İcra Mahkemesi İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla başlatmış olduğu icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlunun yasal süresinde itiraz etmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması, takibin devamı,icra tazminatı isteminde bulunmuştur. Mahkemece istemin reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı,30.10.2008 tarihinde başlatmış olduğu icra takibinde 1.1.2008 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira akdine dayanmıştır. Davalı, kira ilişkisinin varlığına, ibraz edilen kira sözleşmesinin başlangıç tarihine ve altındaki imzaya karşı çıkmamış, itirazında; alacaklıya borcu olmadığını, borcun tamamına itiraz ettiğini bildirmiştir....
Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacıya yapılan ödeme emrinin tebliğinden usulü ilişkin önemli bir eksikliğin mevcut olduğundan davanın açılmasında herhangi bir hukuki yararın olmadığını, borçlu T1 icra dairesi tarafından usulüne uygun bir ödeme emri düzenlenmediğini, tebliğ mazbataları incelendiğinde yalnızca tek bir ödeme emrinin düzenlendiğinin görüleceğini, ödeme emri düzenlenmeden ve tebliğe çıkmadan bu aşamada davacının ödeme emrine itiraz etmesinde ve söz konusu davayı açmasında hukuki bir yararının bulunmadığını, ödeme emrinin borçlulardan biri olan ve aynı zamanda davacıyla aynı evde yaşayan eşi olan borçlu Erdal Atabey'e tebliğ edilecek olan ve tebliğe henüz o sırada çıkarılmamış olan ödeme emri olduğunu, ödeme emrinin takip talebine uygun düzenlediği için sistem tarafından otomatik doldurulduğunu, bu yüzden borçlulardan T1 isminin geçtiğini, takip başlatıldığında davacıya ait bazı bilgilerin...
Küçükçekmece 2.İcra Müdürlüğü'nün 2019/2060 esas sayılı icra takip dosyasından davacı borçluya gönderilen ve 23/02/2019 tarihinde davacı borçluya tebliğ edilen ödeme emri tebliği usulüne uygundur. Hal böyle olunca tebligat usulsüzlüğü şikayetinin reddine, İmzaya itiraz yönünden; Başvuru 2004 Sayılı İİK'nun 168/4 ve 170.maddesine dayalı imzaya itirazdır. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinde imzaya itiraz etmek isteyen borçlunun itirazını ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren 5 günlük yasal süre içerisinde icra mahkemesinde ileri sürmesi gerekir. Aksi takdirde imzaya itiraz süre aşımı nedeniyle reddedilir. Küçükçekmece 2.icra Müdürlüğü'nün 2019/2060 esas sayılı icra takip dosyasından davacı borçluya gönderilen ödeme emri davacı borçluya 23/02/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı borçlu vekili imzaya itirazı 23/02/2019 tarihinden itibaren işleyen 5 günlük yasal itiraz süresi geçtikten sonra 29/01/2021 tarihinde ileri sürmüştür....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında İnegöl İcra Müdürlüğü'nün 2019/6012 Esas sayılı takip dosyasında 10 örnek ödeme emri gönderildiğini, imzaya, borca ve tüm ferilerine ayrıca ve açıkça itiraz ettiklerini, takibe konu çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, çekte bulunan kimlik numarasının dahi müvekkiline ait olmadığını, müvekkiline yapılan tebligatın usulsüz olduğunu beyanla takibe/ ödeme emrine karşı yaptıkları itirazların/ şikayetlerin ayrıca ve açıkça icra takibine esas teşkil eden ilgili çekte bulunan imzanın müvekkiline ait olmaması nedeniyle imzaya karşı yaptıkları itirazların/ şikayetlerin kabulü ile takibin tamamen iptaline, icra takibinin tedbiren durdurulmasına, davalının asıl alacağın %20'sinden az olmamak üzere tazminata ve yine alacağın %10'u oranında para cezasına mahkumiyetine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
- KARAR - Davacı vekili, davalı tarafından başlatılan icra takibinde davacı tarafından imzaya itiraz edildiğini, icra mahkemesi tarafından imzaya itirazın kabul edilerek takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalının bono altındaki imzanın davacıya ait olmadığını bilmesine rağmen icra takibi yapmasının kötüniyetli olduğunu gösterdiğini ileri sürerek, icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının imza itirazının icra mahkemesi tarafından kabul edilerek takibin durdurulmasına karar verildiğini, menfi tespit davası açmakta hukuki yararının olmadığını, hukuki yararın dava şartı olduğunu, davalının ciro yoluyla bononun yetkili hamili olduğunu, bonodaki imzanın keşideciye ait olup olmadığını bilecek durumda olmadığından kötü niyetinden söz edilemeyeceğini belirterek, davanın reddini ve davacı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir....
nun 6. ve 10.maddeleri uyarınca, davacının yetki itirazı yerinde görülmüş ve yapılan takipte İstanbul İcra Dairelerinin yetkisizliğine, kararın kesinleşmesi ve talep halinde, takip dosyasının davacı T1 Ltd.Şti yönünden tefrik edilerek yetkili Antalya İcra Dairesi'ne gönderilmesine, İİK'nın 168/2. maddesine göre kambiyo senetlerine özgü haciz yolu takipte, ödeme süresi ödeme emrinin tebliğinden itibaren 10 gün olarak belirlenmiştir. Anılan hüküm nedeni ile sözü edilen 10 günlük ödeme süresi geçmeden haciz yapılamaz. Buna göre, yetkisizlik kararının, yetkisiz icra dairesince borçluya tebliğ edilen ödeme emrinin iptali ve buna bağlı olarak da yetkisiz icra dairesince konulan hacizlerin hükümsüz kaldığı sonucunu doğurduğunun kabulü gerekir. Zira yetkili icra dairesince yeniden ödeme emri tebliği gerekip, alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren on günlük ödeme süresinin geçmesinden sonra haciz isteyebilecektir....
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Erzincan İcra Müdürlüğü'nün 2020/3265 Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde davacı borçlu T1 ödeme emri ve borç senetlerinin bizzat kendisine 24/8/2020 tarihinde tebliğ edildiği, imzaya ve borca itiraz şikayetinin ise icra mahkemesine 15/09/2020 tarihinde yapıldığı, kambiyo senetlerine özgü ilamsız icra takibinde borca ve imzaya itiraz şikayetinin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük yasal süresi içerisinde yapılması gerektiği, ayrıca icra müdürlüklerinin işlemlerinin adli tatilde de devam ettiği, dolayısı ile bu sebepten sürenin uzamayacağı 24/08/2020 tarihinde ödeme emri kendisine tebliğ edilen borçlunun borca ve imzaya itirazının icra mahkemesine 15/09/2020 tarihinde yapmış olması sebebiyle, 5 günlük hak düşürücü sürenin geçmiş bulunduğu bu sebeple ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı borçlu vekilinin istinaf dilekçesinde belirtmiş olduğu tebligat usulsüzlüğünün...
Borçlu, itirazında imzaya itiraz ettiğini ayrıca ve açıkça bildirmezse (o icra takibi yönünden) adi senet altındaki imzayı kabul etmiş sayılır (İİK m. 60/3, 62/5). İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Borçlu, ödeme emrine itiraz ederken, borca itiraz sebeplerini ayrıca ve açıkça bildirmek zorunda değildir. Borçlunun hiç bir sebep göstermeden, yalnız "itiraz ediyorum" şeklinde yaptığı itiraz da geçerlidir ve böyle bir itiraz borca itirazdır. Başka bir deyimle, itiraz sebeplerinin bildirilmesi, itiraz için bir geçerlik (muteberlik) şartı değildir (Kuru, s. 224-226). 15. Borca itiraz hâlinde alacaklı, icra mahkemesinden itirazın kesin kaldırılmasını (İİK m. 68) isteyebilir. Borçlu, itirazında bildirmiş olduğu sebeplerle bağlıdır. İİK’nın 63. maddesine göre itiraz eden borçlu, itirazın kaldırılması duruşmasında alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez. 16....
DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların murisi Günata Başkaya hakkında başlatılmış olan Trabzon İcra Müdürlüğünün 2021/33056 Esas sayılı icra takibinden ödeme emrinin davacılara 17.12.2021 tarihinde tebliğ edildiğini ancak ödeme emrine konu olan senette bulanan imzanın davacılar murisine ait olmadığını beyan ederek imzaya itiraz ettikleri, bu nedenle davanın kabulü ile takibin durdurulmasına ve davalının para cezasına hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep ettikleri görülmüştür....
Ancak, anılan hüküm, borçlulardan birinin, onun için genel yetkili olan yerleşim yeri icra dairesinde takip yapılması ve onun hakkındaki yetkinin kesinleşmiş olması hali içindir. Somut olayda; bononun keşidecisi konumunda olan muteriz borçlunun adresi ... olup, borçluya örnek 10 ödeme emrinin 04.11.2013 tarihinde ... adresinde tebliğ edildiği ve borçlunun 5 günlük yasal süre içinde icra mahkemesine başvurduğu, diğer takip borçlularından ...'ya yapılan ödeme emrine ilişkin tebligatın iade geldiği, ...'a ise 05.11.2013 tarihinde tebliğ edilmekle birlikte, itiraz tarihinde henüz diğer borçlular açısından takibin kesinleşmediği anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, borçlunun yetki itirazının kabulü ile karar kesinleştiğinde ve talep halinde icra dosyasının muteriz borçlu yönünden tefrik edilerek yetkili ... İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, yetki itirazının reddi ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir....