Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Türk Medeni Kanununun 794. maddesindeki tanıma göre intifa hakkı taşınırlar, taşınmazlar hatta haklar veya bir malvarlığı üzerinde tesisi mümkün olan ve hak sahibine konusu olan şeyden yararlanma hakkı veren bir şahsi irtifak türüdür. Taşınmaz mallar üzerinde intifa hakkı, resmi senedin düzenlenerek tapuya tescili ile, taşınırlar üzerinde ise taşınır eşya zilyetliğinin intifa hakkı sahibine geçirilmesiyle kurulur. Alacaklar üzerinde intifa hakkı ise; hakkın temliki, kıymetli evrakın teslimi suretiyle kurulabilir. (Türk Medeni Kanunu, madde 795) Öte yandan, hukuki yarar, mahkemeden hukuksal korunma istemi ile bir davanın açılabilmesi için davacının bu davayı açmakta (mahkemeden hukuksal korunma istemekte) bir yararının bulunmasıdır. Bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince; davacı, dava konusu parsel üzerinde bulunan evin kendisine ait olduğunu belirterek evi kullanabilmek için tapu kayıt malikine karşı intifa hakkı tesisi talebiyle eldeki davayı açmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İntifa hakkı tesisi ... ve müşterekleri ile ... aralarındaki intifa hakkı tesisi davasının kabulüne dair Salihli 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinden verilen 12.11.2009 gün ve 317/712 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacı ... ile ortak miras bırakan ...'nın evlilik birliği içinde edindikleri ve 35 yıl boyunca birlikte yaşadıkları 2017 ada 36 parsel sayılı taşınmazın miras bırakanın 06.04.2008 tarihinde ölümü ile davacılar ve davalıya intikal ettiğini, taşınmaz aile konutu niteliğinde olup, davacı ...'in hayatının geri kalan kısmını bu konutta geçirme arzusunda olduğunu açıklayarak lehine intifa hakkı tesisine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davacı ......

      Bu fiili hakimiyetin, mülkiyet hakkına, sınırlı ayni hakka (intifa, sükna, irtifak gibi) veya kişisel bir hakka (kiracılık, ortaklık gibi) dayanması gerekmektedir. Söz konusu davanın açılması amacıyla, ... yetkilisi sıfatıyla taşınmazda kat maliki olan ... tarafından avukata vekaletname verilmiştir. Davada, davalı olarak “...” gösterilmiştir. Site yönetiminin tüzel kişiliği bulunmadığından, davalı olarak gösterilmesi mümkün değildir. Dava bütün kat maliklerine yöneltilmelidir. Site yönetimi aleyhine açılan davanın pasif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirdi. Davanın, belirtilen sebeple reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece, davacı ... yönetiminin tüzel kişiliği olmadığı, kat malikleri kurulu tarafından bu davayı açmak üzere açıkça yetki verildiğine ilişkin bir kararın da bulunmadığı, muhasip üye tarafından açılan davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir....

        İntifa haklarının (tevliyet, sükna ve galle) tespit ve tahsili için açılacak davalarda; mülhak vakıflar için vakfın yerleşim yeri (kurulduğu yer), mazbut vakıflarda ise bunlar ... tarafından yönetilmekte olup yerleşim yeri ile bir ilgileri kalmadığından ve Vakıflar Genel Müdürlüğünün yerleşim yeri de Ankara bulunduğundan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 6/1. (1086 sayılı HUMK 9.madde) maddesi de dikkate alınarak Ankara Mahkemeleri yetkilidir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 14/2 maddesi “Özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla, bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için, ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.” hükmünü içermektedir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Davacı, gayri resmi birliktelik yaşadıkları kendisinden 45 yaş küçük davalının yoğun baskı ve telkinleri sonucunda çekişme konusu 3139 ada 7 parsel sayılı taşınmazın çıplak mülkiyetini 07.09.1995 tarihinde adına tescilini sağladığını, intifa hakkının da, sükna hakkı tesis edileceği vaadiyle kandırılarak 2001 yılında terkin edildiğini, davalı ... ile aralarında 01/05/2001 tarihli kira sözleşmesi düzenlendiğini, kira sözleşmesinin 9. maddesinde davalının, davacının ölümünden önce ana taşınmazı bir başka şahsa satarak devrettiği taktirde 15.000.000.000 lira cezai şart ödeyeceği gibi, sözleşme şartlarına uymadığı taktirde kiracıya ayrıca uğrayacağı zarar nedeni ile tazminat ödemek zorunda kalacağının kararlaştırıldığını, 05.06.2002 tarihli kira sözleşmesinin 5. maddesinde ise taşınmazın esasen davacı tarafından alındığını ve talep halinde kendisine devredileceği hususunu kabul ederek devrin...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Üzerinde İntifa Hakkı Tesisi ... tarafından açılan aile konutu üzerinde intifa hakkı tesisi davasının reddine dair ... ... 1. Aile Mahkemesi'nden verilen 02.06.2014 gün ve 431/456 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR En yakın mirasçılarının tamamı tarafından reddedilen mirasın Sulh Mahkemesi'nce iflas hükümlerine göre tasfiye edileceğine (TMK m. 612/1), Bu amaçla ... 13....

              Zeyilnamede intifa bedeli ile teknik yatırım destek primi ödeme şartı olarak belirlenen bayinin yükümlülükleri ise; 2. madde gereği şirket lehine intifa hakkı tesisi, 3. madde gereği ilgili sözleşmeleri imzalamak, 4. madde gereği istasyon ile ilgili tüm müsaade ve ruhsatları almak, 9. madde gereği de 200.000-TL tutarlı teminat mektubu vermektir. Somut olayda davacı bayi tarafından ...'e 9. maddede öngörülen teminat mektubunun verilmediği, ayrıca taşınmaz üzerinde intifa hakkı tesis edilmediği sabittir. Sözleşmede bu edimler için öngörülen süreler geçmiş olmasına rağmen, sözleşme bitimine kadar tarafların intifa hakkı tesisi ile teminat mektubu verilmesi konusunda birbirine yönelik bir talepleri, bu konuda keşide edilmiş bir ihtarnameleri bulunmamaktadır. Davacı ... tarafından intifa hakkı tesisi için ...'e başvurulduğu, ancak ...'...

                in satın aldığı pay üzerine aynı tarihte..... lehine tesis ettiği intifa hakkının da danışıklı olduğunu belirtmek suretiyle terkinini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, şufa hakkının kullanılmasından kaynaklanan tapu iptal tescil davasının kabulüne karar verilmiş, intifa hakkı bedeli verilen kesin süre içerisinde ödenmediği gerekçesiylede intifa hakkının terkini istemi reddedilmiştir. Hükmü davacı, intifa hakkının terkini isteminin reddine dair verilen kararın yerinde olmadığını belirterek temyiz etmiştir. Temyiz incelemesine konu olan dava, intifa hakkının terkini isteğine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 794.maddesindeki tanıma göre intifa hakkı; taşınır ve taşınmazlar, haklar ve bir mal varlığı üzerinde tesisi mümkün olan ve hak sahibine konusu olan şeyden yararlanma hakkı sağlayan bir irtifak türüdür....

                  Mahalle Camisine ait intifa hakkı bulunduğu, mevcut intifa hakkının devam edip etmediği araştırılarak halen devam ettiğinin tespiti halinde intifa hakkı sahibinin davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra karar verilmesi gerektiği belirtilmiş olmasına rağmen, bu konuda bir araştırma yapılmadan ve taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Ancak; 1-Dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki intifa hakkı sahibinin sağ olup olmadığı ve intifa hakkının devam edip etmediği araştırılarak devam ettiğinin tespiti halinde intifa hakkı sahibinin davaya dahil edilip taraf teşkili sağlandıktan sonra karar verilmesi gerekirken, ilgilisinin davaya dahil edilmemesi, 2-Dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki haciz ve ipoteğin tespit edilen bedele yansıtılmaması, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 12.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu