Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yoluyla takipte, ödeme emrinin 11/09/2019 tarihinde borçlu şirket adına çalışanı Güler Aral'a tebliğ edildiği, yasal yedi günlük süre içerisinde, 13/09/2019 tarihinde borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesi ekine vekaletname ve imza sirküleri eklendiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür. İtiraz dilekçesi altındaki imzanın borçlu şirket temsilcisine ait olmadığı iddia ve ispat olunamaz. (Kuru, Baki; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı s.207). Borçlu şirketçe karşı çıkılmadığı sürece, itiraz dilekçesi altındaki imza borçlu şirket temsilcisine ait olmasa dahi, itiraz başvurusuna borçlu şirket tarafından icazet verildiğinin kabulü gerekir....

Borca itiraza gelince; İİK'nın 169/a-l maddesinde; borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı ile mümkün olduğu belirtilmiştir. Buna göre belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup, açıkça atıf yapıldığının kabulü için, senedin, vade ve tanzim tarihleriyle miktarının belirtilmesi gereklidir. Davacı/borçlulunun dayandığı dekontlarda senetlerin vade, tanzim tarihlerine ve miktarına atıf bulunmadığından ve ayrıca yapılan ödemelerin lehdara yapılan ödemeler olduğu anlaşıldığından alacaklının ise ödeme iddiasının veya diğer borca yönelik iddiaların kabulü yönünde bir beyanı bulunmadığından davacılar borca itirazlarını da kanıtlayamamıştır. Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

Ve Tic. A.Ş. Takibin dayanağı olan çekte ciranta olmasına karşın, keşideci adına atılan aynı imzanın müvekkili şirket bölümüne de atılmış olup bu imza da müvekkili şirket yasal temsilcisinin imzası olmadığını, dolayısıyla imza itirazlarının T1 Tar. Ür. İnş. San. Ve Tic. A.Ş. adına da söz konusu olduğunu, Akşehir İcra Müdürlüğü’nün 2019 / 566 E....

İcra Müdürlüğü'nün 2018/11369 esas sayılı icra takibine, taraflarınca borca, imzaya, faize ve takip dayanağı senet üzerindeki yazıya itiraz edildiğini, dosya kapsamında yalnızca imza incelemesi yapıldığını, borca ve yazıya ilişkin itirazlarının bilirkişi tarafından değerlendirilmediğini, işbu bilirkişi raporuna süresi içerisinde taraflarınca itiraz edilmiş ancak Yerel Mahkeme tarafından usul ve yasaya aykırı düzenlenen bilirkişi raporuna ilişkin itirazlarının hiçbir şekilde değerlendirilmeksizin itirazlarının reddine karar verildiğini, borca, faize, yazıya itiraz, imzaya itirazdan farklı nedenlere ve sonuçlara dayandığını, bu nedenle, tüm itirazlarının değerlendirilmemesi ve buna ilişkin gerekçeli kararda herhangi bir gerekçe gösterilmemesi eksik incelemeye neden olarak müvekkilinin hak kaybına neden olacağını, bu nedenle Yerel Mahkemenin kararının kaldırılmasını talep ettiklerini, borcu kabul anlamına gelmemekle birlikte; davalının icra takibi başlatırken dosyaya sunmuş olduğu ödememe...

direkt olarak muhtara tebliğ edildiğini, bu tebligattan müvekkilinin 03/07/2020 tarihinde haberdar olduğunu, söz konusu tebligatın usul ve yasaya aykırı olduğunu, takibin 2 adet senede dayalı olarak yapıldığını, bu senetlerden 15/12/2019 vade tarihli olan senetteki imza ve yazıların müvekkiline ait olmaması nedeniyle borca, imzaya ve ferilerine itiraz ettiklerini, 01/01/2020 vade tarihli olan senedin ise bedel kısmında ''DEPO-NAKTEN'' ahzolunmuştur ibaresi yer aldığından kambiyo senedi vasfına haiz olmadığını, teminat amacıyla düzenlendiğini belirterek takibin durdurulmasına, haciz konulmuş ise kaldırılmasına, takibin ve ödeme emrinin iptaline, davalıdan %20 tazminat alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borca itiraz niteliğindedir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 168/4. maddesinde kambiyo senedindeki imzaya itirazın süresi ve nasıl yapılacağı belirlenmiş olup, söz konusu maddeye göre takibe konu kambiyo senedindeki imzaya itiraz edecek borçlunun bunu açıkça dile getirmesi gerekmekte olup, davacıların dava dilekçelerinde takip konusu senetteki imzaya açık bir itirazları bulunmadığından, davanın imzaya itiraz olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. İİK'nın 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir....

İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı T1 Vekili dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasalara aykırı olduğunu, gerekçeli kararın tebliğine kadar süre tutum taleplerinin kabulü ile usu ve yasaya aykırı yerle mahkemem kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte borca, faize ve ferilere itiraz ile takibin iptali istemine ilişkindir. Adana 2.İcra Müdürlüğünün 2018/948 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde ; alacaklı Ziraat Bankası A.Ş. Vekili tarafından borçlu T1 ile ipotekli taşınmaz maliki Ramazan Aslancan aleyhine, 25.01.2018 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığı, davacı borçlu adına icra emrinin 02/02/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlu tarafından yasal süresi içerisinde 06/02/2018 tarihinde borca ve faize itiraz edilerek takibin iptalinin talep edildiği görülmüştür....

Borçlular vekili yasal süresinde icra mahkemesine başvurarak borçlu ...’ın senedi şirketi temsilen imzaladığını, şahsi sorumluluğunun bulunmadığını ileri sürerek borca itiraz etmiş ve alacağın asgari %20’si oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. 21. Kazan Noterliğinin 08727 yevmiye numaralı ve 07.09.2005 tarihli imza sirkülerine göre, şirket adına yapılacak bilumum muamele ve akitlerde şirketi temsil etmek üzere yönetim kurulu üyelerine birinci derecede imza yetkisi verilmiştir....

    Borçlu vekilinin tebligat usulsüzlüğü şikayeti dışındaki diğer talepleri borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre İİK' nun 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekir. İcra dairesi yerine, icra mahkemesine yapılan itiraz sonuç doğurmaz. O halde mahkemece borçlunun talebinin tebligat usulsüzlüğü yönünden kısmen kabulü gerekirken borca itiraz niteliğindeki diğer talepleri de kapsar şekilde tümden kabulü isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Somut olayda, borçlu, icra mahkemesine verdiği itiraz dilekçesinde imzaya ve borca itiraz ettikten sonra imzaya itirazından vazgeçerek borç miktarının 12.000,00 TL olduğunu ve ödendiğini ileri sürmek sureti ile borcu kısmen kabul ettiğine göre, İİK'nun 170/a-son maddesi hükmü uyarınca, aynı maddenin ikinci fıkrasının uygulanma imkanı yoktur. Bu nedenle mahkemece, borçlunun ödeme iddiası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        UYAP Entegrasyonu