WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ipoteği ve limit ipoteği olduğundan ana para ipoteği cihetinde ilamlı icra takibi yapılabileceği, alacaklının banka ve kredi kuruluşu olmaması sebebiyle limit ipoteğine dayalı ilamlı icra takibi başlatılamayacağından limit ipoteği için takibin iptali gerektiği, anapara ipoteğinden kaynaklı alacakta faize de itiraz edilmekle alınan bilirkişi raporu doğrultusunda 332.640,55 TL işlemiş faiz olduğu tespit edilerek İstanbul 10 icra dairesinin 2017/4885 numaralı takip dosyasında davacı yönünden İstanbul ......

    Şti. kakkında başlatılan 2017/163 Esas sayılı takip dosyası ile birleştirilmek üzere şikayetçi ve dava dışı diğer taşınmaz hissedarları hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatılmıştır. Şikayetçi borçlunun hissedarı olduğu 1069 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerine; 26.03.2014 tarih ve 2351 yevmiye numaralı 4.923.511,92 TL bedelli ana para ipoteği ile "...aralarında düzenlemiş oldukları 26.03.2014 tarihli sözleşmede yazılı şartlar dahilinde doğmuş doğacak borçlarının teminatını teşkil etmek üzere 1. derece faizsiz 15.12.2016 süre ile 4.000.000,00 TL bedelle" ipotek tesis olunduğu, 4.000.000,00 TL bedelli ipoteğin kesin borç (ana para) ipoteği niteliğinde olmadığı, bu nedenle İİK'nın 149. maddesinin uygulanmasının mümkün bulunmadığı anlaşılmaktadır....

      Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibinde şikayete ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK md. 149., 149/b, 150/c , TMK 883/2, Tapu Kanunu Geçici md. 4, 3. Değerlendirme Şikayete konu ipoteğe ilişkin ipotek resmi senedinin incelenmesinde; her ne kadar ipoteğin kesin borç ipoteği olarak kurulduğu ve asıl borçlunun şikayetçi ... olduğu görülmekte ise de, ipoteğin, taraflar arasında ihtilafsız olan Dış Cephe Mantolama İşleri Sözleşmesi gereğince, bu sözleşmenin teminatı olarak verildiği hususunun alacaklının kabulünde olduğu, buna göre ipotek konusu borcun asıl borçlusunun ... Ltd. Şti, ipotekli taşınmaz malikinin ise şikayetçi ... olduğu, buna göre İİK'nın 149 ve 149/b maddeleri gereğince ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte ipotek verenin 3. kişi olması halinde takip talebinin borçlu kısmında asıl borçlu ile birlikte ipotek veren 3. kişinin de taraf olarak gösterilmesi gerekmekle, somut olayda asıl borçlu ... Ltd....

        Davalı vekili cevabında, davacının taşınmazı üzerine üst sınır ipoteği tesis edildiğini, bu durumda ancak taşınmazını yükümlediği borcu ödediği takdirde ipoteğin fekkini talep edebileceği kredi borcunun halen devam ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre dava dışı ...’in bankadan kredi almak için davacıya ait taşınmazın 4.000.000.000.TL bedelle ipotek edildiği, ipoteğin alınacak kredilere esas olmak üzere üst sınır ipoteği olduğu, ...’in 11.11.1999 tarihinde kullandığı kredi borcunun ödenmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          a verilen ve henüz ibraz veya iade edilmeyen çek yapraklarından dolayı davalı bankanın ödemek zorunda olduğu yasal karşılık nedeniyle riskinin bulunduğu, tespit edilen ve banka tarafından bildirilen risk bedellerinin davacı tarafından depo edildiği bu nedenle dava konusu taşınmaz üzerinde tesis edilen ipoteğin terkinine karar verilmesi gerektiği; ancak dava açıldığı tarihte söz konusu çek riski nedeniyle ipoteğin kaldırılması koşulları henüz oluşmadığından davalının ipoteği kaldırmamada haklı olduğu bu nedenle davalı aleyhine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına ve yargılama giderinin davalıya yükletilmemesine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

            Alacaklı bu müddet içinde gelmediği veya gelip de kanunen makbul bir sebep beyan etmeksizin parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina eylediği takdirde borçlu borcunu icra dairesine tamamıyla yatırırsa icra mahkemesi verilen paranın alacaklı namına hıfzına ve ipotek kaydının terkinine karar verir. Bu karar tapu dairesine tebliğ edilerek ipotekli taşınmazın siciline geçirilir" hükmü yer almaktadır. Taraflar arasında Tapu Sicil Müdürlüğü'nde tanzim edilen 20.11.1990 tarih ve... yevmiye nolu ipotek akit tablosunun incelenmesinde; ipoteğin, 50.000.000. TL (50 TL) bedelle, birinci derecede, faizsiz olarak ve 20.11.1991 tarihinde ödenmek üzere düzenlendiği anlaşılmıştır. Açıklanan bu niteliği itibariyle ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir. TMK'nun 875. maddesi gereğince, alacaklı, ipoteğin fekki için, ana paranın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebilir....

              İcra Müdürlüğü’nün 2012/15503 Esas sayılı dosyasına yatırdıklarını, ipotek alacaklılarının, tebligata rağmen İcra Dairesine gelerek paralarını almadıkları gibi icra takibine itirazda bulunduklarını açıklayarak İcra Mahkemesi'nden ipoteğin fekkini talep etmiş, Mahkemece, borcun İcra Dairesine yatırıldığı anlaşılmakla, İİK'nun 153. maddesi uyarınca yatırılan paranın ipotek alacaklılarına ödenmesine ve ipotek kaydının terkinine karar verilmesi üzerine, hüküm, bir kısım ipotek alacaklıları vekili tarafından temyiz edilmiştir. İİK'nun 153. maddesinde; “İpotekle temin edilmiş ve vadesi gelmiş bir alacağın borçlusu icra dairesine müracaatla alacaklısının gaip ve yerleşim yerinin meçhul bulunduğunu veya borcu almaktan ve ipoteği çözmekten imtina ettiğini beyan ederse icra dairesi on beş gün içinde daireye gelerek parayı almasını ve ipoteği çözmesini alacaklıya usulüne göre tebliğ eder....

                , şikayetin reddine karar verildiği, alacaklının istinaf yoluna başvurması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, takip dayanağı ipoteğin kesin borç ipoteği niteliğinde olduğu gerekçesi ile mahkeme kararının kaldırıldığı ve şikayetin kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verildiği, kararın borçlu tarafından temyiz edildiği görülmüştür....

                  Davalı, müflisin borcu kabul etmediğini, ipoteğin teminat ipoteği olduğunu, alacaklının teminat senetlerini ve ipoteği aldığı sırada müflisin ödeme güçlüğünde olduğunu bildiğini, bu nedenle ipoteğin geçersiz olduğunu, akit tablosuna göre ipoteğin faizsiz olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, alacağa dayanak olarak gösterilen 70.000,00 TL limitli ipoteğin teminat ipoteği olması, 27.752,65 TL'lik alacağın teminatı olduğundan ayrıca kayıt kabulüne karar verilmesi gereken bir alacak teşkil etmediği, faiz kaleminin iflasın açılması tarihine kadar olan miktara ilişkin olduğu, iflastan önce doğmuş faiz alacağına ilişkin bir delil bulunmadığı gerekçesiyle davanın 27.752,65 TL'lik bölümünün davacı alacağı olarak müflis şirket iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmiştir. Davacı vekilinin kararın davalılar kısmında ve hüküm fıkrasında davalıların müflis ......

                    Kesin borç ve üst sınır ipoteği ayrımı, ipotekle alacak arasındaki ilişkinin yoğunluğu esas alınmak suretiyle yapılmıştır. İpotek tesis edilirken alacağın miktarının belirli ve borcun mevcut olması kaydıyla ipotek miktarı dışında faiz ve takip giderlerinin de rehin teminatından yararlanacağının öngörülmüş olması halinde, tarafların anapara ipoteği kurmak istedikleri kabul edilebilir. Rehin sözleşmesinde ipoteğin alacağa bağlı olarak limitli tesis edildiği hallerde üst sınır ipoteği olduğu kabul edilmelidir. İpoteğin kesin borç veya üst sınır ipoteği olması yapılacak takibin türü bakımından önem taşımaktadır. Kesin borç ipoteğinde temel ilişkiden(borç ilişkisinden ) doğan bir alacak teminat altına alınmaktadır. Temel borç ilişkisinin geçersiz olması nedeniyle alacak doğmamışsa yapılan tescil görünürde alacaklı lehine bir rehin hakkı doğurmaz....

                      UYAP Entegrasyonu