Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Söz konusu imar planının İdare Mahkemesi Kararı ile iptali ve Danıştay tarafından onanması ile davaya konu ipoteğin hukuksal dayanağı kalmadığını, söz konusu ipotek arsa payına bağlı bir ipotek olduğunu ve şahsi olmadığını, davaya konu ipoteğin herhangi bir hukuksal dayanağı kalmadığından ipotek alacağının da bulunmadığını, davanın reddi yönündeki kararın hukuka aykırı olduğunu belirtilerek hukuka, usule ve kanuna aykırı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/152 Esas, 2020/570 Karar sayılı ve 13.10.2020 tarihli tarihli kararın kaldırılarak/bozularak davanın kabulüne karar verilmesini ve hukuki dayanaktan yoksun ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLER: Tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, imar ipoteğinin fekki istemine ilişkindir....
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davaya konu taşınmaz üzerindeki davalı lehine tesis edilen ipoteğin tüm nakit ve gayri nakit, döviz, döviz kazandırıcı işlemler ve bunlarla ilgili teminat mektubu kredilerinin teminatını teşkil etmek üzere doğmuş ve doğacak her türlü borçların teminatı için ve fekkinin alacaklı bankaca bildirilinceye kadar süreli düzenlendiği, MK’na göre ipotekli taşınmazın maliki değişmiş olsa bile borçlunun sorumluluğunda ve güvencede bir değişikliğin olmayacağı, yeni malikin taşınmaz mülkiyetini üzerinde bulunan rehin yükü ile kazandığı, yeni malikin borcu yüklenmesi durumunda tapu idaresince bunun alacaklı davalıya bildirilmesi gerektiği, dosya kapsamında böyle bir bildirimin bulunmadığı, davacı ile davalı banka arasındaki kredi ilişkisinin sona ermediği, sadece döviz kredisinin tasfiye edilmiş olmasının ipoteği de sona erdirmeyeceği, ipotek kapsamının sadece döviz kredisi ile sınırlı olmadığı, doğmuş ve doğacak...
telafisi güç veya imkansız zararlara sokabileceğini, tamamen ticari iş ilişkisi kurulabilmesi amacı ile teminat olarak gösterilen ve bu nedenle tesis edilen dava konusu ipoteğin aslında hiçbir zaman davalıya alacak hakkı sağlamadığını, taraflar arasında hiçbir ticari iş ve ilişki kurulmadığı da göz önüne alındığında bu ipoteğin haksız olduğunun tespitinin kolaylıkla yapılabileceğini, tüm bu açıklanan nedenlerle dava konusu taşınmaz üzerinde davalı adına kayıtlı ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
telafisi güç veya imkansız zararlara sokabileceğini, tamamen ticari iş ilişkisi kurulabilmesi amacı ile teminat olarak gösterilen ve bu nedenle tesis edilen dava konusu ipoteğin aslında hiçbir zaman davalıya alacak hakkı sağlamadığını, taraflar arasında hiçbir ticari iş ve ilişki kurulmadığı da göz önüne alındığında bu ipoteğin haksız olduğunun tespitinin kolaylıkla yapılabileceğini, tüm bu açıklanan nedenlerle dava konusu taşınmaz üzerinde davalı adına kayıtlı ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
Şti.’den 09.07.2004 tarihinde 326.000 YTL bedelle satın aldığını, taşınmaz üzerinde Kentbank A.Ş. lehine 06.01.2000 tarihli 300.000 YTL bedelli ipotek bulunduğunu, satış bedelinin satıcı şirket hesabına yatırıldıktan sonra 09.07.2004 tarihinde davalıya gönderildiğini, ipotek konusu borcun bu şekilde ödendiğini, davalının ipoteğin fekki talebini kabul etmediğini ileri sürerek ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, dava dışı borçlu firma ve kefillerin borcunun devam ettiğini, bu nedenle ipoteğin teminat vasfı bulunduğunu, fekkinin istenemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre ipotekle temin edilen borcun ödendiği, itirazın iptali davasının sonucunun beklenmesine ilişkin talebin savunmanın genişletilmesi niteliğinde olduğu gerekçesiyle ipoteğin fekkine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
hükme esas alması ve taraflarına mükerrer tahsilat yönünde hüküm tesis edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, belirterek, taraflar arasında taşınmazın alım-satımından kaynaklı olarak kararlaştırılan "kanuni ipotek" ipotek türüne ve dolayısıyla ipotek resmi akit senedine, işbu dava konusu ile birebir aynı olan kanuni ipoteğin fekki- kanuni ipotek bedelinin arttırılması (uyarlanması)na dair, Yargıtay 14....
Şti'nin Halk Bankası ile imzaladığı kredi sözleşmeleri için toplu olarak ipotek verildiğini, müvekkillerince borca ve ipoteklere itiraz edildiğini, banka tarafından borçtan şahsen sorumlu olan Mustafa Uğur ile borçtan şahsen sorumlu olmayan müvekkilleri Tanju ve T1 gösterdiği bütün gayrimenkuller üzerine toplu ipotek konulduğunu, şartları oluşmadan verilen toplu ipoteğin hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle fekki gerektiğini bildirerek Kayseri İli, Kocasinan İlçesi, Çandır Mahallesi, 7211 ada, 7 parsel A Blok 15, 16, 17, 20, 35, 54, 58, 59, 60 ve B Blok 47, 59, 62 numaralı bağımsız bölümlerdeki 30.000.000,00- TL bedelli ipoteğin fekki ile tapudan terkinine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ipoteğin kaldırılması talebinin nispi harca tabi olduğunu, bu nedenle harçların ikmal edilmesinin gerektiğini, aksi halde davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, imzalanan kredi sözleşmeleri ile dava dışı Özal Uğur Tasarım Plan İnş. Taah. San. Ve Tic. Ltd....
AŞ. lehine davacının iradesi sakatlanarak tesis edildiği ileri sürülen ipoteğin fekki ve menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Tapu Sicil Tüzüğünün 30 ve devamı maddeleri ile Türk Medeni Kanununun 882. maddesi hükmü gereğince ipoteğin tapu memuru huzurunda düzenlenen resmi sözleşme ile kurulması gerekir. Daha sonra da işlem ilgilileri tarafından talep edilmesi üzerine resmi senedin tapu siciline tescili ile tekemmül eder. Taşınmazı borçlandıran bir sözleşme olması nedeniyle sözleşme hukukunda egemen olan genel ilkeler ipotek aktinin kurulması aşamasında da gözetilmelidir....
Kat 11 nolu bağımsız bölümün davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar vermek gerekmiştir. Davacı vekili her ne kadar ıslah dilekçesi ile öncelikle tapu kaydında bulunan takyidatlardan ari olarak tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuş ise de tapuda görünen takyidat alacaklılarının dosyada taraf olmadığı, taraf olmayan 3. kişiler hakkında karar verilmesinin mümkün olmadığı, ayrıca taraflar arasında yapılmış olan düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh edilmemiş olduğu anlaşıldığından takyidatlardan ari tapu iptali ve tescil talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Dava konusu taşınmazın taraflar arasında imzalanan sözleşmenin “Satmayı Vaad Edenin Yükümlülükleri” başlıklı 3....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih : 17/01/2008 No : 2007/204-2008/18 Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ...Ş. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Davalılar vekilleri, ayrı ayrı davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, Tapu Sicil Müdürlüğünün pasif husumet ehliyeti olmadığından, bu davalı yönünden açılan davanın reddine, davalı ... yönünden davanın kabulüne, banka lehine ... Yayla tarafından konulan Müzeyyen Yayla’ya ait Çınarcık, Teşvikiye, Karpuzdere mevkiindeki 867 parsel üzerindeki 09/12/2005 tarihli 4397 yevmiye nolu konulan ipoteğin fekkine karar verilmiş, hüküm davalı banka vekilince temyiz edilmiştir....