Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı ... adına kayıtlı olan taşınmazı satın alarak tapuda resmi devrin yapıldığını, taşınmaz üzerinde davalı banka lehine dava dışı ... Malzeme Haf.Müh.Mim.Taş.Tekstil Bil.San.ve Taahhüt Ltd.Şti'nin bankaya olan kredi borcunun teminatı olarak 1.Derece 450.000 TL tutarlı ipotek bulunduğunu, bankanın 300.000 TL olan kredi borcunun ödenmesi halinde ipoteği kayıtsız şartsız kaldıracağını taahhüt etmiş olmasına rağmen ödemeden sonra ipoteği kaldırmadığını ileri sürerek ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    den ipoteği temlik aldığı ancak ipoteği temlik alırken aralarındaki hukuki ilişkiye ilişkin bir belge, temlik bedelini ödediğine dair ve davalı yanca alacağın ispatına yarar bir delil sunamadığı, davalı ... ın banka hesaplarında ipoteği temlik alırken ödediği bedele ilişkin bir hareketliliğin bulunmadığı, ipoteği temlik eden dava dışı ... ile ipoteği temlik alan davalı ... arasında alacak/ borç ilişkisinin ispatlanamadığı, kaldı ki ipoteğin 03.11.2014 tarihinde davalı ... tarafından temlik alındığı, temlikten kısa bir süre sonra da 11.11.2014 tarihinde de ihaleye girerek taşınmazı satın aldığı görülmekle tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davalı ... ın temlik aldığı ipoteğin ve ipoteğe konu alacağın muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı davalı temyiz etmiştir. Dava sıra cetvelinin muvazaa nedeniyle iptali istemine ilişkindir....

      nin konut kredisinden kaynaklanan ipotek şerhi bulunduğunu, kredinin tamamen ödendiğini, bu durumda taşınmazın tapu kaydında bulunan ipoteğin terkin edilmesinin zorunlu olduğunu, buna rağmen davalı bankanın ipoteği kaldırmadığını, davacının anılan kredi nedeniyle herhangi bir borcunun bulunmadığını, tüm taksitlerin eksiksiz olarak ödendiğini belirterek taşınmazın tapu siciline ... A.Ş. Lehine tesis edilen ipoteğin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, Dava konusu taşınmaza ilişkin dava dışı 3. kişi tarafından davalı banka lehine verilen ipoteğin limit ipoteği olup, söz konusu ipoteği asaleten ve kefaleten tüm riskler için verildiğini, banka nezdindeki risk devam ettiğinden ipoteğin fekkinin yapılamadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        in borcu kapatmasına rağmen ipoteğin kaldırılmadığını belirterek ipoteğin fekkine, 5.000.-TL maddi, 50.000.-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 55.000.-TL'nin 17/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının 3. kişi lehine ipotek tesis ettiğini, ipoteğin üst sınır ipoteği olduğunu, asıl borçlunun borcunun devam ettiğini belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının kendisine ait gayrimenkulu 3. kişi ...' ın doğmuş ve doğacak borçları için lehine ipotek tesis ettirdiği, ipoteğin üst sınır ipoteği olduğu, limitin 100.000.-TL olduğu, dava dışı ...'...

          -TL'lik ipoteğin her ne kadar limit ipoteği olduğu belirtilmişse de önce asıl borçlu Eyfel Yapı Şti'ye, daha sonra da yeni maliklere ihtar keşide edilerek, borcun muaccel hale getirildiğini, artık anılan ipoteğin kesin borç ipoteği haline geldiğini, esas borçlu Eyfel Yapı Şti'ye yapılan İstanbul 10. İcra Müdürlüğü'nün 2017/163 E. sayılı takibinin kesinleşmiş olması sonrasında yeni maliklerden haberdar olmaları üzerine, temerrüt ihtarı gönderildiğini ve ipoteğin artık kesin borç ipoteği haline döndüğünü, akabinde de bu takiple birleştirmek üzere yapılan 2017/4885 E. sayılı takip yapılarak 2017/163 E. sayılı takibine uygun olacak şekilde icra emri düzenlendiğini, bunun bir mecburiyetten kaynaklandığı hususlarının dikkatlerden kaçırılmaması gerektiğini, 4.000.000,00....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması-muarazanın men'i davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, 17.05.1993 tarihli resmi senet ile kurulan ipoteğin üst sınırı ipoteği olduğunun ve ipotek kapsamında 35.000.00 YTL ile borçlu olunduğunun tespiti ile borçsuz üyelerin bağımsız bölümleri üzerindeki ipoteklerin kaldırılarak muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir. Davalı ... vekilleri ipoteğin ana para ipoteği olup 35.000.00 YTL ödeyerek borçtan kurtulunamayacağını belirterek davanın reddini istemiştir....

            Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davalıya ait meskenler üzerine 09.10.1990 tarih ve 4677 yevmiye nosu ile konulan ipoteğin teminat ipoteği mahiyetinde olduğu, karz ipoteği mahiyetinde olmadığı, söz konusu ipotek işleminden sonra dava konusu taşınmazlar üzerine çok sayıda haciz konulduğu, ipoteğin uyarlanması halinde ipotekten sonra gelen haciz alacaklılarının hakkının ve tapuya güven ilkesinin zedeleneceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle teminat altına alınan ipoteğin uyarlanmasının istenemeyeceğine göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 09/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Bu değerlendirmeler kapsamında; uyuşmazlığa konu ipoteğin üst limir .....TL ile sınırlı bir alacak için konulduğu, dolayısıyla ana para (karz) ipoteği olmadığı, ipotek tarihinde henüz doğmuş bir alacağın bulunmadığı, dava dışı şirketin davacı ile aralarındaki ticari ilişki kapsamında alacağın doğacağı, ipoteğin, sözleşmenin teminatı olarak tesis edildiği ve üst sınır ipoteği olarak düzenlendiği, mahkememizce alınan ..... tarihli bilirkişi raporunda her ne kadar hesabın kat edildiği tarih itibariyle faiz hesabı yapılmış ise de davalının kredi sözleşmesinde sadece ipotek veren olarak imzasının bulunduğu, ipotek tesis edilen davalıdan faiz talep edilemeyeceği ve üst sınır ipoteği olarak ....TL belirlendiği ve talep edilecek miktarın faiz alacağı da dahil bu sınırı geçemeyeceği anlaşılmakla davacının icra takibine konu talebinin üst sınır ipoteğinin sınırlamalarına uygun olarak karar verilmesi gerektiği, anlaşılmakla hükmün açıklanan bu değişik gerekçe ve nedenlerle kaldırılması gerekmiştir...

                Bu bakımdan üst sınır ipoteği kurulurken akit tablosuna üst sınır belirlenmesi yapıldıktan sonra “bu meblağa ilaveten” denilmek suretiyle ilave yapma olanağı bulunmamaktadır. Yapılsa da geçerli sayılmaz. Kısaca, ipoteğin üst sınır ipoteği olması durumunda borçlu sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumludur. Diğer taraftan taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur. Davacılara ait taşınmazlarda davalı yararına üst sınır ipoteği konulmuştur. Üst sınır ipoteği doğmuş ve doğacak alacakların teminatını oluşturmak üzere tesis edilebileceğinden, varolan bir alacağın teminatını oluşturabileceği gibi ileride doğacak ancak henüz varolmayan bir alacağın teminatını da oluşturabilir. Bu nedenle, ipotek tesisi alacağın varlığını kanıtlamaya yeterli değildir. Dolayısıyla, alacağın varlığı tescil veya ipotek belgesi dışında kalan delillerle kanıtlanlalıdır....

                  . - K A R A R - Davacı vekili dava dışı borçluya ait taşınmazın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde üst sıraya alınan davalı lehine tesis edilen ipoteğin bir yıl süreli olduğunu ve bu sürenin dolması nedeniyle davalıya pay ayrılmasının hatalı olduğunu; limit ipoteği niteliğindeki ipoteğe limitten fazla para verilemeyeceğini ve davalının alacağının gerçek bir alacak olmadığını ileri sürerek sıra cetvelinde davalıya ayrılan paranın kendilerine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ipoteğin anapara ipoteği olduğunu, akit tablosunda gösterilen bir yıllık sürenin sadece faizsiz dönemi belirttiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece ipoteğin teminat teşkil ettiği sürenin dolduğu ve hukuki koruma göremeyeceği, davalının alacağının gerçekliğini kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu