Yönünden; 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35/4. maddesi uyarınca daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır. Bu durumda anılan maddeye göre tebligat yapılabilmesi için tebligat yapılan adresin, tebliğ tarihi itibariyle muhatabın ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması zorunludur. Yargıtay’a göre, öncelikle tüzel kişinin resmi adresine (şirketin ticaret sicil) adresine tebligatının gönderilmesi, evrakın tebliğ edilmeksizin geri gönderilmesi durumunda ancak Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebligat yapılması mümkündür....
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, ilk derece mahkemesinin dosya içeriği ile çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre; HMK'nın 355.maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve re'sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, davacı hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığı,şikayet tarihi itibariyle davacı borçluya tebliğ edilmiş ödeme emri bulunmadığı, dolayısıyla usulsüz tebliğ şikayeti ve İİK'nın 62. maddesi dikkate alındığında borca itiraz yönünden davacının mahkemeye başvurmakta hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan davacının istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibine karşı borçlu aval verenin icra mahkemesine yaptığı başvuruda, ödeme emri tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile birlikte takip konusu bonodaki imzaya itiraz ettiği görülmektedir. İİK'nun 170. maddesinin üçüncü fıkrasının ilk cümlesine göre; "İcra mahkemesi 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapacağı inceleme sonunda, inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir."...
yer alan imzanın sahte olduğu, ortada bir borç olmadığı, senedin kambiyo senedi vasfına sahip olmadığı açıkça ortada olduğunu, söz konusu sahte senedin zamanaşımı süresinin dolmasına 2 gün kala takibe konulduğunu, senedin ticari hayatta kullanılan maktu senetlerden olmadığı, muris vefat ettikten sonra bu alacağın mirasçılara karşı hiç öne sürülmeden, aradan uzunca bir süre geçtikten sonra icra takibinin başlatıldığını, tüm bunların müvekkilini miras payından mahrum etmek için yapıldığının ifade edildiğini, bu ifadeler ile dava dilekçesinde açıkça imzaya itirazın yanı sıra borca da itiraz edildiğini, hem dava dilekçesinde yer alan ifadeler hem de bilirkişi raporuna karşı beyanlarının da dava konusu senedin sahte olduğu, ceza davasının görülmekte olduğu ifade edildiğini, tüm bu hususlar imzaya itirazın yanı sıra borca itiraz niteliğinde olduğunu ancak mahkemece yalnızca imzaya itiraz yönünden bir inceleme yapıldığını, borca itiraz yönünden bit hüküm kurulmadığını, bu nedenlerle yerel mahkeme...
Davacı vekili, dava dilekçesinde müvekkilinin e-devlet üzerinden takipten 14/08/2020 tarihinde haberdar olduğunu beyan etmiş ise de icra dosyası arasına alınan tebligat mazbatasından borçlu T1 bizzat kendisine 08/06/2020 tarihinde tebliğ yapıldığı, yapılan tebliğin usul ve yasaya uygun olduğu, Mahkememizin işbu dosyasında açılan imzaya itiraz davasının dava tarihinin 15/08/2020 olduğu, davanın süresinde açılmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle, davanın süre yönünden reddine" karar verildiği görülmüştür....
Mahkemece;" Davacıların yetki itirazı ve İİK'nun 58 ve 61 maddeye aykırı olarak ödeme emrine ilişkin çıkarılan tebliğ mazbatasında dayanak belgenin ekli olarak gönderilmediğinden ödeme emrinin iptaline ilişkin taleplerinin süreden Reddine, Davacıların usulsüz tebligat şikayeti, mükerrerlik şikayeti ve takibe konu senetlerin zorunlu unsurları taşımadığı gerekçesiyle kambiyo vasfına haiz olmadıklarından bahisle takibin iptaline ilişkin taleplerinin Reddine,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....
İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...Somut olayda, kambiyo senetlerine özgü takip yolunda imzaya itiraz isteminden doğan uyuşmazlıkta, çekişme takibe konu edilen kambiyo senedindeki imzanın itiraz eden borçluya ait olup olmadığı ve varılacak sonuca göre de itirazın kabulünün gerekip gerekmediği noktasında toplanmakta olup, tarafların aşamalardaki anlatımlarının, dayandığı hukuksal neden ve kanıtların yapılan aleni yargılamada tartışılıp değerlendirilmesi sonucunda; İstanbul 26....
İcra Dairesinin 2020/13614 esas sayılı dosyası üzerinden takip alacaklısı tarafça takip borçluları aleyhine kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığı, muris davacı mirasçılar tarafından muris İsa Kutlu' nun imzasına itiraz edildiği görülmüştür. İcra dairesine müzekkere yazılarak ödeme emrinin ne zaman tebliğ edildiği hususunun sorulduğu, icra dairesince verilen cevabı yazıda ödeme emrinin davacılara 19/08/2020 tarihinde tebliğ edildiğine yönelik bilgi verildiği görülmüştür. İşbu dava 31/08/2021 tarihinde açılmıştır. Dava İİK 168 maddesi kapsamında yasal süresinde ileri sürülmemiştir. Davacıların ödeme emrinin tebliğine dair usulsüz tebligat şikayeti de mevcut değildir. Bu nedenle davanın reddine "karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince;" Davacı; tarafına gönderilen ödeme emrinde sadece ödeme emrinin yer aldığını takip dayanağı belgenin yer almadığını bu durumun gönderilen tebligat parçası zarfından da anlaşılacağını bu nedenle öncelikle ödeme emrinin iptaline karar verilmesini mahkeme aksi kanaatte ise borca, imzaya, faize tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyan etmiştir. İstanbul 35. İcra Müdürlüğünün 2020/28081 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklının T3 A.Ş. tarafından davacı borçlu şirket ile dava dışı borçlular hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, davacı şirkete gönderilen 11/01/2021 tarihinde tebliğ edilen ödeme emri tebligat zarfında "örnek no:10 ödeme emri" ibaresinin bulunduğu anlaşılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, kambiyo senetlerinde imzaya ve borca itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davalının kambiyo senetlerine mahsus takip başlattığı, davalının borca ve imzaya itiraz ettiği, mahkemece imzaya itirazın kabulüne karar verildiği, davalının karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. (I)Usulsüz tebligat iddiasının ileri sürülmedikçe dinlenemeyecek olmasına (Yargıtay 12.HD 2016/30317 E, 2018/3243 K) ve davacının usulsüz tebligat iddiasında bulunmamasına göre mahkemece 01/07/2018 tarihli tebligatın usulsüz olduğunu tespit etmesi doğru görülmemiştir....