Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 07/10/2009 tarihli 2009/12- 382- 415 sayılı kararında da belirtildiği üzere, herhangi bir belgedeki imza veya yazının atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin, konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuvar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması, bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının, tersim, seyir, baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özelliklerin tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması, sonuçta, imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin ve Yargıtay'ın denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması, gerektiğinde karşılaştırılan imza veya yazının hangi nedenle farklı veya aynı kişinin eli ürünü olduklarının fotoğraf ya da diğer uygun...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklının, iki adet çeke istinaden borçlu şirket hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başladığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu şirketin yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, şirketin çift imza ile temsil edilmesine rağmen çeklerde bulunan cirolarda tek imza bulunması nedeniyle borca itiraz ile birlikte faize de itiraz ettiği, mahkemece; borçlunun, imza sirkülerini ve ortaklar kurulu kararını ibraz ettiği, ancak bu kararın ticaret sicil gazetesinde ilanına ilişkin belge ibraz etmediğinden, iyi niyetli 3.kişiler açısından...
Mahkemece; davaya konu Korkuteli İcra Müdürlüğü'nün 2020/924 esas sayılı takip dosyasında davalı alacaklının davacı borçlu hakkında 250.000 TL meblağlı bonoyu takibe koyması nedeni ile davacı borçlunun borca ve senetteki imzaya itiraz ettiği nedeni ile eldeki dava ikame edilmiş ise de; Korkuteli İcra Müdürlüğünün 2020/924 Esas sayılı takip dosyası ile davalı tarafça davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davacı borçlu adına düzenlenen ödeme emrinin 05/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği, bu suretle davanın süresinde olduğu, davacı yanın dava dilekçesinde bonodaki imzaya ve borca itiraz ettiğini ve hakkında başlatılan icra takibinin iptalini talep ettiği bahsi ile eldeki davanın ikame edildiği, davacının imza örneklerinin alındığı, buna ilaveten davacının resmi kurumlardan imza ve yazı örneklerinin alındığı, dosyanın mevcut hali ile imza örnekleri için mukayese yapılmak üzere Adli Tıp Kurumuna gönderildiği, Adli Tıp Kurumu tarafından "inceleme konusu...
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle:Davacı dava dilekçesinde takip konusu senet üzerindeki imzanın kendine ait olmadığını ve alacaklıya böyle bir borç olmadığını,kendi adına başkaları senet düzenlemiş gibi beyanlarla haksız ve kötü niyetle imzaya ve borca itiraz ettiğini, ancak senet altındaki imzanın borçluya ait olduğunu, borçlunun alacağı sürüncemede bırakmak için böyle bir itiraza başvurduğunu, bilirkişi incelemesi ve yapılan yargılama sonucunda imzanın ve borcun, borçluya ait olduğu ortaya çıkacağını, dolayısı ile borçlunun itirazının ve açmış bulduğu davanın reddini ve kötü niyetle borca ve imzaya itiraz eden borçlunun %20’den az olmayan inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/01/2022 NUMARASI : 2019/908 ESAS, 2022/125 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ,müvekkili aleyhine İstanbul 14.İcra Müdürlüğü'nün 2019/35983 esas sayılı dosyası ile icra takibinde bulunulduğunu takibe konu senet üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, ileri sürerek imzaya ve borca itirazda bulunmuştur. Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesi tarafından imza itirazının kabulü ile davacı hakkındaki icra takibinin durdurulmasına karar verilmiştir....
Somut olayda, dosyada bulunan kooperatif ana sözleşmesinin 46. maddesinde kooperatifin temsil ve ilzamının çift imza ile olacağının düzenlendiği görülmektedir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 4/8.maddesi uyarınca kooperatifin temsiline ilişkin hükümlerin ana sözleşmede bulunması zorunlu olup, ana sözleşmeyi değiştirme yetkisi de kooperatif genel kuruluna aittir ve aynı kanunun 42/1. maddesine göre genel kurul, ana sözleşmeyi değiştirmek yetkisini devir ve terk edemez. Bu durumda, bononun düzenlenme tarihi itibari ile kooperatif çift imza ile temsil ve ilzam ediliyor ise borçlunun tek imza ile imzalamış olması durumunda şahsen sorumlu olacağının kabulü gerekir. O halde mahkemece, duruşma açılarak, tarafların iddia ve savunmaları alınmak suretiyle, bononun düzenlenme tarihinde kooperatifi temsile yetkili kişiler ve kooperatifin temsil durumu araştırılıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, evrak üzerinde ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Öte yandan borçlu şirket, yapılan takibe karşı imzaya itiraz edip müşterek çift imza ile temsil edildiğinin ve senetlerdeki imzaların şirket temsilcilerinden ...’ya ait olduğunun anlaşılması karşısında itirazının İİK 169/a-5 maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olduğunun kabulünün gerektiği, kabulü göre de, itirazın kabulü halinde İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken; takibin iptali yönünde hüküm tesisi de doğru görülmemiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Alınan birbirini teyit eder nitelikte, çelişki içermeyen ve denetime elverişli raporlar ile takibe konu senetteki imzanın davacı eli ürünü olduğu ayrıca itiraz edilen imzanın başka bir belgeden taşınmadığı, renkli fotokopi olmadığı bildirilmiştir. Bir diğer ifade ile tüm raporlar itiraz edilen imzanın ıslak imza olduğunu bildirir niteliktedir. Açılan davada imzaya itiraz edilmiştir. Yargılama aşamasında ise takibe konu senetteki yazıların sonradan bilgisayar yardımı ile oluşturulduğu ifade edilmiştir. Yargılama aşamasında ileri sürülen bu iddialar borca itiraz nedeni olup dava dilekçesinde ileri sürülmediklerinden dinlenilmeleri olanaklı değildir. Dava dilekçesinde açıkça borca ve ferilerine itiraz hakkının saklı tutulduğu bildirilmiştir. İİK 167. ve devamı maddelerindeki yasal düzenlemeler dikkate alındığında borçlunun imzaya, borca, yetkiye yönelen tüm itirazlarını ödeme emri tebliğini müteakip yasal sürede icra mahkemesine bildirmesi gerekir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/06/2021 NUMARASI : 2020/476 2021/323 DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|İmzaya İtiraz KARAR : Adana 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 03.06.2021 tarih 2020/476 esas 2021/323 karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Adana 3. İcra Müdürlüğünün 2020/9407 E sayılı dosyasıyla müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığını, dayanak senetteki imzanın müvekkiline ait olmaması nedeniyle imzaya ve borca itiraz ettiklerini takibin durdurulmasına, %20 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı mirasçıların duruşmayı takip etmedikleri anlaşılmıştır....
Bu maddeye göre “adi bir senetteki yazı veya imza inkar edildiğinde, bu konuda bir karar verilinceye kadar, o senet herhangi bir işleme esas alınamaz.” Bu maddenin icra takiplerinde uygulanması gerektiğine ilişkin olarak İcra ve İflas Kanununda bir hüküm bulunmamaktadır. Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takipte, takibe konu kambiyo senedi altındaki imzaya itiraz, İİK'nun 170. maddesinde özel olarak düzenlendiğinden, imza inkarı nedenine dayalı sahtelik iddiası hakkında, sonraki genel kanun olan HUMK'nun 209. maddesi uygulanamaz. İmza itirazı, İİK'nun 170/1. maddesi uyarınca satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz. Ancak icra mahkemesi itirazla ilgili kararına kadar takibin geçici olarak durdurulmasına karar verebilir (İİK. M. 170/2). Borçlunun imzaya itiraz dışındaki diğer nedenlerden dolayı ödeme emrine itirazı borca itiraz niteliğindedir....