Borçlunun, daha önce ipotek tesis ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için, ipoteğin, mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira, zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyct iddiasında bulunmasını engeller. Somut olayda; şikayete konu taşınmaz üzerinde, ..... Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi lehine 06.....2012 tarihli ipotek kurulduğu, adı geçen kooperatifin 09.....2015 tarihli cevabi yazısında; söz konusu ipoteğin, .......
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması ve Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından ipoteğin kaldırılması davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde aile konutu üzerinde davalı eş ... tarafından diğer davalı banka lehine 27.07.2012 tarihinde rızası alınmaksızın ipotek tesis edildiğini ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahalli mahkemece davanın kabulüyle ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiş, karar davalı banka tarafından istinaf edilmiştir....
Mahallesi 3738 parselde kayıtlı taşınmaz üzerine takip dosyalarından sırası ile 19.03.2014 ve 22.01.2014 tarihinde haciz konulduğu, ancak taşınmazda belirtilen bu haciz tarihlerinden önce ... lehine tesis edilmiş 11.06.2009 tarihli, 9728 yevmiyeli ipoteğin mevcut olduğu görülmüş ise de, mahkemece ipoteğin niteliği araştırılmadan sonuca gidildiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tapudan ipotek akit tablosu getirtilerek, ipoteğin mahiyeti, verilme nedeni araştırılarak zorunlu ipotek olup olmadığı, zorunlu ipotek değil ise haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun ödenip ödenmediği tespit edilerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
, bu lazimeye aykırı hüküm tesisi doğru olmamıştır....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, dava konusu 1225 ada 7 parsel saylı taşınmazdaki hissesinin intikal ve satış işlemlerini gerçekleştirilmesi ve bedelin kendisine ödenmesi için süreli vekaletname verdiği davalı vekil Yalçın'ın diğer davalı ...'e devir yaptığını ancak vekilin payı çok düşük bedelle ve ücret ödemeden devrettiğini, yine dava konusu 27412 ada 9 parselde bulunan taşınmazın üzerine ipotek tesis işlemi için davalı ...'a süreli vekaletname verdiğini, davalı ...'ın vekaleten diğer davalı ... lehine ipotek tesisi yaptığını, ipotek tesisi için ortada gerçek bir alacağın olmadığını, davalı ...'...
Mahkemece, davacı mirasçıların mirası süresinde reddetmedikleri ve ... tarafından miras hukuku kapsamında ödenen destekten yoksun kalma tazminatını almak suretiyle tereke işlemlerine karıştıklarından mirası hükmen reddetmiş sayılmadıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. Mirasın hükmen reddi istemine yönelik dava, tereke alacaklılarına husumet yöneltilerek açılır. Dava konusu olayda, davalı ... tarafından mirasçılara ödenen tazminat terekeye değil, bizzat mirasçılara ödenen tazminat niteliğinden olup terekeyle bir ilgisi bulunmamaktadır. Davanın bu gerekçe ile reddi gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle bozulması gerekmiş ise de, davanın reddi sonucu itibariyle doğru olduğundan HUMK'nın 438/son maddesi gereğince hükmün gerekçesinin düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verildiği ve davaya konu taşınmazdaki imar revizyon çalışmalarının 28.11.2015 tarihinde kesinleştiğini ve davacının maddi anlamda bir kaybının olmayacağını ve manevi tazminat talebinin taktirinin mahkemeye ait olduğunu bildirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İpoteğin Kaldırılması ve Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davlalılardan banka tarafından ipoteğin kaldırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı banka vekili, cevap dilekçesi ekinde davacının ipotek tesisine onay verdiğine ilişkin “muvafakatnameyi” sunmuştur. Bu belge, davanın sonucunu etkileyecek niteliktedir. Sunulan bu belge değerlendirilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
Tüketici Mahkemesinin 06/05/2009 gün 2008/115- 2009/96 sayılı kararı ile, davanın kabulüne, taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş ve kararın Yargıtay denetiminden geçerek 24/05/2010 günü kesinleşmiş olmasına rağmen, taşınmaz üzerinde dava dışı Türkiye ...Bankası lehine kurulan ipotek şerhinin Tapu İdaresince terkin edilmemesinden dolayı tescil kararının infaz edilemediğini, bunun üzerine ipoteğin terkini talebi ile bu dosyanın davalıları Türkiye...Bankası Genel Müdürlüğü aleyhine ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/647 sayılı dosyası ile ipoteğin fekki davası açılmış ise de; davanın ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 04/12/2012 gün ve 2010/647- 2012/189 sayılı kararı ile reddedildiğini, kararın gerekçesinde, ipoteğin tesisi tarihinde taşınmazın ... adına kayıtlı olduğu ve Tapu İdaresinin 28/06/2006 tarihli yazısı ile taşınmaz üzerinde takyidat bulunmadığının bildirilmesi nedeni ile davalı bankanın ...'...
Davalı vekili, ilk derece mahkemesinin ipoteğin fek edilmemesi nedeniyle davacının zarara uğradığına ilişkin iddiasını yerinde bulmasının hatalı olduğunu, ipoteğin fek edilmemesiyle oluştuğu iddia edilen zarar arasında illiyet bağının bulunmadığını beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur. Davacı vekili kısmi istinaf dilekçesinde, ipoteğin terkini konusunda kurulan hükme ilişkin vekalet ücretine hükmedilmemesinin yerinde olmadığını beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE :Davacı ile davalı arasında taşınmaz alımına ilişkin konut kredisi kullanıldığı hususunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, kredinin teminatı olarak tesis edilen ipoteğin fekkinin gerekip gerekmediği ve ipoteğin fek edilmemesinden kaynaklı davacının zararının oluşup oluşmadığı hususundadır. İlk derece mahkemesince, tarafların sunmuş oldukları deliller dosya arasına alınarak tarafların iddia ve savunmaları kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırıldığı anlaşılmıştır....