Somut olayda, imza incelemesinin yasal düzenlemelere uygun olarak yapıldığı,mahkemece ilgili yerlerden getirtilen karşılaştırma yapmaya elverişli imzaların bilirkişi tarafından incelemeye yeterli görüldüğü, uzman bilirkişi tarafından düzenlenen ve kesin kanaat içeren raporun hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin müvekkilinin huzurda imza örnekleri alındıktan sonra bilirkişi raporu düzenlenmesi gerektiği yönündeki istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir. Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde borca itirazın İİK'nun 169/a maddesinde belirtilen belgelerden biri ile ispatlanması gerekir. Davacı tarafça İİk nun 169/a maddesi kapsamında bir belge ibraz edilmediğinden davacı vekilinin borca itiraz konusundaki istinaf başvurusu da yerinde değildir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2021 NUMARASI : 2018/240 ESAS, 2021/402 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle;Takibe konu İstanbul 35....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/11/2022 NUMARASI : 2022/116 ESAS 2022/648 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalının müvekkili hakkında Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün 2022/10807 Esas sayılı dosyası ile takibe geçtiğini, ödeme emrinin müvekkiline 25/02/2022 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkilinin davalıya herhangi bir ticaretten ya da iptali gereken takibe konu kambiyo evrakından kaynaklı herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkilinin böyle bir evraka imza atmadığını, takip konusu çekteki imza ile kaşenin kesinlikle müvekkiline ait olmadığını, müvekkiline ait olmayan imza ve kaşe ile takip alacaklısı gözüken şahıs hakkında ve buna sebebiyet...
Öte yandan, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 30/05/2001 gün 2001/12- 436 E., 2001/467 K. ve 06/06/2001 tarih ve 2001/12- 466 E., 2001/483 K. sayılı kararlarında da aynen benimsendiği gibi; herhangi bir belgedeki imza veya yazının, atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin, konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuvar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak, grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması, bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının tersim, seyir, baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özelliklerin tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması; sonuçta, imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının, dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin ve Yargıtay'ın denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması, gerektiğinde karşılaştırılan imza veya yazının hangi...
Borçlunun iddiası, İİK'nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğinde olup, yasal süresi içerisindeki itirazında takip konusu çekteki imzasına açıkça itirazda bulunmamıştır. Yargılama sırasında 26.04.2016 tarihli celsede ileri sürdüğü imza itirazı ise İİK'nun 168/4. maddesi uyarınca yasada öngörülen beş günlük süreden sonra yapıldığından imza itirazı geçerli değildir. O halde, mahkemece, borçlunun borca itirazı incelenerek sonuca gidilmesi gerekirken, imzaya itirazı incelenerek alınan bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İİK'nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Aynı Yasa'nın 62/5. maddesi; "Borçlu takibin müstenidi olan senet altındaki imzayı reddediyorsa, bunu itirazında ayrıca ve açıkça beyan etmelidir. Aksi takdirde icra takibi yönünden senetteki imzayı kabul etmiş sayılır" hükmünü içermektedir. Sadece borca itiraz eden ve böylece adi senetteki imzayı ikrar etmiş sayılan borçlu, artık icra mahkemesinde imzayı inkar edemez ve icra mahkemesi böyle bir imza inkarı üzerine imza incelemesi yapamaz. Borçlunun icra dosyasına yaptığı itirazlarının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir....
Sadece borca itiraz eden ve böylece adi senetteki imzayı ikrar etmiş sayılan borçlu, artık icra mahkemesinde imzayı inkar edemez ve icra mahkemesi böyle bir imza inkarı üzerine imza incelemesi yapamaz. Somut olayda, takibe dayanak yapılan senet üzerindeki imzaya, borçlu ... tarafından açıkça ve ayrıca itiraz edilmediği, adı geçen borçlunun icra mahkemesinde imza inkarında bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, bono niteliğinde olmayan takibe konu belgenin kayıtsız şartsız borç ikrarını içerip içermediği incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, borçlu ...'nın söz konusu belge altındaki imzayı inkar etmesi gerekçe gösterilerek eksik inceleme ile anılan borçlu hakkındaki itirazın kaldırılması talebinin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Mustafa BUYURGAN Başkan 30660 e-imza Selvinaz BULUT Üye 37474 e-imza Halit ÇAVUŞ Üye 41413 e-imza Hatice DEMİRÖRS Katip 93534 e-imza...
Uyuşmazlık; kambiyo senedine özgü haciz yoluyla icra takibinde imza ve borca itiraza ilişkindir. Davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 07.04.2021 tarihinde 21.08.2018 düzenleme 01.01.2019 vade tarihli 170.000,00 TL bedelli senede dayanarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatılmış, borçluya ödeme emri 14.04.2021 tarihinde tebliğ edilmiş, 16.04.2021 tarihinde açılan dava ile borca ve imzaya itiraz edilmiş, mahkemece imza örnekleri toplanarak ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu alınmış, bilirkişi raporuna dayanarak imzaya itirazın reddine, faizin 3.827,33 TL.'lik kısmı yönünden takibin durdurulmasına, fazlaya ilişkin itirazın reddine karar verilmiştir....
CEVAP : Davalı alacaklı T3 vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız ve dayanaksız şekilde yapılan icra takibine, borca, faize, ferilerine, imzaya itiraz içerikli davayı kabul etmediklerini, davacının her ne kadar imzaya itiraz etmiş ise de dava dilekçesinin sonuç kısmında ödemiş olduğu borca istinaden başlatılan takipte borca ve ferilerine itiraz ettiğini, bu şekilde zımni olarak borcu kabul ettiğini, alacağın tahsiline engel olmak için dava açıldığını, icra dosyasında davacı borçlu T1'e ve borçlu eşi Özden Döğer'e usulüne uygun ödeme emri tebliğ edildiğini ancak Özden Döğer'in takibe itiraz etmediğini, davacının, eşinin imza atmış olabileceğini ileri sürüp, bu hukuki ilişkiden haberdar olmadığını ileri sürmesi hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının ödemeden kaçınmak için bu yola başvurduğunu, zira ilgili icra dosyasında UYAP sorgusunda borçlu Özden Döğer'in üzerinde kayıtlı malvarlığı görünmezken, borçlu T1'in üzerinde 8 gayrimenkul ve 2 araç kaydı bulunduğunu, üzerinde malvarlığı...