Davacı tarafça itiraz dilekçesinde icra müdürlüğünün yetkisine itirazda bulunulmuş ayrıca imzaya itirazda ve ödeme emrine yönelik şikayette bulunulmuş ,mahkemece davacı tarafın talebi doğrultusunda yetki itirazı kabul edilmiş olmakla diğer itirazlar yönünden alacaklı tarafından talep halinde yetkili icra dairesine dosyanın gönderilmesi talebi halinde yetkili icra dairesi tarafından gönderilecek ödeme emrinden sonra itiraz ve şikayette bulunulması mümkündür. Bu nedenle davacının itiraz ve şikayete yönelik istinaf talebinde hukuki yararı bulunmamaktadır. Yetki itirazının kabulü ile AAÜT uyarınca tarifede yer alan vekalet ücretine hükmedilmiş olduğu anlaşıldığından, vekalet ücretine yönelik istinaf talebi de yerinde olmadığından, istinaf talebinin reddine, kötü niyetli istinaf talebi nedeni ile davacı vekilinin 5.000TL disiplin para cezası ile cezalandırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
İcra Dairesi'nin ... sayılı dosyası ile davalı borçlu aleyhinde icra takibi başlatıldığını, davalıdan, bugüne kadar ödenmeyen kira bedelleri ve yan giderler toplamı olan -11.642,13-TL. icra takibi ile talep edildiğini, davalı borçlu aleyhinde başlatılan icra takibine ilişkin ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edildiğini davalının ödeme emrine itiraz ederek yalnızca zaman kazanmak maksadıyla takibi durdurduğunu, davalı borçlunun, taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesindeki imzaya ve kira sözleşmesine açıkça itiraz ettiğini, sözleşmenin 01.12.2018 tarihli olup taraflar arasında geçerli bir sözleşme olduğunu, davalının söz konusu kira sözleşmesine ve imzaya karşı olan itirazlarını kabul etmediklerini, ödeme emrine karşı ileri sürülen imzaya itirazın, takibin bir adi senede dayanması halinde söz konusu olduğunu, düzenleme veya onaylama biçimindeki belgelerde bulunan imzanın inkar edilmeyip, bu senelerin sadece sahteliği ileri sürülebileceğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte, her...
İcra Hukuk Mahkemesinin ... esas numarası üzerinden açtığı imzaya itiraz davasının da mevcut olduğunu, O davada icra hukuk mahkemesince imza incelemesi yaptırıldığını, takibe konu senet üzerinde atılı borçlu imzalarının ... elinden çıktığının açıkça ifade edildiğini, davanın reddine karar verildiğini, bu nedenle, davacının imzaya itirazı yönünden derdestlik itirazında bulunduklarını, yine, İİK'nun 168/4 ve 170 maddesindeki düzenleme uyarınca, kambiyo senedine özgü takiplerde imzaya itiraz süresinin 5 gün olduğunu, borçlu davacının bu dava yönünden 5 günlük süre içinde imzaya itiraz etmediğini, süre nedeniyle de imzaya itirazın reddi gerektiğini, imzaya itiraz yönünden davanın derdestlik nedeniyle usulden reddine, haksız davanın reddine, davacının dava konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekili; müvekkiline ait imza bulunmayan fotokopi sayfanın dava dilekçesine konu edilmesi usule aykırı olduğunu, bu hususta açtıkları şikayetin sonucu beklenmeksizin itirazın iptali ve tahliye davası hakkında hüküm verilmiş olması hukuka aykırı olduğunu, her ne kadar imzaya itiraz edilmediğinden bahsedilmişse de, takip talebine ve ödeme emrine karşı usule aykırılık sebebiyle şikayet kanun yoluna başvurulduğunu, ödeme emri içeriğinde başka bir belgeden bahsedilmesine karşın takip dosyasına başka bir belge sunulduğu gibi, usule ayrı iki farklı ödeme emri imzalanarak çelişki yaratıldığını, UYAP üzerinden kaydedilerek imzalanan ödeme emri ile fiziken müvekkile gönderilen ödeme emrinin birbiriyle uyumlu olmadığını, İİK 269/c dolayısıyla tahliye talebinde bulunabilmesi için, usule uygun düzenlenmiş ödeme emri ile imza bulunan kira sözleşmesinin varlığının şart olduğunu, dosyada üzerinde imza bulunan herhangi bir sözleşmeye rastlanılmadığını, üzerinde imza olmayan fotokopi bir belgenin sözleşme...
bu senedin altındaki imza ile halihazırdaki yargılama konusu senetteki imzaların açık ve net bir şekilde tutarlı olduğu ve davacıya ait olduğunun anlaşılacağını, müvekkilinin böyle bir borcu kabul etmediğini, böyle bir borcunun olmadığını beyan ettiğini, bu nedenle takibe, borca, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faize ve diğer tüm fer'ilere açıkça itiraz ettiğini, davacının, borçlu olmadığını belirtmekle birlikte bunu ispatlayacak herhangi bir belge, delil sunamadığını, icra takibinin dayanağı senedin, kambiyo senedi olup borçlunun işbu bonunun altındaki imzayı "ayrıca ve açıkça" reddetmediği için bu takip yönünden senetteki imzasını kabul etmiş sayılacağını, bu durumda davacının İİK.nun 68/1. maddesinde sayılan ve kendisine takibin iptali olanağını sağlayan belgelerle borçlu olmadığını ispatlaması gerektiğini, aksi takdirde takip dayanağının altındaki imzaya "ayrıca ve açıkça'' itiraz edilmediği için aleyhlerine kesin delil olarak değerlendirilip davanın reddine karar verilmesi...
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 19/12/2019 tarih 2019/602 esas 2019/868 karar sayılı mahkeme kararının davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı alacaklı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2018- 2019 yılları kira bedelinin ödenmesi ve tahliye için davalı yana Adana 4.İcra Dairesinin 2019/9539 esas sayılı dosyası ile ödeme emri gönderdiğini, ödeme emrinin 31/07/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, borçlunun 06/08/2019 tarihinde kira sözleşmesine ve borcun tamamına itiraz ettiğini ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, yine müvekkili tarafından Adana 4.İcra Dairesinin 2019/9541 esas sayılı dosyası ile yazılı tahliye taahhütnamesine dayanarak ödeme emri gönderildiğini, 06/08/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, 15/08/2019 tarihinde imzaya itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, davalının kira ilişkisine ve borcu elden ödediği şeklindeki itirazlarında kira ilişkisini açıkça kabul ettiğini, davalının kira borcunu ödediğini resmi...
İcra Mahkemesi'nin 02.10.2014 tarih ve 2014/735-684 E-K sayılı kararı ile ... İcra Dairelerinin yetkisizliğine, ... İcra Dairesi'nin yetkili olduğunun belirlenmesine karar verildiği, alacaklı vekilinin talebi üzerine dosyanın gönderildiği yetkili ... İcra Dairesi'nce borçlulara kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine ilişkin örnek 10 numaralı ödeme emri gönderildiği anlaşılmıştır. Borçluların yetkili icra dairesinden gönderilen ödeme emrine karşı süresi içerisinde borca, imzaya itiraz ve şikayet hakkı bulunmaktadır. O halde mahkemece yapılacak iş, öncelikle tebligat usulsüzlüğü şikayetinin incelenmesi bu şikayetin sonucuna göre diğer itiraz ve şikayetlerin yasal süresinde olması durumunda esastan inceleme yapılması gerekirken yasal ve yerinde olmayan gerekçe ile borçluların takipten haberdar oldukları ve takibin kesinleştiği gerekçesiyle istemin süreden reddi isabetsizdir....
İcra Müdürlüğünün 2019/1815 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, takip alacaklısı davalı vekilince borçlular Ferudun Bakar ve Şefika Bakar aleyhine 62.000,00 TL asıl alacağın ferileri ile birlikte tahsili talebi ile keşidecisi davacı borçlu aval vereni dava dışı borçlu ve lehdarı takip alacaklısı davalı olan bonoya dayalı olarak takip yapıldığı, takip talebi üzerine icra müdürlüğünce örnek 7 ödeme emri düzenlendiği, davacıya gönderilen ödeme emri zarfı üzerinde "10 örnek ödeme emri ve senet sureti içerir" ibaresi olduğu, ödeme emrinin 06/03/2020 tarihinde tebliğ edildiği, 11/03/2020 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafından açılan davada ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu iddia edilmiş, ayrıca dayanak senetteki imzaya itiraz edilmiştir....
ve Ereğli İcra Mahkemesine avukatı vesilesi ile imzaya itiraz ve yetkisizlik davası açılmış olmasına rağmen, ödeme emrinin vekile yapılması gerekirken asile yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, vekili ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılmasının esas olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte yapılan tebliğ işleminin de Teb....
GEREKÇE: Dava İİK'nun 170. maddeleri uyarınca uyarınca açılmış kambiyo takibinde imzaya itiraz ve 16, 21 vd. maddeleri uyarınca açılmış ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemine yöneliktir. Dava dilekçesinde açıkça takibe dayanak senetteki imzaya itiraz edilmiş olup, daha sonra yargılama aşamasında ve istinaf başvuru dilekçesinde davacının borca itiraz ile ilgili ileri sürdüğü hususların dar yetkili icra hukuk mahkemesinde değerlendirilmesi usulen mümkün değildir. Yine imzaya itiraz yönünden hükme esas alınan bilirkişi raporu denetime elverişli ve yeterlidir. Kaldı ki davacı da duruşmada alınan beyanında imzasını ikrar etmiştir. Bu itibarla dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilmesine gerek yoktur. Davacının buna ilişkin istinaf nedenleri de yerinde görülmemiştir....