye İş Bankası A.Ş. lehine tesis edilmiş 13.12.2011 tarihli ipoteğin mevcut olduğu, ancak, mahkemece ipoteğin niteliği araştırılmadan sonuca gidildiği görülmektedir. O halde mahkemece, tapudan ipotek akit tablosunun okunaklı ve onaylı bir örneği getirtilmek, ayrıca ipoteğin mahiyeti ve konulma nedeni ilgili banka şubesinden sorulmak suretiyle araştırılarak zorunlu ipotek olup olmadığı, zorunlu ipotek değil ise haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun tamamen ödenip ödenmediği tespit edildikten sonra ipoteğin meskeniyet şikayetine engel türden olmadığı kanaatine varılması halinde oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İpotek akit tablosunda yazılan 30.04.1999 tarihine kadar ödemek kaydı, ipotekli alacağın ipoteğin kurulduğu tarihten bu tarihe kadar icra takibine konulamayacağı, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibin ancak 30.04.1999 tarihinden sonra yapılacağı anlamını taşır. Dolayısıyla, ipoteğin yapıldığı tarihten itibaren kararlaştırılan tarihin dolması, ipoteğin terkini için hukuki bir neden değildir. Ayrıca, ipotekli alacağın ödendiğini ispat yükü ipotek borçlusuna düşer. İpotek alacağının ödendiğine dair dosyaya herhangi bir delil sunulmamıştır. O halde, mahkemece yapılacak iş ipotek akit tablosunda kararlaştırılan bedelin 30.04.1999 tarihinden dava tarihine kadar kanuni gecikme faizi ile birlikte davalıya ödenmek üzere mahkeme veznesine depo ettirildiği takdirde dava kabul edilerek ipoteğin kaldırılmasına, aksi halde davanın reddine karar vermek olmalıdır....
de yararlanılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....