-KARAR- Dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili, ipoteğin 30.000 TL limitle verilen üst sınır ipoteği niteliğinde olduğunu, davacının muacceliyet ihtarnamesi çekmeden dava açması nedeniyle işlemiş faiz talep edemeyeceğini belirterek davanın sadece 30,000 TL'lik kısmını kabul ettiklerini, bu miktarı aşan kısım yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Makemece, ipoteğin 30,000 TL ile sınırlı olarak verilen üst sınır ipoteği niteliğinde bulunduğu, takipten önce davacının ihtar çekmediği, bu nedenle faiz talebinde bulunamayacağı gerekçeleriyle davanın 30,000 TL bakımından kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir....
ın kullanacağı kredinin teminatı olarak davalı kooperatif lehine 4.000,00 TL azami bedelle üst sınır ipoteği tesis edildiğini, kullandırılan kredi nedeniyle davalının müvekkiline muacceliyet ihtarında bulumadığını, asıl borçlu ile kefillerin yaptıkları ödemelerin davalıca dikkate alınmadığını, müvekkilinin davalıya borcu bulunmadığını, üçüncü kişi lehine taşınmazı üzerinde üst sınır ipoteği tesis ettirdiğini, tesis edilen üst sınır ipoteği nedeniyle müvekkilinin azami 4.000,00 TL' sından sorumlu olmasına rağmen borcun kaynağı beriltilmeksinin 18.571,19 TL alacağın tahsili için müvekkili ile asıl borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığını, yapılan ödemeler nedeniyle asıl borçlunun da davalıya borcu bulunmadığını ileri sürerek, müvekkilinin davalıya 18.571,00 TL borçlu olmadığının tespitine ve ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının, müvekkilince borçlu E.... Y....'...
Davalılar vekili, ipoteğin teminat ipoteği olmadığını, kaldı ki inşaatın tam ve hukuka uygun olarak teslim edilmediğini ve bedelin ödenmesi gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davaya konu ipoteğin teminat ipoteği olduğu gerekçesiyle, ........2009 tarihinde davanın kabulü ile davacıların davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; kararın davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine, ... Yüksek .......
mahiyetini yanlış değerlendirdiğini, anapara ipoteğinde alacak ipoteğin tesis anında belirli olacağından alacak hakkının ipotek tesis işlemi anında mevcut ve belirli olduğu kabul edildiğinden borç ilişkisi varlığının ispatı gerekmediğini, zira var olan doğmuş bir borca ilişkin olarak işbu ipotek düzenlendiğini, kaldı ki, ipotek akit tablosunda ipoteğin borca ilişkin verildiğinin yazdığını, ipotek akit tablosunda ipoteğin dava dışı Ahmet Artan'ın borcuna ilişkin olarak verildiği belirtilmemiş olsa da bu durumun davacı tarafın müvekkili lehine vermiş olduğu ipoteğe dayanak başlatılan icra takibinin iptali için geçerli ve yeterli bir sebep olmadığını, ayrıca, Yargıtay yerleşik içtihatlarında aşırı şekilciliğin hak kaybına yol açması durumunda şekilcilikten kaçındığını, tüm bu hususlar değerlendirildiğinde en önemli noktanın ipoteğin mahiyeti olduğunu,ipoteğin ana para ipoteği olup kesin borç ihtiva ettiğinin açık olduğunu ancak kabul etmemekle birlikte ipoteğin üst sınır ipoteği olarak...
A.Ş. lehine tesis edilen ipoteğin üst sınır ipoteği niteliğinde olması nedeniyle, limiti aşan kısmın davalıya aidiyetini gösteren sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir. Verilen önceki hükmün Dairemizce bozulması üzerine İcra Mahkemesi' nce davalı lehine tesis edilen ipoteğin anapara ipoteği niteliğinde bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, Mercii Hakimliğince uyulan bozma kararı gereğince karar verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemiyeceğine göre, davacı banka vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan kararın ONANMASINA, 15.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı iflas idare memurları, müflisin borcu kabul etmediğini, ipoteğin teminat ipoteği olduğunu, alacaklının teminat senetlerini ve ipoteği aldığı sırada müflisin ödeme güçlüğünde olduğunu bildiğini, bu nedenle ipoteğin geçersiz olduğunu, akit tablosuna göre ipoteğin faizsiz olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, alacağa dayanak olarak gösterilen 70.000,00 TL limitli ipoteğin teminat ipoteği olması, 27.752,65 TL'lik alacağın teminatı olduğundan ayrıca kayıt kabulüne karar verilmesi gereken bir alacak teşkil etmediği, faiz kaleminin iflasın açılması tarihine kadar olan miktara ilişkin olduğu, iflastan önce doğmuş faiz alacağına ilişkin bir delil bulunmadığı gerekçesiyle alacağın 27.752,65 TL'lik bölümünün müflis şirketin iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmiştir. Davacı vekilinin kararın davalılar kısmında ve hüküm fıkrasında davalıların müflis ......
- K A R A R - Dava, 17.05.1993 tarihli resmi senet ile kurulan ipoteğin üst sınır ipoteği olduğu ve ipotek kapsamında 35.000.00.-YTL.ile borçlu olunduğunun tespiti ile ipotek bedelinin mahkeme veznesine depo edilmesi karşılığında borçsuz bağımsız bölümler üzerindeki ipoteklerin kaldırılarak muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir. Davalı, İflas İdaresi vekilleri, ipoteğin ana para ipoteği olup, 35.000.00.-YTL. ödenerek borçtan kurtulunamayacağını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucu ipoteğin üst sınır ipoteği olduğu gerekçesiyle kooperatif üzerine kayıtlı bağımsız bölümler üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına, depo edilen 35.000.00.-YTL.nin istem halinde davalıya ödenmesine, kooperatif adına kayıtlı olmayan ve üzerinde ipotek görünen bağımsız bölümlere ilişkin olarak kooperatifin açtığı davanın husumetten reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
nin borcundan dolayı, 500.000,00 TL bedelle, birinci derecede, limit (üst sınır) ipoteği tesis olunduğu, bir başka anlatımla, ipoteğin, kesin borç (ana para) ipoteği niteliğinde olmadığı, bu nedenle İİK'nun 149.maddesinin uygulanmasının mümkün bulunmadığı anlaşılmaktadır. Yukarıda belirtilen maddedeki düzenleme ise, banka ve kredi veren kuruluşlar yönünden olup, diğer gerçek ya da tüzel kişilerin, anılan maddeye (İİK'nun 150/ı maddesine) dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapmaları mümkün olmadığından, İİK'nun 150/ı maddesinin de olayda uygulama yeri bulunmamaktadır. Bu durumda gerçek kişi alacaklının, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi yapması usulsüz olup, bu konuda süresiz şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurularak icra emrinin iptali istenebilir. O halde; mahkemece, yukarıda yazılı nedenlerle şikayetin kabulü ile icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir....
Davalı banka vekili, davacının söz konusu (3) taşınmazı ipotekli olarak satın aldığını, davacının taşınmazları satın aldığı eski maliklerin müvekkili banka aracılığı ile Alman Yapı Tasarrufu Kredisi kullandıklarını, kredilerin taşınmazlar esas alınarak verildiğinden her bir taşınmaz üzerine müvekkili banka lehine ipotek tesis edildiğini, kredi borcunun ödenmemesi üzerine de ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçildiğini, ipoteklerin limit (üst sınır) ipoteği olmayıp anapara ipoteği olduğunu ve borcun tamamını kapsadığını, davacının borcun tamamından sorumlu olduğunu öne sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Üst sınır (limit) ipoteği sadece ipotek akit tablosunda belirtilen limit kadar alacağı teminat altına almış olup alacaklı ancak bu limit kadar ipotekli takip yapabilir. Taşınmazı üzerinde limit ipoteği kurulan üçüncü kişinin, aynı zamanda kredi sözleşmesinde kefil olması, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte ipotek limiti ile sorumlu olduğu ilkesini değiştirmez. Zira borcun teminatı olan taşınmazın sorumluluğu limitle sınırlıdır.(HGK 18.06.2019 tarih ve 2017/12- 356 E, 2019/711K) Somut olayda; 16/04/2012 tarihli 2616 yevmiye numaralı ipotek akit tablosunun incelenmesinde; şikayetçilerin murisi Halil Mengi'nin taşınmazı üzerinde, ipoteğin Mengi Turizm Tic...Ltd. Şti.'nin Halk Bankası A.Ş.'den açılmış ve açılacak kredilerine ilişkin olarak üst sınır ipoteği şeklinde tesis edildiği ve ipotek limitinin 1.000.000,00 YTL olduğu görülmektedir. Bankanın alacağının 06/04/2012 tarihinde 138.500,00 TL olarak T5 tarafından ödendiği ve ipoteğin banka tarafından Marmaris 2....