a satılmasından sonra, alacaklı Banka vekili tarafından ipotekle satılan taşınmaza ilişkin ipoteğin ve diğer ipoteklerin paraya çevrilmesi amacıyla ..., asıl borçlu ve diğerleri aleyhine, toplam 3.631.950,26 TL'nin tahsili amacı ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi başlatılmıştır. İpotekli taşınmazın maliki olup, asıl borçtan şahsi sorumluluğu bulunmayan ..., satın aldığı taşınmaz üzerindeki ipoteğin, 4.100,00 TL'ye kadar limitli üst sınır ipoteği olduğunu ve limit kadar borçtan sorumlu bulunduğunu, ancak icra emrinde takip konusu borcun tamamının kendisinden istendiğini, limiti aşar şekilde aleyhine yapılan takibin iptalini talep etmiştir. Mahkemece, ipoteğin borcun faizini de kapsadığını, sorumluluk miktarının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden bahisle istemin reddine karar verilmiştir. Şikayetçi borçlu ... vekili tarafından karar temyiz edilmiştir....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin satın aldığı taşınmaz üzerinde dava dışı şirketin kredi borcunu teminat altına almak üzere davalı lehine ipotek bulunduğunu, ipoteğin terkini için davalı bankaya başvurulduğunu, banka görevlisi tarafından ipoteğin kaldırılması için ödenmesi gereken borç miktarının müvekkiline bildirildiğini, bildirilen miktarın müvekkili tarafından yatırıldığını, davalının ipoteği fekketmediğini belirterek taşınmaz üzerindeki ipoteğin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu ipoteğin dava dışı şirketin müvekkili bankaya doğmuş ve doğacak borçlarını teminat altına aldığını, kredi borcunun tamamının ödenmediğini, davacının ipoteğin fekki konusunda bankaya başvurmadığını, müvekkilinin ipoteğin fekkedileceğine ilişkin herhangi bir taahhütte bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir....
-K A R A R- Davacı vekili, davalının, dava dışı borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlattığı takip sonucunda borçluya ait taşınmazın satışının yapıldığını, satış bedeli üzerinden dağıtılması gereken miktarın 70.920,00 TL olduğunu, takip konusu ipoteğin 60.000,00TL miktarlı teminat ipoteği olmasına rağmen icra müdürlüğünce düzenlenen sıra cetvelinde satış bedelinin tamamının davalıya ödenmesine karar verilerek, davacıya para bırakılmadığını ileri sürerek, sıra cetveli ve derece kararının iptali ile teminat ipoteği dışında kalan miktarın müvekkil dosyalarına gönderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının iddiasını, sıra cetveline karşı şikayet yolu ile ileri sürmesi gerektiğini, genel mahkemede dava açamayacağını, davanın süresinde açılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2013/3899 E. sayılı dosyasına yatırıldığı, böylelikle yasal sürecin tamamlandığını ileri sürerek icra mahkemesinden ipoteğin fekkini talep ettiği, mahkemece istemin kabulüne karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 153/1. maddesi ile; "İpotekle temin edilmiş ve vadesi gelmiş bir alacağın borçlusu icra dairesine müracaatla alacaklısının gaip ve yerleşim yerinin meçhul bulunduğunu veya borcu almaktan ve ipoteği çözmekten imtina ettiğini beyan ederse, icra dairesi, on beş gün içinde daireye gelerek parayı almasını ve ipoteği çözmesini alacaklıya usulüne göre tebliğ eder. Alacaklı bu müddet içinde gelmediği veya gelipte kanunen makbul bir sebep beyan etmeksizin parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina eylediği takdirde borçlu borcunu icra dairesine tamamiyle yatırırsa icra mahkemesi verilen paranın alacaklı namına hıfzına ve ipotek kaydının terkinine karar verir... " düzenlemesi kabul edilmiştir....
Alacaklı bu müddet içinde gelmediği veya gelipte kanunen makbul bir sebep beyan etmeksizin parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina eylediği takdirde borçlu borcunu icra dairesine tamamiyle yatırırsa icra mahkemesi verilen paranın alacaklı namına hıfzına ve ipotek kaydının terkinine karar verir. Bu karar tapu dairesine tebliğ edilerek ipotekli taşınmazın sicilline geçirilir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Vadesi gelmeyen borcun ipotek senedi mucibince işlemiş ve işleyecek bütün faizleri ile birlikte tediyesini deruhde eden borçlu hakkında da yukarıdaki hüküm cereyan eder " hükmü vardır. Yukardaki maddede açıklandığı üzere İİK'nun 153. maddesi uyarınca ipoteğin kaldırılabilmesi için, alacaklının bahsi geçen maddede yazılı yasal müddeti içinde gelmediği veya gelipte kanunen makbul bir sebep belirtmeksizin parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina ettiği taktirde ipoteğin terkinine karar verilecektir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davacının, taşınmazın tapu kaydındaki ipoteği bildiği ve ya bilmesi gerektiği, aksinin ileri sürülmesinin TMK'nın 1020. maddesi uyarınca korunmayacağı, davacıya kullandırılan kredinin teminatı için tesis edilecek ipoteğin 1. derece ve 1. sırada olacağı veya dava konusu 300.000,00 TL bedelli ipoteğin fek edileceği yönünde davalı bankaya zorunluluk yükleyen açık bir yasa veya sözleşme hükmünün bulunmadığı anlaşıldığından, ispat olunamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
halinde faiz, cezai şart gibi hükümler bulunmaktaysa da hükümler resmi senede işlenmediğinden ipoteğin teminatı kapsamına girmediğini, davalının borç vermesi söz konusu olmayıp 200.000 TL. alacağının bulunmadığını belirterek, taşınmaz üzerindeki ipoteğin terkinine ve İ.......
Takibe dayanak 23/12/2014 tarih, 4232 yevmiye nolu ipotek akit tablosu incelendiğinde; taşınmaz üzerine takip alacaklısı lehine 50.000,00 TL bedel mukabilinde, 2. derecede, kanuni faiz, 23/01/2015 tarihine kadar ipotek tesis edildiği ve ipoteğin kesin borç ipoteği (karz ipoteği) niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte kesin borç ipoteğine dayanılmış ise, eş söyleyişle, doğmuş bir alacağın temini için düzenlenen ipotek akit tablosu kayıtsız şartsız bir para borcunu ihtiva ediyorsa, başvurulacak yol, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip olup, bu durumda İİK’nın 149. maddesi gereğince borçluya ve taşınmaz sahibi üçüncü şahsa birer icra emri gönderilir....
Nitekim ipoteğin üst limit ipoteği olduğu ve bahse kredi borçları devam ederken kaldırılmasının mümkün olmayacağı bilirkişi kurulu tarafından yapılan inceleme neticesinde de yerinde bir şekilde tespit olunmuştur; “ …dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin, takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere Perihan Şenci lehine açılmış, açılacak tüm kredilerin teminatı olarak üst limit ipoteği olarak alındığı, kredi borçlusunun davalı bankaya olan tüm borçları ödenmeden ipotek fek edilemeyeciği, taşınmazı sonradan ipoteği ile satın alan davacının ipoteği tüm sonuç ve etki alanları ile kabul etmiş sayılacağı, davalının borçlunun diğer kredi ilişkilerinden doğan borçları için de ipoteği sürdürebileceği…” Denilerek açılan davanın mesnetsiz ve hukuka aykırı olduğu açıkça ortaya konmuştur. 6- ) Müvekkil Banka’nın mahkeme kararıyla kesinleşmiş somut alacağı halen devam etmekte olup bu kapsamda ne dava dışı Perihan Şenci ne de taşınmazın yeni maliki T1 tarafından herhangi bir ödeme gerçekleştirilmemiş,...
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; şikayet olunan lehine kurulan ipoteğin üst sınır ipoteği olduğu, üst sınır ipoteğinin ileride doğacak ve doğması muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak tesis edildiği için bu belirsizliğin ilerde getireceği sorunları önlemek amacı ile taşınmazın bu belirsiz borca azami ne kadar miktar için teminat teşkil edeceği ipotek akit tablosunda bir limitle belirlendiği, takibe dayanak ipotek akit tablosunda “..açılmış ve açılacak konut finansmanı kredileri, tüketici kredileri ve her türlü krediler nedeni ile borçlunun alacaklı bankaya doğmuş ve doğacak tüm borçlarından..292.500,00 TL’ye kadar olan kısmının...” teminatı amacı ile 1. derece üst sınır ipoteği kurulduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir. Karar, asıl ve birleşen davada şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmiştir....